YÖNETİMDE KADIN DEDİK ACABA YANLIŞ MI YAPTIK?

Mayıs Seçimlerinden bir süre önce, aday adayları başvurusunu beklemeden, dileğimizi yazmıştık. Adana’nın TBMM’ne elden geldiğince fazla kadın milletvekili göndermesi konusunda düşüncelerimizi gerekçeleriyle anlatmıştık.

Seçimler oldu; istediğimiz düzeyde olmamakla birlikte, Adana, Türkiye ortalamasının hayli üstünde sayı ile başarılı oldu. Müzeyyen Şevkin (CHP), Sunay Karamık (AKP), Ayşe Sibel Ersoy (MHP) ve Ayyüce Türkeş (İYİP) Hanımefendiler milletvekillerimiz arasında yer aldı. İçimizdeki ümit ışığı parladı, yakın ve orta vadeli geleceğimizi aydınlattı. Adanalı dört kadın, ikisi iktidarın, ikisi de güçlü muhalefetin temsilcisi olarak elbette Adana konularında ortak hareket edeceklerdir diye düşündük. Sağ olsun, Müzeyyen Şevkin hem Adana hem de ülke konularını dile getiren tek kadın milletvekilimiz oldu. İktidar kanadında kentimizle ilgili tek vekil Sayın Ömer Çelik. Kadınlarımızdan ses duymuş değiliz. Ayyüce Türkeş, Merhum babasını tanıdığımız için sessizliğiyle şaşırttı.

MERAK AKŞENER ÜMİTLERİ YIKTI!..

Sayın Meral Akşener MHP’den adeta sürgün edildikten sonra çetin engelleri aşarak İYİ Parti’yi kurduğunda esaslı sempati toplamıştı. Altılı Masanın aylarında da sempatisini arttırdı. Geniş tabanda ümit oldu. Mitingleriyle de siyasetimizin ağır topları arasında yer aldı.

Sonra, ne olduysa oldu, Meral Hanım, masada, illa da “Benim dediğim olacak” havasında tutuma girdi. Yetmedi, masayı devirdi. O gün, anketlerde yüzde 16 olan puanını 8 bandına düşürdü. Geniş halk zümreleri tarafından parlamenter rejime dönüş beklentisi de, “Masa şimdiden böyle, yarın Allah bilir ne olur” endişesiyle örselendi, zarar gördü. İki üç gün sonra da, geri döndü fakat iş işten geçmiş, halk nezdindeki itimat duygusu hasarlanmıştı.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Her şeye karşın, İYİ Parti’nin Yerel Yönetimler Seçiminde işbirliği içinde olmasını bekliyorduk. Bir de baktık ki, kendi tabiriyle “Özü başına” girme kararı almış. Azerice de “Özü başına” denmez; ya “öz başına”, ya da “öz özüne”dir doğrusu. Neyse, buna takılacak değiliz. Asıl mesele, yürüttüğü ciddi mantık…

İYİP, öz özüne kararını ilan ettikten hemen sonra parti üst düzeyinde ve özellikle tabanda kopmalar başladı. Önceki gün bir televizyonda rastladığım anket sonuçlarına göre yüzde 6’nın altına düşmüş. Bundan sonra toparlanma şansı, kişisel görüşümle yazıyorum, pek zayıf, Çünkü, Sayın Akşener’in veya partisinin CHP ile anlaşmaya karşı sert duruşu, şeksiz-şüphesiz doğrudan AKP’ye destektir. Yani, artık Sayın Erdoğan tarafından da kabul edilen ekonomik sıkıntıları açıkça mazur görmektir.

AKLIMIZDAKİLER

Kıt aklımızla görebildiğimiz şu: öncelikle GİK’de hayır diyenler, seçimden hemen sonra AKP ve MHP saflarına katılabilir. İYİP de tamamen marjinalleşir. Peki, Cumhur İttifakı bu gelişmelerden çok mu kazanç sağlayacak? Adaylara bağlı olarak, günümüzdeki sosyal ve ekonomik koşullar pek de öyle göstermiyor.

Diğer bir düşüncemiz de, acaba Kadın Siyasetçi sayısı artsın diye çırpınırken yanlış yapıp yapmadığımız ikileminde. Deriiin düşüncelerden sonra, Meral Hanım’ın hiç anlayamadığımız tutumlarına ve Sayın Şevkin dışındaki kadın vekillerimizin sessizliğpine karşın, yine de, her partinin kadın adaylara ağırlık vermesi içten dileğimizdir.

 

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor