Son yıllarda peş peşe çıkan orman yangınları canımızı sıkmakla birlikte ciğerlerimizi yakmıştı. Fakat orman yangınlarından sonra Gökgöz Köyü’nde yaşananlar bu kadarı da olma dedirtiyor.
Adana’nın Kozan İlçesi’ne bağlı Gökgöz Köyü’nde geçen yıl Temmuz ayında orman yangını çıkmıştı. İddiaya göre yangınların hızlı bir şekilde ilerlemesi nedeniyle önce köy tahliye edildi. Ancak köylüler gitmedi ve ekiplere yardım etti. Ormancılardan daha çok kendilerinin çalıştığını iddia ediyorlar. Neyse…
Gökgöz köyü sakinleri şimdi ise orman yangınında korudukları ağaçların kesilmemesi için yeni bir mücadele başlattılar. Çünkü yanan ağaçların kesilmesi ve ormanlık alandan çıkarılması için Adana Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale yapıldığı ve söz konusu bu iş bir firmaya verildi.
Fakat firma yanan ağaçları kesmek yerine yanmayan ağaçları kesmeye başladı. Bunun üzerine köylüler, firma çalışanlarını uyarda ama nafile… Firma söz dinlemeyince bu kez Orman Bakanlığı’na ait 170 nolu çağrı merkezini arayan köylüler orman ağaçlarının kesildiği yönünde ihbarda bulundu.
İhbar üzerine Kozan Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Gökgöz Köyü’ne geldi incelemelerde bulundu. İddiaya göre ormancılar kesilen ağaçların damgalı, yani kendileri tarafından kesilmesine karar verilen ağaçlar olduğunu söyledi. Köylü bunun üzerine ağaçlara vurulan damga numaralarını görmek istedi. Fakat hiçbirinde damga bulunamadı, bunun üzerine ‘kurşun kalem’ ile yazıldığı ve bunun da silindiğine karar verildi.
Tabi ki köylüler ikna olmadı. Bunun üzerine ormanda nöbet tutmaya başladılar. Buna rağmen firma kızılçam ve meşe olmak üzere 250’den fazla yanmamış ağacı kesti. Bunun da kalmadı. Yol açma bahanesi ile anıt ağaç olma özelliği taşıyan onlarca çınar ağacını da kesti.
Sonra ne mi oldu, sonra Kozan Orman İşletme Müdürlüğü’nün tutmuş olduğu raporlar ile ilgili firmaya 170 TL para cezası verildi. 6831 Sayılı Orman Kanunu 14. Maddesi gereği ormanlardan her türlü ağaç kesmek ve koparmak yasak. Bunun 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası var. Eğer kesilen yada kopartılan fidan olması durumunda cezası ikiye katlanarak 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası bulunuyor.
Şimdi bu firma 250’den fazla kızılçam ve meşe ağacı kesecek 170 bin TL ödeyerek bu işten sıyrılacak mı?
Çınar ağaçlarının kesilmesi ise çok ayrı bir mevzu olmasına rağmen, firmaya çınar ağaçlarının kesimi ve kerestelerini ormanlık alandan çıkardığı konusunda ise hiçbir açıklama yapılmadı?
Peki bu nasıl oluyor? Söz konusu ağaç Gezi Parkı’nda kesildiğinde yer yerinden oynuyor ama ormanlık alanda yapılan ağaç katliamının sadece sembolik para cezası mı oluyor?
Tüm bunları da geçtim. Gökgöz Köyü muhtarı geçen yıl evindeki çardağın ormanlık sınırlarına girdiği için 20 bin TL ceza ödediğini söylerken, yüzlerce ağaca sadece 170 bin TL ceza kesilmesi vicdanları nasıl tatmin edebilir ki?
Bugün Adana merkezde onunun kilosu 2 lira, orada kesilen her birini 1 tondan hesap edilse her bir ağaç 2 bin TL yapar. Çınar ağaçları hesap etmeden sadece 250 ağacın odunu 500 bin TL yaparken, firmaya 170 bin TL para cezası verilmesi gerçekten rahatsız edici bir durum.
Bence bu işin cezasının bu kadar küçük kalması gerekiyor. Yanmış ağaçları kesmek yerine yanmamış ağaçları kesen firma hala orada işine devam ediyor. Bu işten Adana Valisi Süleyman Elban ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin yaşanan bu olayla ilgili acaba ne söylüyorlar?
Unutmayalım ki, 2021 yılı yaz aylarında Adana, Osmaniye, Hatay, Antalya, Muğla, Isparta ve Burdur başta olmak üzere Türkiye orman yangınları ile birlikte başlayan provokasyonlar karşısında çok önemli bir sınav vermişti.
Bu nedenle Adana Valisi Elban ve Bakan Kirişçi’nin ayyuka çıkan bu konunun üzerinde durmaları gerektiğini düşünüyorum…
