ZAM FIRTINASI DURMAK BİLMİYOR

Yiyecekten giyeceğe kadar hayatın her alanını etkileyen zam yağmuru her şeye rağmen hız kesmeden devam ediyor.  Dün de motorine gelen  2 liralık zamla birlikte litresi 41 liraya yükseldi. Yapılan zam başta şehir içi ulaşım olmak üzere üreticileri de etkilediği belirtilirken, önümüzdeki günlerde yeni zamların geleceği de uzmanlar tarafından dile getiriliyor..

 

(HABER MERKEZİ)-Seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da kendini gösteren zamlar hız kesmeden devam ederken motorinin litresine 2 lire eklenerek  41 liraya yükselirken, zam yağmurunun halkın moralini bozduğu bildirildi. CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’ta konu ile ilgili yaptığı açıklamada, yapılan zamları eleştirdi, halkın bu yükü çekmekte çok zorlandığını dile getirdi.

Yediğimize, içtiğimize, giyime, temel ve özel ihtiyaçlarımıza gelen zamların önüne bir türlü geçilemiyor. Bu da en çok dar ve orta gelirli vatandaşı etkiliyor. Bu zamlar hayat standartlarının düşmesine ve bir eve giren paranın sadece temel ihtiyaçlara harcanmasına yol açıyor.

“Motorine önceki gündün geçerli olmak üzere 2 liralık yap yapıldı. Yapılan  2 TL’lik zamla birlikte motorinin litresi ilk kez 41 TL oldu” diyen vatandaşlar görüşlerini şöyle açıklıyor:

“Benzin ve motorinin 14 Mayıs’taki geçtiğimiz genel seçimler öncesinde litre fiyatı İstanbul’da benzinde 19,81 TL’ydi. Motorinde ise 18,58 TL’ydi. Seçim sonrasında geçen yaklaşık üç ayda zam oranı motorinde neredeyse yüzde 105’i geçti. Geçtiğimiz üç aydan bugüne kadar yapılan bu zamlarla birlikte yediğimizden giydiğimize birçok ürüne fahiş zam gelmişti. Yapılan bu zamlar neredeyse tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Motorin ve benzin zammından sonra da etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.

Yapılan motorin zammın sonrasında yine birçok sektöre zam gelmesi bekleniyor. Motorine gelen bu zamla beraber motorinin etkin olarak kullanılmak zorunda kalındığı nakliye ve ulaşım gibi birçok alana de ek zam gelmesi bekleniyor. Bu durum yine en çok vatandaşın cebine yansıyacak, tarlasındaki ürünü işlemekte ve elden çıkarmakta zorlanan, masrafı emeğini karşılamayan çiftçiyi etkileyecek.

Bunun yanı sıra geçimini sağlamakta zorlanan özel halk otobüslerinin ve taksilerin de bu zam karşısında ek zam yapıp yapmayacağını merakla bekleniyoruz.”

BARUT HALKIN SABRI KALMADI

Ard arda gelen zamların halkın huzurunu kaçırdığını, ayakta kalma mücadelesinin giderek zayıfladığını belirten CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut*ta ardı arkası kesilmeyen zamlar konusunda şu açıklamayı yaptı:

“KABUL ETMİYORUZ”
Meclis’te 23 Mart 2023 tarihinde kabul edilen torba kanunla yaşama geçirilen hususların şimdi yönetmelikle uygulanacağını anımsatan Ayhan Barut, “Anayasa ve yasalarla korunan temel hakları dahi ihlal eden bu yönetmelik ve dayanak gösterilen yasal düzenleme sakıncalarla doludur. Yasa ve şimdi de yönetmeliğe dayanarak tarımsal üretime ve çiftçimize darbe vuracaklar. Bizler ülkenin ve tarımın yarınlarını düşünen insanlar olarak çiftçimize planlı, izinli, sözleşmeli üretim, yasak ve ceza dayatmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Biz çiftçiye engel ve yasak değil destek istiyoruz” diye konuştu.
“DERHAL GERİ ÇEKİLSİN”
AKP iktidarının tarımsal üretimin önündeki en büyük engel olduğunu anlatan Ayhan Barut, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“AKP iktidarı çiftçi ve köylünün adeta düşmanıdır. AKP iktidarının tarımsal üretim ve çiftçilerin geleceğiyle ilgili oldukça kötü planları vardır. Sadece zamana yayarak bu art niyetlerini gizlemeye çalışmaktadır. AKP’nin ve tek adam rejiminin tarımdan sanayiye her alanda üreten ve refah içinde bir Türkiye istemediği çok açık ortada. Onlar ithalata ve tüketime dayalı bir modeli savunuyor, bu düzenden geçim ve rant sağlıyorlar. Bu niyetlerini şimdi yayınlanan ‘Tarımsal üretimin planlanması hakkında yönetmelik’ ile teyit ediyorlar. 2006 yılında çıkan Tarım Kanunu ve bununla ilgili Meclis’te geçen dönem yapılan yasal değişiklere ilişkin bu yönetmelik tarıma, üreticiye ve üretime yasak dayatıyor. Ceza öngörüyor. Planlama adıyla tarımsal üretime darbe vuruluyor. Bu yönetmeliğin kabul edilecek hiçbir yanı yoktur. Bizce yok hükmündedir. Derhal geri çekilmelidir.”
“YANLIŞI BÜYÜTÜYORLAR”
Yönetmeliğin içeriğine değinip sakıncalara vurgu yaparak önerilerini paylaşan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Tarımsal üretime, çiftçimize büyük zarar verebilecek, çok sakıncalı hususların bulunduğu bu yönetmelik ve dayanak gösterilen yasal düzenlemelerin tümüyle iptali veya değiştirilmesi şarttır. Anayasa ve yasalarla korunan temel hakları dahi ihlal eden, planlı, izinli, sözleşmeli üretim, yasak ve ceza dayatmasını nasıl kabul edebiliriz ki? Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi gibi gerekçelerle hazırlanan yönetmelik, Mart ayında Meclis’e sunulan yasal düzenlemeler sırasında dile getirdiğimiz itirazlarda ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Anayasa ve yasalarla güvence altına alınan hususların yasal düzenleme sırasında dile getirdiğimiz gibi yönetmelikle çözülmeye çalışılması dahi garabetin boyutunu göstermektedir. Biz bu yönetmeliğe dayanak olan yasal düzenlemeler sırasında haklı endişelerimizi dile getirmiş, itirazlarımızı yapmıştık. Şimdi bir kez daha sesimizi yükseltiyor, bu yönetmeliğin ve yasal değişikliklerin iptalini veya yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Tarımda dünya kadar sorun, çözüm bekleyen sayısız problem var. Bunlar ise çözüm üretmek, çare bulmak yerine derdimize dert ekliyor, sorunları arttırıp derinleştiriyor, şimdi yanlışı daha da büyütüyorlar.”
“PLANLAMA AŞAĞIDAN YUKARIYA YAPILMALI”
Resmi Gazete’de yeni yayınlanan yönetmeliğin iptalini ve tümüyle değiştirilmesini öneren Ayhan Barut, sözlerini şöyle tamamladı;
“Meclis’te geçen mart ayında yasal düzenleme ile ele alınan, şimdi yönetmelikle şekillendirilen üretim planlaması, planlı üretim için izin alma, sözleşmeli üretim, cezalar ve yasaklar çok sorunlu konuları içeriyor. Anayasa ve yasalarca güvence altına alan hakları başka bir yasa ve ona dayalı yönetmelikle çiğneyemezsiniz. Tarımsal üretimde planlama önemli ve yararlıdır ama çiftçinin ne ekeceğine bürokratlar karar veremez. Planlama teşvik edici olursa, caydırıcı önlemler, teşvikler ve kısıtlamalarla akıllıca yapılabilir ancak. Planlama aşağıdan yukarıya doğru yapılmalıdır. Çiftçi, bazen zorunlu hallere göre hareket ediyor. Mesela iklim koşullarından dolayı başka bir ürün ekmeye mecbur kalırsa ceza verilecek bu durumda. Bu kabul edilebilir mi? Bahçelerde ekili ağaçlara ilişkin mesela verim ve kaliteye göre değişiklik yapmak isteyen çiftçi bürokratların kararını ve izninini neden almak zorunda bırakılıyor? Asla dayatma kabul edilemez. Bölgesel ve iklimsel şartlara göre bile değişiklikler gösteren tarımda elbette en iyi kararlar, o toprakları ekip biçen çiftçilerle birlikte alınmalıdır. Zaten dünya kadar sorunla uğraşan, maliyet yükü altında ezilirken ürünü para etmeyen, yeterince desteklenmeye çiftçiyle uğraşmaktan vazgeçilmelidir. Çiftçiye ve tarımsal üretime destek versinler. Bu nedenle derhal bu yönetmeliği ve buna dayanak olan yasal düzenlemeyi revize etmek zorundalar. Yanlışta ısrar edilmesin, ülke tarımı ve çiftçisi için yeni sorunlara neden olunmasın. Herkesi rahatlatacak bir adım atılsın, bu sorunlu yasa ve yayınlanan yeni yönetmelik yeniden ele alınsın.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor