YILAN, TİLKİ, ÇAKAL ÇOĞALDI HELE Bİ SORUN BAKİM; NİYE?

Köylerden, yaylalardan gelen haberlere göre bu yıl yaban hayvanları bolamadı çoğalmış. En başta yılanlar; zehirli namussuzundan namuslu kara yılana, hatta ok yılanına kadar bu ince-uzun, elsiz-ayaksız hayvanzadeden şikâyetin haddi hesabı yok. Yaylamız Gülek tarafında. Yıllardır rastlamadığımız tilki ve çakallarla tanış olduk bu yıl. Bir de, domuz sürüleri indi vadimize. Çoluk-çocuk, anne-baba, dede-nene kendilerine yeni mekânlar arıyor.
YILKILARIN DURUMU İÇLER ACISI MI ACISI
Sebil-Gülek-Karboğazı-Akçatekir-Pozantı beşgeni bölgemizin yılkı, yani yaban atlarının alanıydı. Bu zavallılar da, şimdi yaşamlarını sürdürebilmek için kümeler halinde yeni yerler arıyor. En büyük dertleri de su. Bir eyyam yağmurdan artan birikintilerle idare ettiler. Beygiri, kısrağı, tayı; hepsi bir arada o diyar senin, bu diyar benim gezerek su içebilecekleri yerleri arıyor. Kuruyan su çukurları ayaklarıyla kazarak bir damla olsun bulmaya çalışanları aha şu gözlerimle gördüm de içim gerçekten parçalandı.
HELE Bİ SORUN BAKİM N’OLDU HAYVANLARA?
Efendim, Saygıdeğer Orman İdaresi bölge bölge tıraşlama işine girişti. Genç-yaşlı demeden, hatta ormanların zürriyeti sayılan fidanları görmeden öyle bir giriştiler ki ağaç kesmeye, zavallı orman efradı da yıllardır doğup büyüdükleri, karınlarını doyurup susuzluklarını giderebilecekleri öz habitatlarından sürgün edildiler. Ve tabii yılanlar da, domuzlar da, çakallar da, tilkiler de, tavşanlar da, tosbağalar da…
YILAN DA YILAN
Domuza razı olduk, varlıklarını belli ederler. Gelgelelim sinsi sinsi ve sessiz sedasız dolaşmayı huy edinmiş yılanlardaki artış ciddi endişelere yol açıyor. Bunlarla mücadele için önerilen kükürt perdesinin pek de yararı olmadığı saptanmış. En iyi mücâdele kaz ve hindi beslemekle olurmuş. Hadi, gelin de kaz ve hindi işine girin girebilirseniz. Belki ileride zorunlu çözüm olarak başvurulabilir.
Bu arada, köy-belde ve uzak mahalle sağlık ocaklarında yılan serumu bulundurmak önem kazanmış durumda; söylemedi denmesin diye yazdık işte. Yanlış anımsamıyorsam yöremizdeki onbir cins yılanın üçü zehirli. Onların da kime, ne zaman rast geleceği bilinmez. Şu var ki, yılan insandan kaçar. Üstüne basılmadıkça da ısırmaz. Fakat ormandan gelenin bu eğitimi alıp almadığını bilemeyiz. Temkinli olmakta yarar var.
CAN ALICI NOT:
Yaşamaya başladık; küresel ısınma yakın gelecekte insanlığın en büyük düşmanı olacak. Tek çare, başta ağaç olmak üzere bitki örtüsü. Milletler çiçek yaprağına bile kıyamazken bizdeki orman kıyımları düşündürücü. Zoruma giden tarafı da şu; onbinlerce dönüm alanda ağaç bırakılmamışken aynı alanlar resmi haritalarda yine orman diye gösteriliyor.