“ÜNİVERSİTE HASTANELERİ DEVLET HASTANESİNE DÖNÜŞTÜ”

(HABER MERKEZİ)- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu kriz ve sağlık emekçilerinin taleplerine dikkat çekmek amacıyla Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Çocuk Polikliniği önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Erol Eren okudu. Eyleme KESK Adana Şubeler Platformu, Dev Sağlık-İş ve Adana Tabip Odası da destek verdi.
Basın açıklamasında, üniversite hastanelerinin sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen adeta “üvey evlat” muamelesi gördüğü vurgulandı. SES Adana Eşbaşkanı Erol Eren, “Üniversite hastaneleri, bilimsel ve özerk hareket edebilmeleri sayesinde sağlık hizmetinin kamusal niteliğini ileriye taşıyan kurumlardır. Ancak bugün borç batağında ayakta kalmaya çalışıyorlar. Mali, idari ve bilimsel özerklikleri adeta kuşatma altına alınmış durumda. Sağlık Bakanlığı’na devredilmek isteniyorlar” dedi.
Açıklamada, üniversite hastanelerinde üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin kimliğinin yok edilerek, bu kurumların devlet hastanesi gibi çalıştırıldığı belirtildi. Yetersiz personel istihdamı nedeniyle tüm sağlık çalışanlarının angarya koşullarda çalıştırıldığı, asistan hekimlerin eğitim alamadığı ve öğretim üyelerinin hizmet baskısı altında olduğu aktarıldı.
Finansal baskılar, teşvik sistemi ve düşük ücret politikaları nedeniyle nitelikli sağlık çalışanlarının kamudan uzaklaştığı, özel sektöre ya da yurtdışına yöneldiği vurgulandı.
Üniversite hastanelerinin daha az maliyetle daha fazla gelir elde etme baskısı altında etik dışı uygulamalara yönelmek zorunda kaldığı belirtilen açıklamada, sağlık hizmetlerinin bu şekilde sürdürülemez olduğu dile getirilerek, “Bu çıkmazdan kurtulmak için kaynak, genel bütçeden sağlanmalı, tüm borçlar silinmeli, üniversite hastaneleri kamusal ve bilimsel özerkliğine kavuşturulmalıdır” denildi.
SES, 14 yıldır süren ve sonuç alınamayan göstermelik toplu sözleşmelere ve yandaş sendikalarla sürdürülen “tiyatroya” son verilmesi çağrısında bulundu. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini, özgür toplu sözleşmeli sendika hakkı ve demokratik çalışma yaşamı için birlikte mücadeleye çağırdı.
SES tarafından yapılan açıklamada temel talepler şu şekilde sıralandı:
- Grevli, gerçek toplu sözleşmeli sendika yasası çıkarılsın.
- Tüm çalışanlar güvenceli kadroya alınsın, 657 4/A kapsamına geçilsin.
- Performans, teşvik, ek ödeme yerine; yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
- Emeklilikte mağduriyet yaratan ilave ek zam uygulamasına son verilsin.
- Vergide adalet sağlansın, emekçilerden alınan vergi %10 ile sabitlensin.
- İdareci atamalarında liyakat esas alınsın, çalışanların oylarıyla seçimle belirlensin.
- Sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz hale gelsin.
- Üniversite hastanelerine tayin ve yer değiştirme hakkı getirilsin.
- Yıpranma payı tüm çalışanlara yıllık 90 gün olarak uygulansın ve geçmişi kapsasın.
- Nöbet, icap ve fazla mesai ücretleri iki katına çıkarılsın.
- Sağlık hizmeti sınıfı tanımı tüm çalışanları kapsasın.
- 7/24 hizmet verecek ücretsiz kreşler açılsın.
- Sağlıkta şiddeti önlemek için sistem değiştirilsin, siyasi partiler ve örgütlerle ortak adımlar atılsın.
- Tüm sağlık emekçilerine 3600-7200 arası ek gösterge verilsin.
- Üniversite hastanelerinde mazerete bağlı atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılsın.
- Döner sermaye komisyonu kurulsun.
Toplu sözleşme sisteminin işlememesi, taleplerin yıllardır mutabakata bağlanmasına rağmen hayata geçirilmemesi nedeniyle, SES meşru ve fiili mücadele çizgisinde ısrarcı olacaklarını belirtti. KESK çatısı altında bu mücadeleyi büyütme çağrısı yapan sağlık emekçileri, tüm demokratik kitle örgütlerini, meslek örgütlerini ve halkı birleşik mücadeleye davet etti.