YARDIMI YASAK EDEN AYET VEYA HADİS Mİ?

Babam Kur’an hafızıydı ve çok iyi tercüme ederdi. Bundan dolayı da, evimizde olsun, işyerinde olsun dini sohbetler fazlaca açılırdı. Sindire sindire dinlediğim nice tefsirler ve yorumlar beynime kazınmış durumda.  Haşa, benim öyle bir becerim yok ama Arapça bilgim orta’nın üstünde.  O yıllarda idrakimi zorlayan bazı söylemleri bugün az bir destekle çok daha rahat kavrayabiliyorum.

Asla unutmadığım, unutmayacağım ve temel kabul ettiğim İslami ilkeler var;

  • Adalet
  • Müsavat (Eşitlik)
  • Uhuvvet (Kardeşlik)
  • Muavenat (Yardımlaşma)

Bu ilkeler, semavi dinlere ait kutsal kitapların hepsinde yeralmakla birlikte kesinlikle en çok Kur’an-ı Kerim’de geçer.  Aradım, taradım; bilgisine inandıklarıma sordum, yardımın kim tarafından yapılmasının mübah veya mekruh olduğuna işaret eden ne bir ayet, ne bir hadis bulamadım. Tabii ki gösteriş amaçlıysa, veya arkasında ahret hesabı dışında herhangi bir beklenti varsa, o yardım yardım değildir, o iyilik iyilik olamaz.

Tüm okurlarımdan istirhamımdır; insanlık hali, eksiğim, yanlışım varsa lütfen düzeltmeme yardımcı olunuz.Çünkü, Diyanet İşleri Sayın Başkanımızdan yardımın kim tarafından yapılması halinde “efdal” olacağına air fetvasını duyduğumdan beri “Yardım yardımdır, veren el alan eli görmemelidir” şeklindeki düşüncem ucu sivri ok olup beyin zarımı delip duruyor. Diyanet İşleri, sümme haşa, kendi değer yargılarına göre değil de ayet ve hadislere dayanarak fetva vereceğine göre, duyduklarım ve bildiklerim arasındaki uçurumdan son derece rahatsızım.

Sadece bu değil… Belediyelerin koşullu-koşulsuz, hangisi yasalsa, maddi destek alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmasının yasaklanması ve fazladan suç kapsamında değerlendirilmesini de anlayabilmiş değilim. İçişleri Bakanımız Sayın Soylu yasal olmadığını, izin alınmamış olduğunu ifade etti. Geçmişte, pek çok örneği olmakla birlikte, bu tür hareketlerin yasa dışı olduğu tam da ihtiyacın doruklarda dolaştığı zaman anlaşılmasını hazmedemiyorum. Kaldı ki, pek çok saygın hukukçu yasal engel olmadığını söylüyor. Hadi bu neyse, Eskişehir’de 25 yıl boyunca, ihtiyaç sahiplerine her gün ulaştırılan sıcak yemek hizmetinin tam da bu zamanda durdurulması, kendi değer yargılarıma göre, vicdanları sızlatan karar sonucudur.

Adana’da, Allah korusun, ağzımdan yel alsın, hasta patlaması olur da ihtiyaç duyulursa hastane olarak kullanılabilecek bir yer hazırlandı. Ortamın sterilizasyonu basit, soğutması, ısıtması, suyu, elektriği, jeneratörü var. Bir Profesör, “Hastan çoğalırsa hastanede tutma süresi kısalır; eve göndermek zorunda kaldıklarımızı takip edemeyiz. Adana’daki bu hazırlık, ön tedaviden sonra kontrol ve takip için yararlı olur” dedi.

Atatürk Hava Limanındaki binaları İmamoğlu “her ihtimale karşı” önermişti. Bir de baktık Atatürk Hava Limanı’nın pistlerine makineler girmiş. İnsanda kalp ne ise, hava limanlarında da pist o demektir. Acaba o koca liman sahasında başka yer mi yoktu?  “İktidar, Atatürk ismini silmek istiyor” şeklindeki iddialara gülüp geçiyorum; çünkü bu ismin yüreklerden asla silinmeyeceğini bilmeyen yok, iktidar mı bilmeyecek.

Son beyit, şimdilik belki, Kadıköy Belediye Bandosunun caddelerde konser programı yasaklandı.  Tesadüf bu ya, ilgili belediyelerin hepsi de CHP’li Başkanla yönetiliyor. Hayret, değil mi?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor