ZEYDAN BAŞKAN’IN GÖZARDI ETTİĞİ ÖNEMLİ BİR EKSİKLİK
![](https://sp-ao.shortpixel.ai/client/to_auto,q_glossy,ret_img,w_750,h_562/https://bolgegazetesi.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/Nurettin-celmeoglu-yeni-logo-2.jpg)
İhmal midir, yoksa ciddiye almamak mıdır anlayamadım. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bir eksiğini önemsiyorum ve kentdaş olarak parmak basmak istiyorum.
Salı Günü Deprem konulu toplantıyı izledim. Konuşmalardan önce perdede iki kez Zeydan Başkan’ın yaptıkları gösterildi. Doğrusunu isterseniz önce kendimden utandım; ilgili ve bilgili bir hemşeri olduğumu düşünüyordum, değilmişim. Perdede gördüklerimden dolayı böyle düşündüğümü ifade edeyim.
Kilometrelerce yol, arıtma tesisleri, 120 yeni otobüs, yüzlerce kilometrelik otoyolu yapacak kadar yeni iş makineleri, güneş kollektörüyle sağlanan avanta gibi enerji, değiştirilen asbest borular, köylüye dağıtılan paneller, fideler, hayvan yemleri vesaire, vesaire… Üç büyük altgeçitle sağlanan mevzi rahatlık ile çiçek serasını biliyordum. Karşılıklı iki kaşalot gibi duran yarım yapıları birleştirip Yavuzlar Köprüsünü tamamlamak asla yadsınamaz hizmet. Doğrusu bu boyutlarıyla duymamıştım, bilmiyordum. Zaten beklemiyordum da… Çünkü Büyükşehir’deki koltuğuna oturduğu ilk günlerde otobüsün mazot parası için çırpınan başkanın tamtakır-kuru bakır kasayı yoluna koyup bir de borçları önemli ölçüde itfası kolay değildi. Perdede gördüklerim bu yüzden biraz sürpriz, biraz sevinç biraz da serzenişe yol açtı. Hele hele, Mevlâm korusun, olabilecek bir depremde can kurtarmayı kolaylaştıracak son sistem dijital araçların alınmış olmasını görmek başlı başına duygu kaynağıydı.
KABAHAT BAŞKANIN
Eğer benim gibi gecesini-gündüzünü kentin geçmişinden geleceğine dek olaylarıyla değerlendiren biri duymadıysa, işinde-gücünde Adanalı nasıl duysun!.. Sayın Başkan, yasa size bu hakkı vermiş; belediye, yaptıklarını ve gerektikçe bazı özel durumları halka bildirebilir. Bir ara su faturalarıyla dağıtılmak üzere aylık bülten görüyorduk. Baktık, gelmez oldu. Tesadüfen tomarlar halinde oraya buraya atıldığını fark ettiğim gün Sayın Başkanı arayıp durumu anlattım. Üzüldü ama sanırım sıkı talimat verdiği için sonraki ki ay bülten geldi ve kesildi.
Aytaç Durak zamanını çok iyi bilirim. Önce Adana dergi ve gazeteleriyle atılan her adım halka bildiriliyordu. Aynı zamanda yaygın televizyonlardan daha çok izlenen güçlü iki televizyon, Çukurova ve Kanal A sayesinde halkımız artıyı-eksiyi görebilmekteydi. Tabii artık yerel televizyon yok sayılır. Yerel basının koşulları ortada. Bu durumda, Sayın Karalar yine aylık bültenlerle yaptıklarını ve – şu, şu nedenlerden dolayı – yapamadıklarını duyurmalı. Bunu yapmaması hem kendine, hem de Adanalılara haksızlık oluyor.
NASIL OLABİLİR
Durak zamanında her fatura dergi veya gazeteye zımbalanıp dağıtılmaktaydı. Bu, gazete veya dergiyi güvenle ulaştırmak için belki yeterli çözüm olmayabilir. Başka bir yol bulunmalı. Örneğin, aklıma geleni yazayım; gazete veya dergi veya bülten, her ne ise, numaralı basılabilir ve her ay sonunda kurra ile, diyelim ki şanslı yüz aboneye iki aylık, üç aylık bedava metro kartı verilebilir. Tiyatroda sinema gösterisi yaptırılabilir. Unutumayınız ki, burası bir zamanlar Halkevi Siineması olarak da hizmet vermişti. Ne bileyim; hafta sonu yirmi-otuz aileye kumanyalı çevre gezisi düzenlenebilir. Aladağ’da, Karaisalı’da, Yumurtalık’ta, Kozan’da Pozantı’da harika yerler var. Bu geziler de fotoğraflanıp sonraki bültenlerde yer alınca, o zaman göreyim bakim gazeteler, dergiler yerini bulur mu, bulmaz mı!.. Sayın Başkan, “Belediye çalışmıyor ki…” diyenleri duydukça rahatsız oluyorum. Bakın işte, belediye çalışıyormuş da haberimiz olmuyormuş.
Sürç-ü lisan ettik ise affola!..