Kötü günleri çok, iyi günleri az olan 365 günü geride bıraktık.. Çok yorulduk, çok ağladık milletçe.. Gülen bir avuç insan oldu!..
Dileriz yeni bir yıl, bir öncekini aratmaz, millet olarak huzur ve mutluluk hasretimiz son bulur, yeni ufuklara yelken açarız..
Az olsa da, umudumuz yok değil..
31 Mart’a az bir süre kaldı.. Gerçi Merhum Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saatin önemi cok büyüktür.. Yani yerel seçime girerken, her gün çok önemlidir.. Önemlidir, çünkü halkın vereceği karar, sadece yereli değil, geneli de kapsayacaktır. Ya devam, ya tamam mesajı doğrudan hükümete yönelik olacaktır.
Şimdi yerel yönetimler için alabildiğine mücadeleler başladı partiler ve adaylar arasında.. Dileriz kırmadan, dökmeden sağlıklı bir seçim olur..
Ancak, bilinmelidir ki, günler sayılıyor dosyaların açılması için.. Herkes pusuda bekliyor, ellerindeki belgeleri açıklamak ve rakibini tuş etmek için..
İhale belgeleri ,üç kişiye gönderilen davetiye ile verilen milyon liralık işler, şişirilmiş, gelmeden maaş alan kadrolar araştırılıyor.
Yani seyreyleyin gümbürtüyü…
Mesela diyor ki bir Meclis üyesi, “Bir firma açık eksiltmeyle iş alırken, bir başka firma aynı işi “Acil” gerekçesiyle 3 teklifle 5 kat fiyat fazlalığıyla alıyor. Bunun belgeleri sabit..”
“Açıkla” diyorsunuz, “Bekle” diyor.. Sonra ekliyor “O yayınlanan belgelerden çok daha fazlası var..”
Bu da gösteriyor ki, dosyalar savaşı olacak, yerel seçimler..
BÖLGE geçtiğimiz günlerde bir belge açıkladı, tıs yoktu ama sitem çoktu..
Bu sitem edenlere de şaşıyoruz.. Bizi yalanlamaları, hatta mahkemeye vermeleri, hakkımızda maddi-manevi tazminat davası açmaları gerekirken, neden sitem ediyorlar?.. İddiaların resmileşmesinden korktukları için mi?
Hele hele, suçlandıkları davada, suçsuz olduğunu bilip, savunduğumuz kişilerin, kendileri hakkında gelen ve belgeye dayalı suçlayıcı haberi yazmakta gazetecilerin görevi değil midir?
Bilinmesi gereken şudur, “Gazetecilerin resmi belge eline geçtiği sürece, o belgeleri yayınlamak, kamuoyunu bilgilendirmek, yetkilileri harekete geçirmeyi sağlamak” gibi görevleri vardır.
BÖLGE gazetesi bunun için vardır.
Yeni yılın dünya insanları ve ülkemize huzur, sağlık, mutluluk getirmesini diliyoyoruz.
………………………..
TÜRK GENÇLERİ VE SURİYELİGENÇLER
O tabloyu televizyon kanallarında izleyince içimiz sızladı ve Türk halkının bir ferdi olarak bir yandan üzüntü duyduk, bir taraftan göğsümüz kabardı.
Savaş halindeki ülkesini terkederek Türkiye’ye kaçan Suriye’li gençler, yeni yılı Taksim meydanında ellerinde Suriye bayrağıyla çılgınca kutlarken gördük.. İçimiz sızladı..
Türk askeri Suriye’de eller tetikte dondurucu soğukta görev yaparken, Suriye gençleri gelsin benim ülkemde yesin, içsin, maaş alsın, hastanelerden ücretsiz yararlanasın, istediği okulda sınavsız eğitim alsın, sonra da çılgınlar gibi Yeni yılı kutulasın.
Oldu mu be abi!..
Bizim gençlerimiz sınav delisi oldu.. Bizim fakirlerimiz, dilenci oldu.. Bizim fakirlerimiz, gece-konduda dondurucu sıcakta, uykusuz kaldı..
Oldu mu be abi!..
Benim çocuğum Suriye’de cephede, Suriye’linin çocuğun Türkiye’de eğlence de.. Vicdan kabul eder mi be abi!..
