YAVUZ BİNGÖL VE UĞUR MUMCU

Yavuz Bingöl, 7 Ekim 1964 tarihinde İstanbul’da doğmuş. Öğrenim yaşamına 1970 yılında Kars Digor’da başlamış. 1972 yılında Konya Karapınar Kayalı İlkokulu’nda okula devam etmiş. İstanbul Halkalı’da aynı sınıfın ikinci dönemini okumuş. 1974 yılında Ankara Malazgirt İlkokulu’na geçmiş. 1975’te burayı bitirerek, Mehmet Akif Ortaokulu’nda eğitimine devam etmiş, Ortaokulu ikinci sınıfta bırakmış..Sonra, bir süre boş boş dolaşmış, sesi güzel olunca, sahneye çıkmış, ara vermiş, tekrar çıkmış, şimdi boşta duran iş bulamayan biri haline gelmiş.

Bunları neden mi yazdık?

Yavuz Bingöl, 24 TV’de katıldığı bir programda açıklamalarda bulunmuş. “Bu ülke Suriye, Irak olabilirdi ama bizi bölemediler, parçalayamadılar. Çünkü güçlü bir iktidar var.Burada Cumhurbaşkanımızın hakkını yememek lazım. Devletin başında dik duran bir insan var. Eğer o olmasaydı Suriye-Irak olabilirdik” demiş..

Yani fol yok, yumurta yok iken eniştem beni niye öptü gibi bir şey..

Anladınız mı neden yazdığımızı?..

Yukarıdaki yazıyı okuyunca Yavuz Bingöl’ün yüksek eğitim gördüğünü, dışişleriyle ilgili bilgi donatımına sahip olduğunu falan sanmıştık..

Meğer ortaokulu ikinci sınıftan terketmiş..

Sonra türkücü olmuş, bir ara bırakmış, sonra devam etmiş, şimdi piyasadan çekilmiş, kendini yeniden hatırlatmak,  gündeme getirmek  için bir şeyler söyleme gereği duymuş.

Yavuz Bingöl’e, bir suikast sonucu katledilen  gazeteci-yazar, hukukçu merhum Uğur Mumcu’nun şu sözleriyle cevap verelim;

-Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz.

-Hangi iktidar din sömürüsüne sığınmışsa, mutlaka yıkılmıştır.

-Milliyetçilik, sömürücülerin değil; Mustafa Kemal devrimcilerinin bayrağıdır.

-Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.

-Sürekli güçlünün yanında yer almak adamı yalaka, dalkavuk yapar. Çünkü güç dengeleri sürekli değişir.

-Kaplanın sırtında hüküm sürenler, bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar.

-Ne zaman uygar olacağız bilir misiniz? Bir katil ya da kaçakçı ile bir aydın arasındaki farkı anladığımız gün!

-Evrensel kültürün sanat ve düşün rüzgârları ile Türkiye er geç çağdaş uygarlığa demir atacak.

-İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.

-Bir ulus, ne kadar okuma-yazma, öğrenme, araştırma eğiliminde ise, o kadar sağlam, o kadar hoşgörülü ve demokrat yapıda olur.

Kimi ölüler bize ne kadar yakın. Yaşayanların bir çoğu ne kadar da -ölü.

-Ne zaman uygar olacağız bilir misiniz? Bir katil ya da kaçakçı ile bir aydın arasındaki farkı anladığımız gün!

   Bak Yavuz Bingöl, sen “Erdoğan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalattı çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti” demiştin ya, kardeşin Oğuz Bingöl de sana cevap olsun  diye tepkisini şöyle şöyle dile getirmişti;

“ Ah anacım, güzel anacım, yiğit anacım bir gün gelip Alzheimer olduğuna, olan bitenin farkında olmayışına sevineceğim hiç aklıma gelmezdi.”

 İşte bu söz, seni senin kadar tanıyan bir kardeşin tepki sözüdür Yavuz BİNGÖL.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor