Üniversite sınavlarında tek soru önemi
Üniversiteyi kazanmak isteyen gençler, tek başına süreci yönetemediği gibi, sorunların üstesinden gelemiyor ve zorlayıcı soruların çözümüne ulaşmakta güçlük çekiyor. İşte bu noktada devreye giren özel eğitim kurumları, sınavlarda gösterilebilecek başarı, öğrencinin iyi bir meslek sahibi ve güzel bir geleceğe sahip olabilmesini sağlıyor. Adana’da, köklü geçmişiyle bu işi en iyi yapanlardan biri olan Analiz Özel Eğitim Kurumu müdürü Şenay Ezer, sınavda doğru çözülen tek bir sorunun bile öğrenciyi binlerce kişinin önüne geçirdiğini söyledi.
***
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – İstediği üniversitede, istediği bölümü kazanma hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen gençlerin geleceğini hazırlayan bir mutfak görevi gören Analiz Özel Eğitim Kurumu’nda, kurucu müdür Şenay Ezer ile öğrencilere sundukları imkan ve katkıları konuştuk. Çınarlı Mahallesi’nde, ‘Copy Sokağı’ tabir edilen merkezi bir konumda yer Analiz Özel Eğitim Kurumu, yüksek başarı oranıyla dikkat çekiyor. Verilere bakıldığında, kurumdan eğitim alan her 800 öğrenciden yüzde 85’inin, beklentisini gerçekleştiği görülüyor. Sorularımıza içtenlikle yanıt veren Şenay Ezer, bununla da kalmayıp ricamızı geri çevirmedi ve röportajı okuyup da kuruma kayıt olmak isteyenlere yüzde 10 gibi ciddi bir indirim uygulama nezaketi gösterdi. Okurlarımız adına kendisine teşekkür ediyoruz. İşte o röportaj;
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Adana’da, 1985 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; Turhan Cemal Beriker İlkokulu, Necdet Kahraman Ortaokulu, Adana Erkek Lisesi ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. 2006 yılından bu yana hizmet verdiğim ve eşim Hüseyin Ezer’in kurucusu olduğu Analiz Özel Eğitim Kurumu’nda, 2010 yılından bu yana yönetici olarak görev yapıyorum. 2 çocuk annesiyim.
Analiz Eğitim Kurumları olarak hangi şartlarda ve imkanlarda hizmet veriyorsunuz?
Lise ve üniversiteye hazırlık üzerine faaliyet gösteriyoruz. 800 öğrenci kapasitesine sahibiz ve her yıl kapasitemize yakın sayıda öğrencinin, geleceğe dair hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyoruz. 6 katlı binamızda 16 dersliğe ve 50 personele sahibiz. 16 kişilik her bir sınıfımızda, her öğrencimiz tek kişilik sıralarda eğitim alıyorlar.
Özel eğitim sektöründe öncü ve nitelikli bir eğitim hizmeti veriyorsunuz. Bu başarıya nasıl ulaştınız?
Analiz Eğitim Kurumları bünyesinde oluşturduğumuz yapının kurumsallaşması ve sürekliliğinin sağlanması sürecinde en önemli unsurun, donanımlı ve eğitime gönül vermiş eğitimcilerle birlikte olmak, bütün ekibi “sürekli iyileştirme ve gelişim” ilkesi etrafında toplamak olduğuna inanıyorum. Biz, özenle bir araya getirdiğimiz insan gücü kaynağımızın etkin bir biçimde çalıştırılması için, bütün ekibi açık iletişim, öz değerlendirme, paydaşlardan geri bildirim alma ve sürekli iyileştirme gibi bazı temel değerlerin etrafında birleştirmeyi önemsedik. Biz iyi bir ekip kurduk, birbirimize güvendik, birlikte önemli çalışmalara, başarılara imza attık. Anne babaların bizlere emanet ettikleri en kıymetli varlıklarına ilişkin olarak aldığımız sorumluluğun bilincinde olarak bugünlere geldik.
Her yıl eğitim verdiğiniz 800 öğrenci içerisinde başarılı olanların sayısı nedir?
Yüzde 85’in altına düşmüyoruz. Geçen yıl, Türkiye 250’ncisi bizim kurumdan çıktı. Yine geçen yıl, kurumumuzdan 12 öğrencimiz tıp fakültesini kazandı. İyi eğitimci, iyi yayın ve disiplin verdiğimiz zaman öğrencilerimizden karşılığını mutlaka alıyoruz. Geri kalan yüzde 15’lik kesimi ise başarız olarak tabir edemeyiz aslında. İstedikleri bölümü kazanamadıkları için bir yıl tekrar yapıyorlar. İkinci yılda ise hedeflerine ulaşmış oluyorlar.
Sohbetimiz sırasında mezun olduğunuz liseden de çok sayıda öğrenciniz olduğunu söylemiştiniz. Onlarda ki gözlemlerinize dayanarak bir değerlendirme yapacak olursanız, sizin zamanınız ile şimdiki zaman arasında ne gibi farklılıklara rastlıyorsunuz?
