ZEYTİNLEŞTİRMEDE FAYDA VAR

Covid-19 salgını ile birlikte sıkça duymaya başladığımız konulardan bir tanesi de ‘Tarımsal Üretim’in önemi oldu. Çünkü hemen hemen tüm dünyada fabrikalarda yapılan üretimler ara verildi ya da kapasite düşürüldü.

Fakat tarla ve bahçelerde üretim devam etti. İnsanlar karınlarını duyurabilmek için tarımsal üretimin şart olduğunu anladı. Tarımsal üretim ise üreticisine her zaman para kazandırmıyor. Ama bazı ürünler var ki; bu ürünler her zaman üreticisine para kazandırır. Mesela onlardan bir tanesi zeytin ve zeytinyağıdır. Dağda, taşta, tarlada ve en verimsiz kıraç topraklarda bile yetişiyor.

Dünyanın en kaliteli zeytinyağının yetiştiği yerlerden bir tanesi ise Suriye’nin Afrin şehridir. Afrin, Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ne sınır bir yer…

Türkiye’de ve dünyada pek çok insan Afrin’i, TSK’nın ülkemizin sınır güvenliğini ihlal eden teröristlere yönelik yapmış olduğu Zeytin Dalı Harekatıyla öğrendi. Afrin adeta bir zeytin denizi. Düz tarlaların yanı sıra tepelikler ve dağlarda yine zeytinliklerden oluşuyor. Afrin’de üretilen zeytinyağı oldukça kaliteli ve bu nedenle de dünyaca meşhur…

Afrin gibi bir küçük bir ilçede üretilen zeytinyağı ise neredeyse 40 – 50 bin tonu buluyor. Üretilen zeytinyağının yaklaşık 25 bin tonu Türkiye üzerinden dünya pazarına giriş yapıyor.

Zeytinden sadece yağ üretilmiyor. Sofralık tüketimin yanı sıra zeytinden sabun da üretiliyor. Zeytinyağlı sabunda yine dünyada çok önemli ve kıymetli ürünler arasında yer alıyor. Ayrıca ülkemizde kullanılmıyor ancak Suriye’de zeytin posasından yakacak da elde ediliyor.

Bugün Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri Rusya-Ukrayna savaşından dolayı kışın doğalgaz sorunu yaşamamak için odun-kömür modeline geçmek için tedbirler almaya çalışıyor. Bu açıdan baktığımızda da yine zeytinin bir yakacak olarak da değerlendirilmesi onu daha da cazip hale getiriyor.

Kıraç topraklarda dahi yetişerek sulanmayan arazileri yeşile bürüyen zeytin ağaçları ülkemizde bozuk orman arazilerini yeşillendirebilir. Fakat bunu yaparken arazilerin kiralanmasından daha çok devlet eli ile yapılmasında fayda var. Ülkemizde geçmiş yıllarda bozuk orman arazilerinin değerlendirilmesi için bazı projeler devreye alındı ve orman arazilerine badem ve ceviz ağaçları dikildi.

Benzer bir proje de zeytin için uygulanmasında büyük fayda var. Türkiye zeytinyağı üretiminde oldukça önemli bir ülke ve daha da önemli hale gelebilir. Fakat uygulanacak yeni projede bence orman arazilerinden daha çok yıllarca hazineye ait olmasına rağmen belirli kişilerin işgalinde olan araziler kullanılmalıdır. Bugün Adana’ya baktığımızda Menekşe köyüne ait hazine arazilerinin neredeyse tamamı bir şekilde açılmış ve buralar bazı kişiler tarafından sanki tapulu malı gibi kullanılıyor. İşte bu bozulan bu hazine arazileri için devletin ilgili mekanizmaları harekete geçmeli ve buraları zeytin fidanları ile yeniden ağaçlandırmalı içindeki ruhsatsız binalarda yıkılmalıdır.

Böylelikle hem kamu arazilerini işgalden kurtarmış, hem de tarımsal üretimimizi artırmış oluruz. Ayrıca kızıl çam ağaçlarına da yine alternatif olabilir. Bugün kızılçam ağaçlarının yetiştirilmesine harcanan emek ve masrafla çok daha kolay zeytincilik yapılabilir. Devlete ait olan zeytin ağaçlarının hasadını günlük yevmiye karşılığında orman köylüleri yapabilir. Hem de orman köylüleri için de ek bir gelir kaynağı olabilir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor