YENİDEN PAYLAŞIM KAOSU

Yeniden paylaşım-Emperyalist savaşın eşiğindeyiz!..
Kanlı, vahşi, yıkıcı emperyalist paylaşım savaşlarının ne demek olduğunu insanlık 19.yüzyılda canlı tanıklığı ile gördü.
Bunlardan ders alındığını, bu tür barbarlıkların, vahşetin sonunun gelmediğini söylemek, ücretli kölelik yerküresinde ne yazık ki hala mümkün değil…
Yaşatıldığımız vahşet kesitinde görmemek, kapitalist yabancılaşmanın dayattığı bir tavırdır.
Hatırlamak bile yetiyor.
1990’larda Sovyetler Birliği’nin likidasyonuna ilişkin olarak Francis Fukuyama’nın Tarihin Ebedi Barış tezleri şimdi Jeopolitik Pazarında çürük meyve kadar bile alıcı bulamıyor.
21.yüzyılda yeniden şiddetlenen Yeniden Paylaşım/Emperyalist Savaş, küresel jeopolitik kapışmasında taşlar yerinden oynatılırken; yenilenen Soğuk savaş ikliminde yaşatılanlara göz atıldığında, Küresel Fırtınanın Şiddeti hissedilecektir.
Büyük kırılma güzergahında ekonomik, askeri, siyasi büyük bir hesaplaşmaya doğru yol alınıyor.
Küresel güç merkezleri mevcut konumlamışlarını bu yeni dönem çerçevesinde yeniden tahkim ederken nüfuz, güç, paylaşım mücadelesinin şiddeti artıyor.
Şimdi, dünya gündeminde yalnızca apansız bir Rusya-Ukrayna Savaşı ve onun alevlendireceği bir NATO-Rusya Savaşı değil, alanı bütün küresel olan yenilenen bir soğuk savaş var!..
Ukrayna-Rusya savaşı asla bir Rusya-Ukrayna savaşı değildir. Bu gerçekte bir NATO-Rusya savaşıdır.
Ukrayna merkezli kriz, fiili emperyalist ve gerici güçler tarafından adeta ateşlendi. Ateşlenecek bir barut fıçısının üstüne oturmakta olduğumuzu dünya halkları bir kez daha hissetti.
Ancak her şeye rağmen Vekalet Savaşı kızışıyor ve mevcut savaş alanının çok ötesine uzanan sonuçları olacakken Birleşmiş Milletler uyarıyordu.
2022, 2.Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük insan felaketinin yılı olabilir uyarısını yaptı.
Zira dünya ekonomisine ilişkin tartışmalar, artık durgunluk-enflasyon riski konusunda ne kadar kötüleşecek… 1970’lere mi dönüyoruz… gibi sorulara kaydı.
Ukrayna savaşının katkısıyla artan belirsizlikler, şirket gelirlerine, piyasalara yansıyor. Newyork-Londra-Frankfurt-Paris-Tokyo’da borsalar genel bir gerileme eğilimi sergiliyorlar.
Gelişmiş ülkelerdeki en dinamik şirketleri izleyen MSCI indeksi, Kasım 2021’den bu yana %50’den fazla gerilediğini rapor ediyor.
“Tüm korkuların toplamı, 70’lere mi dönüyoruz” sorusuyla ilgili.
-Petrol krizi…
-Vietnam yenilgisi…
-Askeri darbeler…
-Gelişmekte olan ülkelerde biriken büyük borç yükü
-Merkez ülkelerdeki işçi hareketleri…
-Hızla artan yüksek faizler…
Lenin’in dediği gibi “Kapitalizm dünyanın her yerinde zafer kazandı. Ama bu zafer yalnızca emeğin sermaye karşısındaki zaferine bir girişti” diye tarif ettiği güzergahtadır artık!…