Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu Adana’ya geldi. Büyükşehir Belediyesi Taş Bina’da toplantı yapan Kılıçdaroğlu, uyuşturucuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu açıklama yapmadan önce sahneye uyuşturucu konusunda mağdur olan insanlar çıktı ve bu konuda konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu konuşmasında, “Bir devlet kirli paraya ihtiyaç duymaz, bütün evlatlarımızı zehirlediler, uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Taş Bina önünde Adana halkıyla bir araya geldi.
HABER: CANSU ERSOY
FOTOĞRAF: MERYEM ÜNAL
ADANA (BÖLGE)-Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu Adana’ya geldi. Kılıçdaroğlu, önce Büyükşehir Belediyesi Taş Bina’da toplantı yaptı, sonrasında bina önünde Adana halkıyla buluştu. Kılıçdaroğlu toplantıda uyuşturucu konusunda mağdur olan insanları da dinledi, onların ardından konuşma gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu, “Öyle bir illetle karşı karşıyayız ki bu illetle mücadele etmek zorundayız. Eğer bir evde uyuşturucu bağımlısı varsa o evdekiler bunun bilinmesini istemiyor. Yıllardır ben bunu araştırıyorum. Üniversitede hocalar bunu araştırıyor. Akademideki hocalarımızın araştırması dışında bu konuda belediye başkanlarımızın ve birçok Sivil Toplum Kuruluşunun araştırmaları da var. Bu illet bulaştığı andan itibaren evde huzur kalmaz” dedi.
“EĞER BİR ŞEHİRDE UYUŞTURUCU KULLANIMI YAYGINSA O KENTTE KİMSE SOKAĞA ÇIKAMAZ”
“Benim bir sözüm var. Bu millete bir sözüm var” diyen Kılıçdaroğlu, her evde huzurun ve bereketin olmasını istediğini dile getirdi ve “Evde huzur, bereket varsa apartmana, sokağa, caddeye, şehre yansır. Eğer bir şehirde uyuşturucu kullanımı yaygınsa o kentte kimse sokağa çıkamaz. Genç kızlar ve gençler sokağa çıkamaz. O nedenle bu temelde ele alınması gereken büyük bir illettir ve bu illetle ilgili mücadele etmek gerekir. Şimdi Türkiye özellikle son 10 yılda bütün uyuşturucuların neredeyse merkezi haline geldi. Ta Güney Amerika’dan önce Afrika’ya sonra da Türkiye’ye getiriliyor. Önce fakir ailelerin çocukları uyuşturucuya alıştırılıyor. Arkasından bunları torbacı yapıyorlar. Ben o fakir ailelerin sorunlarını çözmek zorundayım. Bu benim için bir namus borcudur. Nasıl olur da ta Afganistan’dan uyuşturucu getireceksiniz? Bütün bu sınırlar nasıl aşılır? Gemilerle gelen uyuşturucularla bu sınırlar nasıl aşılacak? Öyle bir musibet ki bulaştığı andan itibaren evde, mahallede, şehirde huzuru bırakmaz. O nedenle bu konuda yaptığım tüm araştırma ve gözlemlerde ne kadar acı bir durum olduğunu anlıyorum. Ve bunun siyasi bir tercih olduğunun da altını çizmek istiyorum” diye belirtti.
“UYUŞTURUCU BİR AİLENİN EN BÜYÜK TRAVMASI”
Kılıçdaroğlu, “Siyasi otorite dese ki; Bunu engelleyin. Polise bu konuda yetki versinler, siyasiler dokunmasın. Bütün uyuşturucu baronlarını gider kulaklarından tutar hakimin karşısına çıkarırlar. Ben bunu adım gibi biliyorum. Hepimiz bunu gayet iyi biliyoruz. İstanbul’da bir anneanne şunu söyledi: ‘Çocuğumu okula gönderiyorum. Okuldan çıktığı anda karşısında uyuşturucu satıcısı var. Onu biliyor, görüyor, tanıyor’ dedi” diye kaydetti ve bir aile için bunun en büyük travma olduğunun da altını çizdi.
“BU İŞİN SORUMLUSU NEDEN ÜLKEYİ YÖNETENLER?”
