ZİRAAT MÜHENDİSİ KADIN BİR FİRMA YETKİLİSİ ADAM VE ALİ ASLANLIOĞLU!.

Bir bilgi geldi… İlginçti… Karşımızdaki şahıs olayı baştan sona ama kısaca şöyle anlatıyordu;

“Kadın, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde Ziraat Mühendisi… Evli… Park ve Bahçeler’deki müteahhit firmanın sahibinin yeğeni de işleri takip eden kişi..”

Bilgiyi veren  şöyle devam ediyor;

 “Ziraat Mühendisi kadın, yüklenici firmanın hak edişlerini hazırlayan kişi. Aralarında duygusal ilişki başlamış. Kocası eşinden kuşkulanmış… Ziraat Mühendisi kadın, müteahhit firmanın sahibinin yeğeni  ile birlikte Gaziantep’te bir otelde buluşmuşlar. Kadının eşi bu durumları hep belgelemiş, Adana Gaziantep Yolu üzerinde aldıkları trafik cezasına kadar.”

Anlatan kişiye “Sonra ne oldu?” diye soruyoruz. Devam ediyor;

 “Eşi kadından ayrıldı..”

Hak edişi yapan Ziraat Mühendisi kadın, hak edişi alan ilişkide olduğu adam.

Sormaya devam ediyoruz “Herhalde kadın  hakkında adli ve idari soruşturma yapılmış, tazminatsız işin son verilmiştir” diyoruz.

Adam acı acı gülüyor şöyle diyor;

 “Ne soruşturması? Bütün hakları ödenerek işine son verildi”

 “Müteahhit firma sahibinin yeğeni ne oldu?” diye sorduk, gelip gittiğini söyledi!..

…     ….   ….

Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Başkan Yardımcısı Ali Asanlıoğlu’na bağlıydı.. Konuyu bir de kendisinden öğrenmek istedik… Pazartesi veya Salı günü bizi arayacağını söylemişti..

Bugün pazartesi… Aradan 7 gün geçti… Ali Aslanlıoğlu’nun telefonu o günden bugüne kadar kapalı.

Size de tuhaf ve düşündürücü gelmiyor mu?

Biz haberin doğruluğunu kaynağından öğrenmek istedik… Kaynağın telefonu kapalı… Kafamızda sorular arttı. Bugüne kadar duyduklarımız doğru mu diye düşünmeye başladık. ARAŞTIRIYORUZ.  

ÇAPKIN GAZETECİ!..

Adana’ya ilk geldiği gün tesadüfen biz de Altın Koza yeniden yapılsın kampanyası dahilinde  film yapımcıları ve oyuncularından bazılarını Adana’ya davet etmiştik. Masamıza bir meslektaşımız geldi, Sabah Gazetesin’nin Adana temsilciliğine atanan Ersin Ramoğlu’nu havaalanından aldıklarını, bizden bahsetiğini ve tanışmak istediğini söyledi.. Tanıştık..

Daha sonra bir gün aynı gazetede çalışan arkadaşımız Ufuk Tekin aradı, “Abi seninle bir röportaj yapmak istiyorum” dedi… Kabul ettik… Bir gün sonra tekrar aradı, “Abi sana ne kadar gazete ayırayım” dedi, biz de bayiden bir tane gazete alacağımızı söyleyince “Yok abi, toplu olarak gazete ne kadar ayırayım” şeklinde konuşunca şaşırdık… Röportajdan vazgeçtiğimizi söyledik… Arkadaşımız mahcup olmuştu, röportajı da yaptı, ama o gazeteyi bayiiden bile ne aldım, ne de okudum. Bu gazetecilik değil, tüccarlıktı… Tirajı yüksek, kendisini de başarılı gösterme gayretiydi…

Bu şahsın 25 Temmuz tarihli bir  yazısını gösterdi arkadaşlar…

Başlığı ÇAPKIN BAŞKAN!

