Hep gecikecek değiliz ya!.. Bu sefer herkesten erken davranıp Büyükşehir Makamını devralacak Başkanımızı şimdiden kutluyorum. Allah yardımcınız olsun. Tarihinde hiçbir zaman bu kadar borçlanmamış ve bu kadar kabarık personel istihdam etmemiş belediyeyi çekip çevirmek çok zor olacak.
TEMEL SORUNLARDAN
BİRİ DAHA YOL ALIYOR
Sayın Yeni Başkanımız; Bildiğinizi sanmıyorum; Sofulu Katı Atık Alanının ömrü tükenmek üzere. 1998’de Aytaç Durak zamanında başlatılan köklü çalışmalarla, kendiliğinden sürekli yanarak zehir saçan çöplüğün ateşi söndürüldü. Hemen ardından rehabilitasyonla düzenli depolamaya geçildi. Bu arada, dünyanın önde gelen uzmanlarına sahip Kokusai Kogo isimli Japon Firması ile işbirliği yapılıyordu. Masrafları da Japonya’nın resmi JICA Kurumu karşlamaktaydı. O çalışmalarda belediye adına koordinasyonu ben üstlenmiştim.
İki yıl süren çok titiz çalışmalar sonunda alternatif projeler hzırlandı. Bunların hepsinde de, Sofulu Deponi Sahasının 2020’ye kadar işletilebileceği belirtilmekteydi. Projelere göre, 2020’den sonra alan çok geniş bir orman-park ve spor merkezi olacaktı. 1999’dan bu yana sistemli olarak kurulan bacalardan toplanacak gazla birkaç yıl daha elektrik üretimi de devam ettirilecekti.
YENİ ÇÖPLÜK ALANI
İÇİN YER SEÇİLMELİ
Yeni Başkanımızın kim olacağını aşağı yukarı biliyorum da, spekülasyona yol açmamak için 1 Nisan sabahı açıklarım. O Başkanıma şimdiden söylüyorum; daha ilk hafta, yeni deponi sahası için yer araştırması yaptırmnız zorunlu. Aksi takdirde Adana sıkıntıya düşecek ce ceremesini siz çekeceksiniz.
Yaşadıklarımı anlatayım; Japon uzmanlarla birlikte, Çevre İl Müdürlüğü yetkilierinin de katıldığı ilk araştırmaları 25 bin ölçekli, GİZLİ damgalı haritalar üstünde yaptık. Uzak-yakın demeden, 40 kadar yer saptadık. İkinci hamlede, bunların 30 kadarını eledik. Uçakla dolaştık, 4 yer daha bulduk ve bunları yılan-akrep arasında tek tek gezdik. Ya yer altı suyu, ya rüzgar yönü, ya jeolojisi, ya da ekilebilir arazi olmaları yüzünden zorlandık ve son olarak rehabilitasyonu ilerlemiş Sofulu’da devam etmeyi kararlaştırdık. Baktık, Başkan Çolak zamanında kent dışındaki bu alan çok iyi incelenmiş ve doğru karar verilmiş. Geçirimsiz kil esaslı kalın katman üstünde. Bin metreyi aşkın sondaj kuyusu açtırdık, suya ulaşamadık. Bu süreçte Çevre Bakanlığı uzmanları ve yetkilileri de çalışmalarımıza katılmıştı.
ÇALDAĞ YATAKLARI
EN ETKİN ÇÖZÜMDÜ
Yaşıtlarım anımsar; Çimento Fabrikalarımızın bulunduğa alan Çaldağı dediğimiz bir büyük kitlenin eteğindeydi. Dağ, antik kalıntıları kucaklıyormuş. Fabrika, burayı lokma lokma keserek çimento haline getirdi . Bir de baktık koca dağ yok!.. Bırakınız dağı, yüzeyden aşağı inilmiş, makineler bu taşocağını ha bire kazıp kazıp devasa havuz haline getirmişler.
Bizzat Aytaç Durak Fabrika Genel Müdürüyle konuşarak taş ocağını istediyse de “Daha orada işimiz var” cevabı alındı. Sanırım kazılacağı kadar kazılmış, işleneceği kadar işlenmiştir ve artık katı atık deponi sahasına tahsis edilmelidir. Membran kullanılıp kullanılmayacağına, yerinde yapılacak tetkik ve jeofizik araştırmalar sonunda karar verilebilir. Burası olmazsa, çözüme acaip masraf gider.