Şu anki öğrencilerin çok başarılı olmaya ihtiyaçları var. Çünkü, dikkatlerini dağıtabilecek çok sayıda materyalin bulunduğu bir çağda yaşıyorlar ve dijital dünyanın beraberinde getirdiği olumsuzlardan çok daha çabuk etkilenebiliyorlar. Bizim zamanımızda yapacak fazla bir şeyimiz olmadığından kendimizi derslerimize verebiliyorduk; fakat şimdiki nesil için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Özellikle pandemi sürecinde bire bir eğitime verilen 2 yıllık ara, öğrencilerde alışkanlıklarının değişmesine neden oldu. Bilgisayara, telefona ve tabletlere olan yoğunluk inanılmaz derecede yükseldi. Öğrencilerimizi eğitirken, oluşan bu bağımlılıklarından da onları kurtarmaya çaba harcıyoruz. Bu nedenle, her bir öğrenci, kurumumuza girdiği andan itibaren telefonunu teslim etmek zorunda. Onlara, dijital teknolojiyi olumlu yönde nasıl kullanabileceklerine dair eğitimler de veriyoruz ayrıca… Bu şartlardan hareket edecek olursak, bana göre eskiden eğitim daha kolay ve daha iyiydi diyebilirim.
Size göre iyi bir eğitimci nasıl olmalı, hangi özellikleri taşımalıdır?
Her meslek severek yapılmalı; ama öğretmenlik gerçekten gönülden yapılmalıdır. İdeal bir eğitimci, alanında yeterli bilgi birikimine sahip olmalı, mesleği ile ilgili bütün gelişmelerden haberdar olmalıdır. En zor şartlarda bile “güler yüzlü” ve “alçak gönüllü” olmayı becerebilmek de çok önemlidir. Etkileyici davranış ve konuşmaların neler olduğunu bilmesi gerekir. Zamanı en verimli şekilde kullanabilmeli, her zaman prensipli ve bilinçli hareket etmeli, hitap ettiği kitleyi “motive ederek” canlı tutmayı bilmeli, bilgisinin “etkileyici olabilmesi” için güzel bir hitabete sahip olmalıdır. Hiçbir ayırım yapmadan bütün öğrencilerine “eşit” davranmalı, başarıları ölçmede adil ve hassas olmalıdır. İyi bir eğitimci sürekli kendisini yenilemeli, bilgisayar, İnternet, yabancı dil gibi dünyaya açılan araçlardan ve teknolojik yeniliklerinden yararlanmayı bilmeli; öğrencilerle birebir diyalog içinde olmayı prensip haline getirmeli, onlarla devamlı konuşmalı ve dertlerini dinlemelidir. Öğrenciler arasında dengeli, olumlu ve tutarlı davranışlar sergilemeli, düşüncelerini davranışları ile bütünleştirebilmeli, davranış ve konuşmaları ile örnek teşkil etmelidir. Bizler, Analiz Eğitim Kurumları’nda, eğitimcilerimizin bu özellikleri taşıyor olmalarına önem veriyor ve hassasiyet gösteriyoruz.
Okul hayatında ve yaşamda başarılı olmaları için öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Hedef belirleyerek düzenli, istikrarlı biçimde çalışmak, hatta çok çalışmak… Yaşamı ve günü planlayarak hareket etmek, kendini iyi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini bilmek, gelişime açık olmak, ilkeli olmak, sorumluluk almak, alınan sorumluluğu yerine getirmek, öğrenmenin ve başarmanın tadına varmak, yaptığı işi severek ve inanarak yapmak, insanları sevmek, onlara değer vermek ve en önemlisi ailelerini önemsemek diyebilirim. Tabii bunların yanı sıra, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendini ifade edebileceği, deşarj olacağı etkinlikler yapmak da mutluluğu ve başarıyı besleyip, destekleyecektir.
Üniversiteyi kazanmak için özel eğitim kurumuna kayıt olmadan da başarılı olabilmenin mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?
Bir öğretmen ne kadar fedakar davranırsa davransın öğrencilerin tamamıyla ilgilenemez. Zaten, dersin büyük bölümü de öğrencileri susturmaya çalışmakla geçer. İşte bu nedenlerle oluşan açığı bizim gibi özel eğitim kurumları kapatır. Öğrenci, rastgele bir yere değil de istediği üniversitenin yetenek ve beklentilerine uygun bir bölümüne girmek istiyorsa iyi bir hazırlık süreci geçirmelidir. Öğrenci, açıklarını ancak özel eğitim kurumlarında giderebilmekte ve sınav hazırlığı dışında kapsamlı bir rehberlik hizmeti alabilmektedir. Özel eğitim kurumları, öğrencilerin meslek seçimleri konusunda da yardımcı olmaktadır. Burada birebir, tam konu anlatımı yapıyoruz. Konular anlatıldıktan sonra bunlarla ilgili çözümlere yer veriliyor. Öğrencinin tekrar yapabileceği ortamlar var. Özel eğitim kurumlarında ki kazanımların daha yararlı olduğu bir gerçek. Dershanelerde yapılan deneme sınavlarında, öğrenci heyecan ve motivasyon kazanarak ne durumda olduğunu görüyor. Okullarda kazanılan bilgi ile ÖSYM’nin istediği bilgi birikimi farklı. Bu bilgi birikimini de özel eğitim kurumları öğrenciye fazla zaman kaybettirmeden kazandırmış oluyor. En önemlisi de, özel eğitim kurumlarında öğrencilerimizin psikolojik özellikleri de dikkate alınarak gerilimleri azaltılıyor. Öğrenci gerçekten üniversiteyi kazanmak istiyorsa bence özel eğitim kurumuna gitmesi şart…
Bu röportajı okuyup da kayıt için başvuruda bulunan okurlarımıza, özel bir indirim yapmanız mümkün olabilir mi?
Elbette… Gazete okurları için yüzde 10 gibi ciddi bir indirim uygulayabiliriz.
Bu keyifli sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.
ÖZEL İNDİRİMDEN FAYDALANMAK İÇİN: 0 (322) 363 39 16