VAPURUNOĞLU ESASLI ADAMDI

Vapurunoğlu’nu tanır mıydınız?

Ben de tanımazdım; 12 Kasım 1946 günlü Yeni Adana’da okudum. Kupürü de yukarıya aldım meraklıları için. Belli ki, bu üçkağıtçı hemşerimiz oldukça efendiymiş. İhtiyacından fazlasına tenezzül etmezmiş. Parasız kaldığında piyasaya çıkar, mütevazı bir bütçeyi karşılaştırınca tezgahını toplarmış.  Demek ki her ne kadar dolandırıcı da olsa, adamda insaf varmış, vicdan varmış, merhamet varmış; en az ihtiyacına göre icraatta bulunuyor, verdiği zararı en alt düzeyde tutuyormuş rahmetli.

Vapurunoğlu, efsanevi ünü ile benim çocukluğuma kadar ulaşmıştı. 

Kurnaz ve sempatik  kişiler için “Vapurunoğlu mübarek” denilirdi. Güney semtlerimizde de “Ekrud-ul-Bapur” olarak isim yapmıştı ki, tam karşılığı, “Vapurun maymunu” demektir. Babası “Vapur” diye mi anılırdı, hiç bilgim yok. Ama, rahmetlinin dürüst ve vicdanlı, hatta sempatik bir dolandırıcı olarak tanındığını anımsarım.

Günümüz dolandırıcılarına bakıyorum da, adamlar doymak, yetinmek bilmiyor. Çıkar yollarını çok iyi biliyorlar ve yollarını buluyorlar. Bazen de yollarını yollarda buldukları söylenirse de yeterli kanıt olup olmadığı belli değil.

Yine bazılarına göre, günümüz dolandırıcıları yonttukça daha fazla yontmaya kalkıyorlar. Sağdan, soldan gelen uyarılara aldırmıyorlar. Hatta, yaptıkları fenalıkları bir de ballandıra ballandıra sanki iyilikmiş gibi sundukları oluyormuş. Bunları birçok yerde görebilirsiniz. Bazıları hayli yükselmiştir. Öyle yükselmiştir ki, her şeyi değiştirecek güçlere bile sahip olabildiklerine dair rivayet varmış.

Kısacası şu; Rahmetli Vapurunoğlu, birkaç öğünlük nafakası ölçüsünde ufacık vurgunlarla yetinecek kadar ilkeli, üçkağıtçlık mesleğinin namus ve şerefine özen gösteren, insafı ayaklar altına almayan biri sayılabilirdi. Bu görüşümün doğruluğu da, günümüz üç-kağıtçılarının doymayan soygun iştihasıyla sabittir.

Nur içinde yat, Vapurunoğlu…

SOKAĞA ÇIKAMIYORUZ

TAMAM, YA İHTİYAÇLAR

Bana kalırsa geldiğimiz koşullar altında sadece 65 yaş üstü olanlar değil, herkesin eve kapanması zorunlu olmalı. İngiltere bile bu çareye başvurmak zorunda kaldı. Hiç olmazsa bir kuluçka dönemlik süreyle genel yasak getirilmesi, oluşacak yığınla zorluğa karşın, şart oldu.

Genelleşir, genelleşmez bilemem. Ben halen yasaklılar arasındayım. Eşim de öyle. Ekmek alabilmek için konu-komşudan yardım istiyoruz. Fakat resmi dairede işimiz var. Ödenecek kredi jartı borcumuz var. Elektrik, su, gaz faturası son gününe vurmak üzere. Bankamatiklere kadar gidip para çekmemiz lazım ki ödeme yapalım, ya da yaptırtalım.

Sayın Hükümetimiz bu konuda bir rahatlık sağlamalı. Ne bileyim, haftanın şu günü şu saatler arsında çıkabilmemize izin vermeli.Acil ihtiyaçlar için 155-156 ve 112 numaralar öneriyor. Biz denedik, çare olmadı.

Yine de, evde kalmayı çok daha emniyetli görüyoruz; ammaaa, herkes evine çekilmezse, durum giderek vehametini arttıracak diye endişemiz büyük.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor