13 Ekim tarihli yazımın bir yerinde 75 yıllık yaşamımın hiçbir döneminde bugünkü yaşadıklarımızı ne gördüm, ne de duydum demişti.
OECD ülkeleri ilkokulda çocuk başına 8650 dolar, Türkiye ise 4134 dolar harcıyor.
Ortaokulda onlar 9941 dolar, Türkiye ise 3491 dolar ayırıyor.
OECD ortalaması lisede 9941 dolar iken, Türkiye’de 3 kat gerideyiz. 3175 dolarda kalıyoruz.
OECD ülkelerinde aileler eğitime %9 katkı sağlarken, Türkiye’de aileler %20 harcıyor.
Kısacası; eğitimin yükü ülkemizde ailelerin sırtına yükleniyor.
AKP iktidarı ile ülkemizde ilkokulda okullaşma oranı %98.8’den %93.16’ya düşmüş!..
Ortaokullarda okullaşma oranı %93.09’dan %89.84’e gerilemiştir.
Açık öğretime giden öğrenci sayısı da 157.000 artışla, 1.738.000’e çıkmış.
Ülkemizde on yaş altı her yüz çocuktan 22’sinin öğrenme yoksulu olduğu söyleniyor. İlkokul 4.sınıfın %40’ı ve 8.sınıfların %46’sı okullarına aç gidiyor.
Tamı tamamına 1.358.000 çocuk açlık sınırında.
Bizim zamanımızda Anadolu’da, Anadolu köylüsünün TARHANASI vardı. Hem gıda deposuydu, hem de insanları tok tutardı.
Ekonomide yaşatılan TUSUNAMİ köylerimizde TARHANA’nın adını bile unutturdu.
Dünya literatürüne göre 10 yaşında bir çocuğun basit bir metni okuyamaması veya okuduğunu anlayamaması ÖĞRENME YOKSULU olduğunu gösterir.
Ülkemizde 10 yaşına gelmiş her 100 çocuktan %90’nı açlık sınırındaki ailelerin çocuklarıdır.
İlkokul 4.sınıfların %40’ı ve 8.sınıfların %46’sı okula aç ve yorgun gidiyorlar.
Yorgunlar, çünkü okul çıkışı işe gitmek zorunda bırakılıyorlar. Ülkemizde maalesef ki 6-13 yaş arası 10.354.000 çocuktan, 1.358.000’ni derin yoksulluk yaşıyor.
Devlet, özellikle 10 yaş altı aç ve öğrenme yoksulu her çocuk için sorumluluk almak zorundadır. Hiçbir çocuk eğitimde geri kalmayıp, yatağa aç yatmamalıdır.
Ülkemizde çocuklar ortalama 7-8 yıl yani ortaokul 2.sınıfa kadar eğitim alırken, G7 ülkelerinin ortalaması 12.9 yıl ve bizi çok kıskanan Almanya’nın ise 14.2 yıl.
Özgür ve yenilikçi birey, çoğulcu ve katılımcı bir toplum için iyi bir eğitime ihtiyacımız var.
AKP; maalesef çocuklarımızın zihnine ipotek koydu. Oysa eğitim zihni özgürleştirmek içindir.
Ancak biat eden bir toplumu inşaa eden AKP zihni özgürleşen bir toplumu yaratır mı?
Ülkedeki tüm okulların neredeyse tamamına yakınını İMAM-HATİP’leştirerek yavrularımızın zihnine ipotek koyarak biat eden, şükreden, sabreden bir toplum yaratarak ülkenin tüm artı değerlerini kendilerine ve yandaşlarına peşkeş çeksinler.
Yoksulluğu da tanrı sizi deniyor, sabredin ve şükredin diyerek nasihat veriyorlar.
Kendileri de Camuz (Manda) yoğurdu, Arabistan Hurması ile Harnup Balı yiyerek milletin ağzını sulandırsınlar.
Yiyin, yiyin bakalım ıksırıncaya, tıksırıncaya kadar yiyin…
Karnınız dosya bile gözünüz doymuyor!..
Ama sonunda o doymayan gözünüzü toprak doyurmayacak mı?
NOT: Geçen Perşembe günkü köşe yazımda ele aldığım üniversitelerdeki ekonomik kriz kayıtlara da yansıdı başlıklı yazımda Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kontenjanı boş olduğunu yazmıştım. Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü’nden arayarak kontenjanlarının yüzde yüz dolu olduğunu bildirdiler. Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü’nün bu duyarlılığından dolayı teşekkür ederim.
