ADANA (BÖLGE) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kollarının, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında 2019’un ilk on ayında 383 kadının öldürüldüğüne dikkat çekildi. İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, devletin kadınları koruyamadığını belirterek, “İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir” dedi.
Adana Büyükşehir Belediyesi tarihi taş binası önünde yapılan basın açıklamasına Adana milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Burhanettin Bulut, İl Başkanvekili Hacı Karaaslan, partililer ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, geride kalan bir yıllık süreçte kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğini vurguladı. Yılmaz, “Kadınlar, her gün şiddete, tacize ya da tecavüze uğradı.
2019’un ilk on ayında 383 kadın öldürüldü. Bunlar sadece medyaya yansıyanlar. Cinayetler kadınların en yakınları tarafından işlendi. Bazıları uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürdü.
Yani devlet kadını korumadı. İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir” diye konuştu.
“SUSMAYACAĞIZ!”
Kadınların uğradıkları şiddete karşı susmayacağını, mücadeleden ve kazanımlarından vazgeçmeyeceğini dile getiren Yılmaz, “Biliyoruz ki; onlar ‘eşit değilsiniz’ dedikçe kız kardeşlerimiz öldürülüyor, kazanımlarımız elimizden alınmaya çalışılıyor, emeğimiz yağmalanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, önümüzdeki günlerde yasalaşması konuşulan yargı paketine göre, ‘nafaka hakkımız’ kısıtlanmak isteniyor. Amaç; kadının erkeğe bağımlı yaşaması, şiddetin her türlüsüne ses çıkaramaz hale gelmesi. Biz eşitiz, varız! Geleceğimize ve hayatımıza sahip çıkmak için bir araya geldiğimiz ve şiddetsiz bir memleket hayal ettiğimiz bu günde biz daha çok bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız!” şeklinde konuştu.
“YAŞAMAK İSTİYORUZ!”
Kadına yönelik şiddetin son bulması için yetkililere çağrıda bulunan Yasemin Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şiddetin son bulması için, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını, İyi hal indirimlerine son verilmesini, sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ile yasal yardımın yapılmasını, kadın istihdamını artırmak için güvenceli istihdam olanakları yaratılmasını, kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmesini, kadın – erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliğinin giderilmesini, medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Kısacası biz yaşamak istiyoruz!”
“YAŞAMIMIZA VE HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ “
Kadınların haklarını almak için dün olduğu gibi bugün de meydanlarda olacağını belirten Yılmaz, Biz, Eşitsizliğin fıtratından diyenlere, sokaklarda yürümemizi ve kahkaha atmamızı iffetsizlik sayanlara, uğradığımız taciz ve tecavüzü etek boyumuzla ölçmek isteyenlere, cinsel yönelimlerimize ve kimliğimize göre ölümü reva görenlere, tecavüzde rıza arayanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamamak için her yolu deneyenler karşılarında dayanışmamızın gücünü bulacak! Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız. Yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıkacağız. Bize biçtiğiniz roller için değil, hak ettiğimiz yaşam için var olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