“Bu tablodan Türkiye’nin çıkması lazım” cümlesini özellikle vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şu cümlelere yer verdi:
“Bu tablo bizim hak ettiğimiz bir tablo değil. Bu işin sorumlusu neden siyasiler? Bu işin sorumlusu neden ülkeyi yönetenler? Çünkü para bitti, her şeyi sattılar. Fabrikaları, arsaları, daireleri sattılar. Her şeyi sattılar ama yine para yok ve paraya ihtiyaçları var. Bu sefer kanun çıkardılar ‘yurt dışındaki tüm kirli paranı Türkiye’ye getirebilirsin’ diye. 1 değil, 2 değil, 3 değil tam 8 sefer kanun çıkardılar. ‘Uyuşturucu baronlarının parasını Türkiye’ye getirin ne savcı ne hakim hiç kimse size dokumayacak’ dediler ve bunlar Türkiye’ye geldi. Paraları getirirken kendileri de geldiler. İstanbul şu an uyuşturucu baronlarının at koşturduğu bir yer. O kadar rahatlar ki ‘kimse bize dokunamaz’ diyorlar. Kimse de dokunmuyor. Hapisteki uyuşturucu baronlarını bile çıkardılar. Şimdi sizin düşünmeniz lazım. Ülkeyi bu bataklığın içerisine sokanlara sizin oy vermemeniz lazım. Evladınızı düşünüyorsunuz, ailenizin, komşunuzun huzurunuzu düşünüyorsanız bu uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmeyenlere asla oy vermemeniz lazım. Bu illetten çocuklarımızı kurtarmak gerekiyor. Her ailenin bütçesine göre uyuşturucu satılıyor. Bunun mücadelesini hep beraber yapmak zorundayız”
“BERABER HUZUR İÇERİSİNDE YAŞAYACAKSAK BU LANETİ BU TOPRAKLARDAN KAZIYIP ATMAK ZORUNDAYIZ”
Başkan Kılıçdaroğlu, “Mücadele nasıl olacak?” sorusunaysa şöyle cevap verdi:
“1- Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağız. Allah nasip ederse, sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda ilk yapacağım iş uyuşturucu baronlarının kökünü kazımak olacak. Hiçbirini Türkiye’de tutmayacağım. Bütün evlatlarımızı zehirlediler. Hepsinin kökünü kazıyacağım. Böyle bir rezalet olamaz. Bunun yolu sandığa gideceksiniz, elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu öyle kullanacaksınız. O evlatlar hepimizin evladıdır. Bir anne-babanın yaşadığı dram hepimizin dramıdır. Onun başına gelen yarın bizim ve bizim evladımızın da başına gelebilir. Bu memlekette huzur ve beraber yaşamak istemiyor muyuz? Beraber huzur içerisinde yaşayacaksak bu laneti bu topraklardan kazıyıp atmak zorundayız.
“BENİM ADAYLIĞIMA İKİ KESİM ÇOK KARŞI: BİRİ UYUŞTURUCU BARONLARI DİĞERİ BEŞLİ ÇETELER”
“Bu memleketin namuslu polisleri ve bürokratları var. Yeter ki siyasetçiler namuslu olsun ve siyasetçiler bu milletin hakkını, hukukunu gözetsin. Bunu yapacağız, hiç endişe etmeyin” diyen Kılıçdaroğlu, devamında şunları söyledi ve konuşmasını noktaladı:
“Bir devlet meşru zeminde olmak zorundadır. Bir devlet kirli paraya ihtiyaç duymaz. Bir devlet, bir siyasi otorite kirli paraya ihtiyaç duyuyorsa uyuşturucu baronlarının adamı olur. Benim adaylığıma iki kesim çok karşı: Biri uyuşturucu baronları diğeri beşli çeteler. Beşli çeteleri de uyuşturucu baronlarını da temizleyeceğim. Sizin çocuklarınız hepimizin çocuklarıdır. Onların güzel bir Türkiye’de yaşaması hepimizin ortak arzusudur.
Uyuşturucuya çok kolay ulaşılabiliyor. Bu durum sadece Adana’da böyle değil her yerde böyle. Kimse bu sorunun ne kadar derin olduğunun farkında değil. Bakın bunları hiç konuşmuyorlar. Niye konuşmuyorlar? Uyuşturucu baronlarını kızdırırız, bize para vermezler diye. Onlardan gelecek paraya lanet olsun. Temiz para lazım. Helal para lazım.
Vatanını, evladını, çoluk çocuğunu seven, bu beladan kurtulmak isteyen herkes sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı. ‘Yeter artık’ demeliyiz.
10 yaşındaki çocuk bile bunu satıyorsa, satanların altında lüks araba kullananlar da garibansa bunu kimsenin unutmaması lazım ve hafızamızın bir yerine kaydetmemiz gerekiyor.
Belalara karşı ortaklaşmak zorundayız. Uyuşturucu belasına karşıyız. Hepimizin ortak mücadele etmesi lazım. Çünkü hepimizi ilgilendiriyor. Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Onları bu topraklarda yaşatmayacağım.”
Konuşmasının ardından Taş Bina önünde halkla bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, burada da kısa bir konuşma gerçekleştirdi.
