VİCDAN NEDİR, HİÇ Mİ BİLMEZSIN BE ENERJİ SA?

Yok, bu kez fatura değil derdim. Orada yapabileceğimiz bir şey yok! Nasıl ki;
- Geçmediğimiz köprüye,
- Girmediğimiz tünele,
- Uğramadığımız otoyola,
- Uçmadığımız havaalanına,
- Görmediğimiz hastaneye para ödüyorsak, tıpkı bunlar gibi,
- yakmadığımız elektriğe de para ödüyoruz.
Devletimiz sağ olsun, berhüdar olsun. Böyle istiyor, biz de halim-selim vatandaşlar olarak borç-harç içindeyken bile bu isteğe boyun eğip (BELKİ DE) “Buna da şükür Ya Rabbi” diyoruz. Alıştık zaten.
Şimdi anlatacağım olay Salı günü başlayıp Çarşamba günü sonuçlanan 17 saatlik ENERJİ SA işkencesidir. Başımıza ilk kez gelmiyor. Bu sonuncusuyla, göğsümü gere gere sorayım, sonra anlatayım olayı;
“Eyyyy ENERJİ SA!..
- Sende hiç mi vicdan yok?
- Hiç mi insaf yok?
- Hiç mi insanlık yok?
- Hiç mi izan yok?
Geçtiğimiz Salı günü Gülek Yaylasındaki sitemizde, akşam haberlerini izlemek üzere televizyonun karşısına kurulduk. 20 dakika falan geçti geçmedi, önce voltaj düştü, iki üç dakika sorma da elektrik kesildi. Çevremize baktık, her taraf ışıl ışıl; demek ki bizim siteye gelen hatta bir sıkıntı var. Haa, yayla dediysek, burası resmiyette Tarsus’un mahallesi.
Kim çözecek?
Elbette ENERJİ SA… Aradık 186’yı… Planlı kesinti söz konusu değil. Müşteri temsilcisi Ayten Hanım’a ulaştık. Son derece kibar, her zaman güler yüzlü olduğuna yemin edebileceğim kadar yardımsever bir görevli çıktı karşımıza. Anlattık durumu. Şikayetimizin, ekibi yönlendirmek üzere kayda alındığını bildirdi.
Bu arada bizim Site Görevlisi de başvurmuş; ona da aynı cevap gelmiş: “Şikayetiniz ekipleri yönlendirmek üzere kayda alındı.” İki saat sonra da soğutmak üzere buzdolabına koyduklarından dolayı endişelenen eşim de aradı. Olayın kayda alındığını bir kez daha öğrendi. Fakat her geçen dakika endişesi artıyordu çünkü ertesi gün gelecek konuklar için hazırlık yapmıştı.
Saatler sonra baktık ki elektriğin de, sözüm ona yönlendirilmiş ekibin de geldiği, geleceği yok, “Bari hazırlananları kurtaralım” diyerek gece gece Adana’ya geldik. Ertesi gün sabah aradık siteyi. Görevli, “ENERJİ SA ’iki kez aradım, ekibi yönlendirmişler” dedi. Yani, yeni bir şey yoktu. Anlaşılan bu ekip pervane nitelikliydi ve hep kendi ekseni etrafında dönüp duruyor, bir türlü yönlendirildiği yöne yönelemiyordu.
Misafir edeceğimiz aileyi aradık. “O zaman siz buyurun, elektrik gelinceye kadar bizde vakit geçirirsiniz” dediler. Kabul ettik. Daha doğrusu etmek mecburiyetinde kaldık.
Öğlen saat 12:30 da, yani bildirimden tam 17 saat sonra ekip gelip iki dakikada işi çözdü. Şu anda elektriğimiz var. Tekrar kesilinceye kadar Allah Kerim. Yaktığımız mazot, uykusuzluk ve yorgunluk yanımıza kar kaldı.
Eyyy ENERJİ SA, kendini bizim yerimize koy da erkekçe, mertçe konuş; yukarıda söylediklerimi hak ettin mi, etmedin mi?