Şöyle diyor;

 “Güney illerimizden birinin CHP’li başkanı genç çalışanıyla Antalya’da aşk kaçamağı yaparken yakalanmış!
Üstelik fotoğraflanmış da!
O fotoğrafı bekliyorum…
Gelince onu ifşa edeceğim.
Adam evli barklı!
Millet hizmet beklerken o çalışanıyla kuytularda buluşup kırıştırıyor!
Lafa sıra gelince mangalda kül bırakmaz bunlar!
Reis düşmanları da bu ahlaksızlara göz yumuyor!
Mühür var ya!
Çünkü kimi ihale bekliyor, kimi de iş!
Belediye işçilerini boşuna sokağa atmıyorlar yani!
Seçim öncesi verdikleri sözler var.
Pisliklerini gizlemek için de her gün Reis’e saldırıyorlar!
Sol siyasetçi ile sol gazetecinin yalanları havada uçuşuyor!
‘Mağdur’ ayağıyla İstanbul’u aldılar!
Mağduriyete inanan saflar sayesinde.
Şimdi de başkanlığa göz diktiler!
CHP, Adolf Hitler‘in propaganda bakanı Goebbels‘in taktiğini uyguluyor.
“Yalan de, ısrar et, inanan çıkar!” Taktik bu.
Onlara göre; siyasette bir büyük boşluk doğmuş, Erdoğan’ı ağır ağır içine çeken!
Hükümet yanlısı gazetecileri de her Allah’ın günü yedi düvele pala sallayan Zaloğlu Rüstem’e benzetiyorlar.
Zaloğlu Rüstem bizi kesmez ki!

***

Foyaları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Herif yakalandı işte.
Daha çok yakalanacaklar!
Göreceksiniz!
Açtır bunlar!
Hem de her şeye!
Aile gibi bir dertleri yoktur!
Hepsi suçüstü olacak!
Çünkü alıştılar…
Alışmış kudurmuştan beterdir!
Karga gibiler…
Yemeden duramazlar!
Çoğu böyledir bunların!
Vazgeçmezler!
Neden mi?
Mesela rakıdan!
Mesela; Rüşvet yemekten!
Asla vazgeçemedikleri bir başka şey daha var!
Çapkınlık!
Bu konuda CHP’liler gözü karadır!
Candaş yazarlar onların çapkınlıklarını normal karşılar…
Çünkü onlar da aynıdır.
Ama askeri harcamalara takarlar!
Hatta bu harcamaların enflasyonu azdırdığını bile iddia ederler!
Düşmanla aynı çizgide dururlar.

***

CHP’li başkan çalışanı genç hanımla ötede beride fink atarken patronları da Reis’i indirmek için film üstüne film çeviriyor…

…    …   …

Utanç verici bir yazı.. Mesleğim adına kahroldum..

Güney illerinden bir Belediye Başkanıymış! Kim o? Kim olduğunu yazmıyor..

Yazmıyorsan gazeteci değil, tetikçisin..

Antalya’da bir otelde buluşup fink atıyorlarmış.. Hangi otelde?

Yazmıyorsan, “sen gazeteci değil, şantajcısın”

Görüntüler varmış, kendisine ulaştığında kamuoyuna duyuracakmış..

Dur orada… Bu yazdıkların sadece duyuma mı dayalı? Ya da hayali mi? Elinde hiçbir belge, bilgi yoksa nasıl yazabiliyorsun?

O zaman sen gazeteci hiç değil, bölge temsilcisi değil, tuvalet bekçisi bile olamazsın…

Bak hemşerim! Gazeteci bir haberi yazdığı zaman 5 N bir K kuralına uyar.!

Nedir o? Ne, Nasıl, Neden, Nerede, Ne zaman, Kim?

Senin o Çapkın Başkan yazında bu soruların cevabı yok Ersin Ramoğlu… Yani Asparagas.

Benzer yazılarını çok gördükte, bu kadar belden aşağıcı! olduğunu bilmiyorduk.

Bak Ersin Ramoğlu, o yazıyı ters çevirsek, desekki;

 “Sevgilisine  Yüreğir’de TOKİ’den daire almış” tepkin ne olur?

Yapma Ersin! Herkesin çoluğu-çocuğu ailesi, çevresi ve haysiyeti-şerefi var.. Bunlar hassas konular..

Yapma Ersin, yapma..

Bu yaptıkların bir gün ayağına dolanır..

Bak Ersin, senin “Çapkın başkan” deme hakkın varsa başkalarının “Çapkın Gazeteci” deme hakkı olur..

Sonra kendin ettin, kendin buldun olur.


    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor