YÜREĞİR HAK ETTİĞİ YERE GELECEK

Gazetemiz Genel Müdürü İlker Uçak ve muhabirimiz Cansu Ersoy, Yüreğir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Kocaispir’i ziyaret ettiler. Ziyarette Başkan Kocaispir, muhabirimiz Cansu Ersoy’a Yüreğir’de yapılan ve yapılacak olan hizmetleri anlattı. Kocaispir, “Ben çevreci belediye başkanı olarak anılmak isterim. Yani ‘Çevreye en çok değer veren Belediye Başkanı Fatih Kocaispir’ denilmesini isterim. Açıkça söyleyeyim Adana’ya da yön veriyoruz” diye konuştu.

‘GENÇLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Kocaispir,‘Kafe Kütüphane Projesi’ni mutlaka gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü özellikle az önce ifade ettim gibi gençler bizim geleceğimiz ve onların kötü alışkanlıklardan uzak duracakları büyük merkez olsun istiyorum. Hayalim; Yüreğir’de gençlerin, kadınların, engellilerin, dulların, yetimlerin, öksüzlerin, ihtiyaç sahiplerinin yani dezavantajı her kim var ise kendini güvende hissettiği, asayişi sağlam olduğu bir ilçe hayal ediyorum. İnsanca, insan onuruna yaraşır bir yaşam tarzının, Yüreğir’in her bir sokağında hüküm sürdüğü, sokakların pırıl pırıl olduğu, parklarda gençlerin, çocukların keyfince eğlendikleri bir ilçe olmak istiyoruz.”

YÜREĞİR KABUĞUNU KIRACAK’

Başkan Kocaispir, “Yeni Devlet Hastanemizin tekrar 100 yataklı temel temeli atıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun talimat verdi, inşaatı başladı. 300 gün sonra ise inşallah hastanemizin inşaatı bitmiş olacak. Biz Yamaçlı’da çok güzel bir diş hastanesi yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı’yla ortak. Tüm bunları birleştirdiğinizde spor, sanat, kültür, sağlık, Yüreğir Devlet Hastanesi vesaire her bakımdan Yüreğir ilçesi Adana’da hak ettiği yere gelecek. Bakın bir şey söyleyeyim. Dünyanın her yerinde şehirlerin zaman zaman ağırlık merkezleri, cazibe merkezleri yer değiştirir. Yani Adana’dan da bunu çok iyi anlayabiliriz.”

 

RÖPORTAJ: CANSU ERSOY

ADANA (BÖLGE)- Gazetemiz Genel Müdürü İlker Uçak ve muhabirimiz Cansu Ersoy, Yüreğir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Kocaispir’i ziyaret ettiler. Ziyarette Başkan Kocaispir, muhabirimiz Cansu Ersoy’a Yüreğir’de yapılan hizmetleri ve yapılacak olan hizmetleri anlattı. Kocaispir, “Ben çevreci belediye başkanı olarak anılmak isterim. Yani ‘Çevreye en çok değer veren Belediye Başkanı Fatih Kocaispir’ denilmesini isterim. Açıkça söyleyeyim Adana’ya da yön veriyoruz” diye konuştu.

Asıl mesleği avukat olan, 2019 yılından bu yana Yüreğir Belediye Başkanlığını sürdüren Fatih Mehmet Kocaispir’le hem kendisi hem de Yüreğir hakkında güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

Biliyorsun ben avukatım. 2000’den beri serbest avukatlık yapıyorum Adana’da. Avukatlık dışında hukuk fakültesini bitirdikten sonra başka hiçbir meslekle ilgili girişimim olmadı. Avuhatlık mesleğiyle birlikte aynı zamanda arabuluculuk yaptım. Arabuluculukta yeni bir meslek. Son dönemlerde ortaya çıktı. O sebeple mesleğimi övünerek ve gururla yürütüyorum, onu söyleyeyim. Onun dışında evliyim, 3 çocuğum var. Çocuklarıma keşke daha fazla vakit ayırabilsem. Siyaset gelip geçici. Yani belediye başkanlığı bir meslek değil. Belli bir süre yapılacak olan bir temsil görevi. İnsanların emanetini taşıyoruz. O vekaleti yürütmek istiyoruz. Yürütmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla hayat benim açımdan iki boyutlu ilerliyor. Birincisi; yıllardan beri devam ede gelen iş hayatım, aile hayatım ve ikincisi; son 3 buçuk 4 yıldır devam eden belediye başkanlığı görevim. Yüreğir Belediye Başkanlığı gerçekten büyük sorumluluk isteyen zor bir görev. Adana’da belediye başkanlığı yapmak zor. Yüreğir de tabii daha da zor. Çünkü Yüreğir’de gerçekten ulaşmamız, erişmemiz, ilgilenmemiz gereken çok sayıda hemşehrimiz var. Onlarla yakın diyalog ve temasta olmamız gerekiyor. Klasik ve normal belediyecilik hizmetleri dışında da onlarla hemhal olmamız lazım. Onların derdiyle dertlenmek, sıkıntılarını gidermek için çaba göstermemiz gerekiyor. Onun verdiği bir yorgunluk var. Fakat bu yorgunluk bizi daha da motive ediyor. Daha da hırslandırıyor. Bir insan olarak, her şeyden önce gönüllerde ve zihinlerde iyi bir tat bırakmak hedefimiz, hayalimiz. Ben önce insanım. Önce siyasetçi değilim, insanım. İnançlı birisiyim. Bir kendime karşı saygım var, iki topluma karşı sorumluluğum ve saygım var. Ve her şeyden önce vicdanlı olmak gerekir, ahlaklı olmak gerekir. Umarım bu yolculuğumuz ve serüvenimiz bir gün bittiğinde, az önce söylediğim gibi hayırla ve iyilikle anılan, iz bırakmış, güzel eserler bırakmış, gençleri ve kadınları önemsemiş, dezavantajlı kesimlere dokunmuş birisi olarak görevi bırakabilirim diye düşünüyorum.

Belediye başkanı adayı olmaya nasıl karar verdiniz avukat iken?

Yani tabii ben siyasetin içindeydim. Yani belediye başkan adaylığıyla siyasete girmiş birisi değilim. Ben AK Parti’nin kurucu Gençlik Kolları İl Başkanı’yım. Aynı zamanda o dönem kurucu Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliği de yapmıştım. 2002 yılından bahsediyorum. Aradan 20 yıl geçmiş. Tabii Seyhan ve Büyükşehir Belediye Meclis üyeliğim var. Geçmişte AK Parti’de İl Başkanlığı’nda görev yaptım. En son AK Parti Teşkilat Başkanlığı’nda Bölge Koordinatörü, Akdeniz Bölge Koordinatörü olarak görev yapar iken başkanlık şartları oluştu. Belediye başkan adaylığı belirleme süreci başlayınca ismimiz gündeme geldi. Hani yakın takip edenler biliyor. Benim şöyle bir talebim yok; ‘Ben illa belediye başkanı olmak istiyorum’ gibi bir talebim yok. Resmi talebim de yok. Aday adaylığım da yok. Yani ben aday adayı değilim. Benim partiye bir aday adaylığı müracaatım olmadığı gibi ‘Aday yapın beni’ diye bir dilekçem yok. Fakat şartlar oluştu, öyle uygun görüldü. Biraz biliyorsunuz bu işler nasip işi. Genel Merkez bu konuda bir çalışma yapıp karar veriyor. Öyle uygun gördüler. Burada yeni bir adayla devam etme fikri ortaya çıkınca biz de o süreçte aday gösterdik ve serüven başlamış oldu.

Her ne kadar siyasetin içinde olmuş olsanız da bir anda üstünüze büyük bir sorumluluk bindi. Zor muydu, sizin için nasıl geçti başkanlık dönemi?

Çok zordu. Niye zordu? Çünkü birincisi, ben ilk defa belediye başkanı oluyorum. İkincisi,  Belediye başkanlığı bildiğiniz tüm siyasi görevlerden farklı bir görev. Çünkü bir taraftan siyasi bir görev, bir taraftan bir kamu görevi. Kamu yöneticisi sizsiniz, yasalar var. Yani efendim diğer taraftan talepler var. Yüreğir zor bir ilçe. Her kesimden insan yaşıyor. Genç çok. Maalesef sosyoekonomik olarak üzülerek söylüyorum görece geri bir ilçeyiz. Tüm bunları birleştirildiğinde sorumluluk çok fazla. Ulaşman gereken insan sayısı fazla. Başlangıçta yeni bir organizasyon, tanımaya çalışıyorsunuz. Ben serbest meslekten geliyorum. Hani devlet memurluğu yapmamışım, hiç bankamatiğim olmamış, ilk defa bir bankamatik kartım var, maaş kartım var. Yepyeni bir hayat düzeni. Dolayısıyla zorlandım. Gerçekten zorlandım.

Başkanım bu zamana kadar yaptığınız, aklınızda kalan projelerden bahseder misiniz?

Bahsedelim tabii ki. Biz önce şunu söyleyeyim. Göreve geldiğimizde, aday olduğumda yapacaklarımla alakalı vaatler ile ilgili bir basın toplantısı yapmıştık. Ben basın toplantısında çok ayakları yere basan, gücümüz ve kuvvetimiz nispetinde bütçeyi de gözeterek güzel birçok vaatte bulunduk. Bir vaatler kümesi sunumu yapmıştım ve oradaki vaatleri sunarken, kamuoyuyla paylaşırken 3 temel nokta üzerinde ilerleyeceğimizi söylemiştim. Birincisi; eser ve proje belediyeciliği. Yani işte insanların gözüyle gördüğü, el ile tuttuğu binalar, eserler, yani parklar, yollar, kültür merkezleri, muhtarlık binaları vs. İki; sosyal belediyecilik. Yani ihtiyaç sahibi tüm kesimlere dokunan, onlarla temas kuran, onları önemseyen bir belediyecilik anlayışı. Üçüncüsü de; gönül belediyeciliği demiştim. Yani biz tüm bunları yapılabildiğimiz ölçüde ve imkanlar nispetinde yapacağız dedik. Ama günün sonunda ulaşmak istediğimiz nokta insanların gönlüne girmek, insanların kalbine dokunmak demiştim. Çok şükür geldiğimiz noktada bu dediklerimizin çoğunu gerçekleştirdik. Birkaç tanesini saymak isterim. Birincisi şu anda biz Yüreğir’de göreve geldiğimiz andan itibaren 400 bin tondan fazla asfalt döktük. Yani son güncel rakamı bilmiyorum ama yanlışlık olmasın üç yüz kilometreden fazla yeni yol yapmak demektir Yüreğir’de. İki, gençleri çok önemsiyoruz. Sporu çok önemsiyoruz. İki tane Adana’nın en güzel ve modern spor salonunu yaptık. Bir tanesi Akdeniz Mahallesi’nde, bir tanesi PTT Evleri Mahallesi’nde. Bir tane çok güzel bir Olimpik Yüzme Havuzu yaptık. Kışla Mahallesi’nde. 10 tane semt sahası yaptık, iki tane Gençlik Merkezi yaptık. 4 tane Çok Amaçlı Mahalle Evi yaptık. 20’den fazla muhtarlık binası yaptık. Çünkü muhtarlar bizim sahadaki elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız. Vatandaşlarımıza erişme noktasındaki ilk basamaktır muhtarlıklar. Yani onların bilgisayar ve teknolojik alt yapısından tutun da ücretsiz Wi-Fi ağına kadar hepsinin donanımını sağladık. Klimasına kadar biz destek çıktık. Artı Gastronomi Merkezi, Adana’nın en güzel ve modern mutfak merkezini kurduk. Seramik Atölyesi, Sosyal Girişimcilik Merkezi, Tekstil atölyeleri, Sivil Toplum Merkezi… Adana’da bir ilklerden bahsediyorum size. Göreve geldiğimde Yüreğir’de toplam 106 park vardı. Şu andaki park sayısı 185. Yani 3 buçuk yıl içerisinde oranını siz yapın. 106’dan 85’e çıktı. Hoşgeldin Bebek Paketi bizden önce vardı. Bunu geliştirerek devam ettiriyoruz. Yüreğir de doğan her bebeğin evine birinci sınıf, herkesin kendi evladı için kullanacağı malzemelerden paketimiz gider. Hasta bezi desteği, engelli sandalyesi desteği, engelli dostlarımız için onların engelli akülü araçlarının şarjlarının tamiri ile ilgili tamir atölyesi kurduk. Glütensiz beslenenlerin yani çölyak hastalarının, biliyorsunuz hakikaten böyle bir kesim var ve yiyemiyor sizin bizim yediğimizi şeyleri.  Daha farklı beslenmeleri gerekiyor. Onlar için özel paketler oluşturduk ve Yüreğir’deki bütün çölyak hastalarını takip ediyoruz. Düzenli gıda paketi götürüyoruz. Yani çok farklı alanlarda çok farklı girişimler yaptık. Şimdi hepsini sayamıyorum. Çok farklı sosyal belediyecilik hizmetleri sunuyoruz. Aynı zamanda sahada bir ekibimiz var. Bu ekibimiz ev ev gezmek suretiyle ihtiyaç sahiplerini tespit ediyor ve o evdeki bizim yapabileceğimiz konularda biz sorumlulukları üstleniyor, gereğini yapıyoruz. Bizim dışımızdaki konularda örneğin; Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün yapması gereken konularda oraya yönlendiriyoruz. Yani insanların derdiyle dertleniyoruz. Örneğin Ters Ev bir turistik destinasyon olarak çok talep gördü, çok ilgi gördü. Evet o da bir ilklerden. Ters Ev cazibe merkezi haline geldi. Yani Millet Bahçesi’ni biz cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Yani ilkleri de tanıştırıyoruz Adana ile. Sadece Yüreğir’le de değil. Ve tabii bizim için en önemli ve kritik yapılacak iş kentsel dönüşümler. Bu son derece kıymetli ve önemli. Şu anda buna çabalıyoruz. Şehit Erkut Akbay Mahallemizde bakanlıkla ortak yürüttüğümüz bin konutluk bir kentsel dönüşüm projesi başlamak üzere. Çok şükür bu sıkıntılar atlatıldı. Artı Adana’ya ilk defa bir şey daha kazandırıyoruz. Bir müjde vermek isterim. Yakın zamanda ihalesine çıkıyoruz. Gençlik Kafe, Kafe Kütüphane açıyoruz. Veya Gençlik Cafe deniyor. Sheraton Otel’in hemen kuzeyinde 6 bin metrekarelik bir alanda Adana’nın en güzel ve tek kafe kütüphanesini, gençlik kafesini yapıyoruz. Bütün gençlerimiz ücretsiz faydalanacaklar. Abonelik sistemiyle çalışacak. Çay, kahve ve belli saatlerde yemek ikramımız ücretsiz olacak. Etüt merkezi ortamından tutun, atölyelere kadar, workshop ortamlarına kadar, müzik odalarına kadar, tiyatro atölyelerine kadar tamamen gençlerimizin ve kendini genç hissedenlerin, gidip faydalanacakları, aklınıza ne geliyorsa farklı etkinliklerin yapılabileceği çok keyifli bir gençlik merkezi ihalesine çıkmak üzereyiz. Portatif havuzlar kuruyoruz. Mesela havuza imkan olmayan mahallelere portatif havuzlar kurarak da çocuklarımızın yüzme ihtiyacını veya keyfini yaşamalarını istiyoruz.

Takip etmişsinizdir İlber Ortaylı Hocayı, Hayati İnanç Hocayı getirdik. Açıkça söyleyeyim Adana’ya da yön veriyoruz.

Yüreğir’de özellikle düzeltilmesi gereken neler var? Bundan sonra yapmak istediğiniz ve hayalinizdeki projeler nelerdir?

Biz artık Yüreğir’in kötülükle, yanlış işlerle anılmasını asla istemiyoruz. Diyoruz ki kötü niyetli insanlara, bu uyuşturucu çetelerine, terör örgütlerine. PKK gibi, DEAŞ gibi veya buna benzer mafyatik yapılara: “Kardeşim elinizi çocuklarımızın yakasından çekin, pılınızı pırtınızı toplayın, Yüreğir’de defolun gidin” diyoruz tabiri caizse. Çünkü biz bu şehirde huzuru hak ediyoruz. Yüreğir Allah nasip ederse yakın zamanda çok daha iyi olacak. Yüreğir bir kaç yıl sonra Allah nasip ederse Adana’nın cazibe merkezi haline gelecek. Yüreğir artık kabuğunu yırtacak. Yeni Devlet Hastanemizin tekrar 100 yataklı temel temeli atıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun talimat verdi, inşaatı başladı. 300 gün sonra ise inşallah hastanemizin inşaatı bitmiş olacak. Biz Yamaçlı’da çok güzel bir diş hastanesi yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı’yla ortak. Tüm bunları birleştirdiğinizde spor, sanat, kültür, sağlık, Yüreğir Devlet Hastanesi vesaire her bakımdan Yüreğir ilçesi Adana’da hak ettiği yere gelecek. Bakın bir şey söyleyeyim. Dünyanın her yerinde şehirlerin zaman zaman ağırlık merkezleri, cazibe merkezleri yer değiştirir. Yani Adana’dan da bunu çok iyi anlayabiliriz. Büyükler bilir. Eskiden atıyorum Küçük saat Adana’nın kalbi idi belki. Doğru mu? Sonra Atatürk Caddesi, Dörtyol ağzı Adana’nın kalbi oldu. Mesela bir ara sular çok popülerdi. Şimdi baktığınız zaman Yüreğir’in Seyhan Nehri’nin doğu yakası daha popüler olmaya başladı. Bu bahsettiğimiz model pırıl pırıl yapılarla, binalarla ve sosyal donatıları ile Adana’nın en cazip mahalleleri haline gelecek. Biz de böyle bir süreçte bu kentin gelişmesine, büyümesine, ilerlemesine, bu şehirde, bu ilçede yaşayan insanların daha mutlu olmalarına bir nebze olsun katkıda bulunabiliyorsak ne mutlu bize.

Şimdi biz göreve geldiğimizde ortaya koyduğumuz vaatlerimizle ilgili bir kaç tanesi hariç çoğunu gerçekleştirdik zaten. Özetle benim şu anda yapmak istediğim kentsel dönüşümlerin bir an evvel başlamasını istiyorum. Bununla ilgili çabalıyorum. İkinci az önce bahsettiğim ‘Kafe Kütüphane Projesi’ni mutlaka gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü özellikle az önce ifade ettim gibi gençler bizim geleceğimiz ve onların kötü alışkanlıklardan uzak duracakları büyük merkez olsun istiyorum. Hayalim; Yüreğir’de gençlerin, kadınların, engellilerin, dulların, yetimlerin, öksüzlerin, ihtiyaç sahiplerinin yani dezavantajı her kim var ise kendini güvende hissettiği, asayişi sağlam olduğu bir ilçe hayal ediyorum. İnsanca, insan onuruna yaraşır bir yaşam tarzının, Yüreğir’in her bir sokağında hüküm sürdüğü, sokakların pırıl pırıl olduğu, parklarda gençlerin, çocukların keyfince eğlendikleri bir ilçe olmak istiyoruz. Bu konuda hızla ilerliyoruz. Zaten geçmişte yapılan güzel hizmetler var. Biz bunları daha da büyüterek ilerlemek istiyoruz. Ve inşallah az önce ifade ettiğim gibi görevimiz bittiğinde biz hayırla, iyilikle anılan bir siyasetçi oluruz.

Bizzat Cumhurbaşkanı tarafından ödül aldınız, bize biraz bu projeden bahseder misiniz?

Böyle bir ödülü Cumhurbaşkanımızdan aldığım için onur duydum. Şimdi bu bahsettiğimiz proje aslında birçok projenin bir araya geldiği konsept bir proje. Yani daha doğrusu bir bakış açısı, bir eylem planı. Yani az önce ifade ettiğim gibi gençlerin eğitimle buluşmasında Belediyemizin kolaylaştırıcı ve etkili rolü. Örneğin biz o zaman ona ‘Yürü-eğitim’ demiştik. Yani elektronik eğitim. Bilgisayar üzerinden modüler birtakım modüllerle gençlerimizin eğitime ulaşmasıyla ilgili çalışmalarımız. Artı uyuşturucuya bulamamaları noktasında yaptığımız eğitici faaliyetler. Psikologlarımız tarafından yürütülen önleyici hizmetler. Artı gençlerimizin sporla buluşmasıyla ilgili yaptığımız hem fiziki anlamda tesisleşmeler hem de bu çocuklarımızın spora erişmesini kolaylaştırılması. Yani bekçilik eğitimin sınav hazırlığından spora kadar birçok alanda çocuklarımızın eğitimle ve sporla kaynaşmasını sağlayacak çalışmalar. Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde az önce bahsettiğim kültürel, sanatsal faaliyetler bir bütünlük arz ediyor. Yani bu bütünlük kapsamında ortaya koyduğumuz proje Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tensipleri ile ödüllendirildi. Bu bizim için büyük bir gurur ve biz inşallah görev yaptığımız süre boyunca da bu gençlerle ilgili faaliyetlerin kalıcı hale gelmesi, kurumsal hale gelmesiyle ilgili çaba göstereceğiz

Yüreğir için bir belediye başkanı olarak en büyük hayaliniz ne?

Yüreğir için en büyük hayalim insanca, onurlu bir yaşamın Yüreğir’in her bir sokağında hüküm sürmesi. Artı çok önemli bir şey daha söyleyeyim. Bana şöyle bir soru sorsanız “Bir belediye başkanı olarak belediyecilik hizmetleri bakımından hangi hizmetle anılmak istersiniz?” deseniz. Ben Çevreci Belediye Başkanı olarak anılmak isterim. Yani; ‘çevreye en çok değer veren belediye başkanı Fatih Kocaispir’ denilmesini isterim. Hepsi önemli anlattıklarımın hiçbirisi önemsiz değil. Ama çevre yoksa, yaşanabilir alan yoksa, insana kıymet yoksa, canlılara kıymet yoksa günün sonunda bu anlattıklarımın hepsi anlamsız hale gelir. Bu kapsamda biyobozunur tesisi kurduk. Yani kullanılmayan atık meyve sebzeleri topluyoruz. Hallerden, semt pazarlarındaki gönüllüler de var bu işin içinde. Park bahçelerimizin ürettiği dal atıklarıyla birleştiriyoruz ve belli bir karışım sürecinden sonra ki bu 2 ay sürüyor. 8 hafta sonunda bir kompost madde elde ediyoruz. Bu kompost madde bildiğiniz ürünün verimini arttıran bir şey. Artı yorulan toprağı rehabilite ediyor. Artı yangınlarda zarar gören zeminin, toprağın onarılmasını da kullanıyor. Son derece kıymetli. Çünkü toprak dediğiniz üretilebilen çoğaltılabilir bir şey değil. Onu korumak zorundayız. Tarımın, gıdanın ne kadar değerli ve kıymetli olduğunu pandemi sürecinde ve devamında Ukrayna-Rusya savaşında ortaya çıkan bu tahıl krizinde gördük. Ve Yüreğir Ovası yani Çukurova dünyanın en verimli ovası. Bakın altını çizerek söylüyorum, abartmıyorum.

Bu konu bakanlık tarafından yakın takip ediliyor. Artı bizim bu yaptığımız iş Çalışma Bakanlığı’nın yeni yapacağı mevzuat çalışmasında örnek proje kabul edildi. Bizi de davet ettiler. Gideceğim inşallah sunum yapacağım. Daha güzel bir şey söyleyeyim. Son zamanlarda çok tartışılıyor, sokak hayvanlarıyla ilgili de birtakım görüşler var. Mama üretim tesisi kuruyoruz. Makinalarımız geldi montaj devam ediyor. Birkaç aya kadar biter ve ondan sonra inşallah mamayı biz üreteceğiz. Hem daha kalorisi yüksek mama üretmek istiyoruz hem de hayvanlarımıza daha fazla katkıda bulunmak istiyoruz. Adana da bunu ilk yapan belediye olacağız biz. Ve şunu söyleyeyim bütün bunların hepsini birlikte değerlendirmek istiyorum. Güneş enerji santrali kuruyoruz. Türkiye’de sayılı santrallerden birisi olacak. Adana’da ilk olacak. Bir kamu kurumunun yaptığı en büyük güneş enerji santrali 10 megavat gücünde ve Çelemi’de, Belören mahallemizde güneş enerji santrali kuracağız. Bu güneş enerji santralinden ihtiyacımız olan elektriği karşılayacağız. Arta kalanı da satacağız. Böylece hem belediyemize gelir elde etmiş hem bir ihtiyacımızı görmüş olacağız. Bunların hepsini bir araya getirdiğinde Akdeniz meyve sineğini önlüyoruz. Bu projeleri bir arada düşündüğünde çevreci bir belediyeci belediye anlayışla hareket ediyor ve böyle anılmak istiyoruz. Bu bilinç de çok önemli. Topluma bunu aşılamamız da gerekiyor. Hülasa o kadar çok şey yaptık ki üstat gerçekten söylerken bile yoruldum.

Bazen bizim arkadaşlar sitem ediyorlar. ’Ya başkanım yaptıklarımızın hepsini anlatamıyoruz’ diye. Doğru o da bizim eksiğimiz, kusurumuz daha çok anlatmalıyız.  Toplumun nerede ihtiyaç sahibi kesimi varsa orada kesinlikle az da olsa bir izimiz olsun istiyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor