YANLIŞLARI SÖYLEYEMEZSEK DOĞRULARI BULAMAYIZ!..

Havuz medyası, demokrasilerde toplumun ve devlet yöneticilerinin aslında düşmanıdır..

   Çünkü, halka doğruları  aktarmak değildir görevleri. Tek amaçları, devleti yönetenleri halkın önünde büyütmek, yüceltmek, yanlışlarını doğru gibi aksettirmek, yalakalık yapmaktır asli görevleri..

   Toplumu kutuplaştırmak, hükümetin tüm yanlışlarının üstünü örtmek ve bunun karşılığı devlet olanaklarından tümüyle yararlanmaktır amaçları..

   Bakın havuz medyası dediğimiz yayın organlarının manşetlerine, hemen hemen tamamı aynı başlıkla okuyucusunun karşısına çıkar.. Çünkü, tek elden yönetilir..

   Peki onurlu gazeteci, böyle gazetelerde görev alır mı?

   Almaması gerekir.. Açlıkta olsa karşılığı, sorumluluğunun bilinciyle açlığa mahkum eder kendisini yine de o havuz medyasında görev almaz..

   Görev alan, ama namuslu kalan yok mu? Elbette vardır.. Tavrını koyar, kendisinin yazılarına müdahale edilmemesi şartıyla görev alanlar da vardır… Bunun eleştirilecek yanı da yoktur..

   İşte o doğruları, sadece doğruları yazan hem de havuz medyası içinde adı geçen bir gazeteci vardır.. Adı Fatih Altaylı… Ne kadar da güzel yazmış.. Hem de havuz medyası dediğimiz gazetedeki köşesinde.. Okuyalım;

“Demokrasi dediğin sistem, seçimle gelip seçimle gitmek dediğin mesele zaten bu ‘Nankörlük üzerine inşa edilmiştir’. Yaparsın, yaparsın, yaparsın. Memnun edersin, edersin, edersin. Yapamamaya başladığın, memnun ve mutlu edememeye başladığın anda da gidersin. Böyledir bu iş. Buna nankörlük demek de demokrasiden nasibini almamaktır ancak. İki köprü, üç baraj, bir havalimanı yaptın diye sittin sene kalmak mı zannedersin demokrasiyi. O zaman Demirel’in günahı neydi? 6 kere gitti. 7 kere de geldi. Böyledir bu iş. Getirirken kızmadığın seçmene, gönderirken de kızamazsın.

Hele hele ‘Nankörlükten bahseden’ bazılarına bakıyorum ve içimden gülmek geliyor.

Ulan, bu ülkeyi kuran, memleketin namusunu onurunu kurtaran, sata sata bitiremediğiniz her şeyin temelini atan adama sövüp duruyorsunuz yıllardır. Buna nankörlük demeyeceksiniz de. Üç tünel üç köprüye memleketin anahtarını vermemek nankörlük olacak öyle mi! Hem bu kadar da üzülmeyin.

   Evet.. Doğruları söylemezsek, yanlışları bulamayız..

  Fatih Altaylı doğruları yazmış, kovulur mu bilemeyiz.. Ama önümüzde Uğur Dündar ve nice örnekler var.. Doğruları söyledikleri ve yazdıkları için kovulan..

 Kaç kişi durdu kovulanların arkasında? Yarın Fatih Altaylı kovulursa arkasında duracak olan çıkar mı?

  Önce bu sorulara yanıt arayalım ve Türkiye’nin getirildiği duruma bakalım.

Bu işte gitmek de var geri gelmek de. Yeter ki, seçmeni bu kadar da kötülemeyin. O nankör dedikleriniz yarın yine getirir isterse. Buna da demokrasi denir. Bu nankörlük dediğiniz anayasalara bile konulmuştur bu nedenle. İki dönem kuralı diye. Yoksa onu da laf olsun diye koyuldu mu zannedersiniz. Sizi gidi trol sürüsü…”

   İsterseniz, bir de Ertan Tan’a bakalım.. O nasıl bir gazeteciymiş..

   Ekrem İmamoğlu’nun it dediği öne sürülen, ancak bugüne kadar kanıtlanmayan Ordu Valisi’nin İstanbul Belediye Başkanlığına getirilmesinin halk tarafından istendiğini söylüyor.. Nerede söylüyor, bulunduğu televizyonun ekranından..

  Ertan Tan’ı tanırsınız.. Televizyondaki programına çıktığı an ne söyleyeceğini bildiğimiz Erkan Tan işte.. Lan’lu –lunlu konuşan, “ver mehteri” diyen geveze bir adam..

Bizim toplumda böylelerine omurgasız derler.. Ama bizim gibi düşünen onların mahallesinden de çıkabiliyor..

  Bakın, aynı mahallede top koşturan Yeni Şafak Gazetesi’nin yazarı Yusuf Kaplan, Ertan Tan için ne demiş;

İŞTE BU PAÇOZLAR HER ŞEYİ MAHVETTİ!,,

………………………………………….

İmamoğlu’nun, mazbatası iptal edildikten sonra kaldırılmıştı

BU FOTOĞRAF

YOLA ÇIKIYOR

. İlk seçimi kazanmasına rağmen  Mazbatası, YSK tarafından iptal ve katıldığı ikinci seçimde 800 bin fark atarak kazanan Ekrem İmamoğlu’nun makamına, kaldırılan Atatürk fotoğrafı yeniden konuluyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Sosyal medyadan İmamoğlu’na gönderdiği mesajda  “Atatürk’ün bu güzel tablosu, haksızca indirilen yere, İBB makamınıza doğru yola çıkıyor.” Dedi.

  İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlık makamına astığı ve YSK kararı ile mazbatası elinden alınınca odasında indirilen Atatürk tablosunun geri gönderileceği öğrenildi.

  . Sosyal medya kullanıcılarının “O tablo yeniden asılacak” çağrılarının ardından Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık dün, söz konusu tablonun görselini paylaşarak “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu güzel tablosu ait olduğu ve haksızca indirildiği yere, İBB makamınıza doğru yola çıkıyor” duyurusu yaptı.

31 Mart seçimlerinde İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde makam odasında asılı olan Atatürk tablosunu yeni makamına asmıştı. Tabloda, Atatürk depremzede bir vatandaş ile ilgilenirken resmediliyordu. 6 Mayıs’ta seçimlerin iptal edilmesinin ardından İBB Başkan Vekili olarak görevlendirilen İstanbul Valisi Ali Yerlikaya tarafından Atatürk tablosu tartışmalı şekilde kaldırılmıştı.

İmamoğlu “Tablo kalsın. Ben oraya tekrar geri döneceğimi biliyorum. İkincisi ben onu hediye etmekten onur duyarım da dedim. Ama ısrarla bizim arkadaşlarımıza geri verdiler” demişti. İmamoğlu’nun 23 Haziran’da ikinci kez açık ara farkla kazandığı seçimin ardından sosyal medyada binlerce kişi “O tablo yeniden asılacak” paylaşımında bulundu.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık da bugün sosyal medya hesabından hediye paketi yapılmış bir şekilde duran Atatürk tablosunun fotoğrafını paylaştı.

Çalık “Sevgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanım @ekrem_imamoglu vatandaşı dinlemede bizlere örnek olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu güzel tablosu ait olduğu ve haksızca indirildiği yere, İBB makamınıza doğru yola çıkıyor” diye yazdı.

Tablonun mazbatanın verilmesinin ardından Beylikdüzü’nden Saraçhane’deki İBB Başkanlık binasına gönderileceği öğrenildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor