5 YAŞINDA BABASINII KAYBETTİ YÜZME SAYESİNDE HAYATA TUTUNDU: ALİ UÇAR

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Ali Uçar 25 Eylül 1951 yılında Gaziantep’in İslahiye İlçesi’nde doğdu. Babası Devlet Demiryollarında makinist olarak çalışıyordu.  Ali Uçar henüz 5 yaşında iken babası tren kazasında yaşamını kaybetti. İlkokulu İslahiye’de tamamladı. Daha sonra ailece Adana’ya geldiler.  Ortaokulu Ziyapaşa, liseyi ise tarihi Adana Erkek Lisesi’nde tamamladı.

Daha sonra, yüksekokulu ise 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu.

Ali Uçar, yüzmeyi sulama kanallarında öğrendi. Yine demiryollarında görevli amcası ve diğer yakınları boğulmaların çok yaşandığı sulama kanalına gitmesini istemiyorlardı. Yüzmeyi çok sevdiğini gören amcası Demiryolcu olduğu için bazı yönetici ve sporculara rica ederek Ali Uçar’ın Atatürk Yüzme Havuzu’na gitmesini sağladı.

Ali Uçar, özellikle sırt ve kelebek branşlarında kendini kanıtladı. İlk resmi lisansı kulübü Adana Demirspor oldu. Hafta sonlarında yapılan yarışlarda dikkat çeken Ali Uçar, Türkiye genelinde gerçekleşen yarışlarda Demirspor mayosuyla önemli dereceler elde etti.

1974 yılında Mehmet Dilmaç ile birlikte İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne transfer oldu. Mehmet Dilmaç ile 4-5 yıl aynı evi paylaştılar. 1971 İzmir Akdeniz Oyunları, 1974 İzmir Balkan Şampiyonası, daha sonra da Romanya’da yapılan Balkan Şampiyonalarına katıldı. 8-10 kez milli mayoyu giyen Ali Uçar, 1978 yılında Adana’ya dönerek iş hayatına atıldı. Uzun yıllar Güneş Sigorta’nın Bölge Müdürlüğünü yaptı.

1982 yılında Selma Uçar ile evlendi. 2 çocuğu olan Ali Uçar çok genç yaşta 42 yaşında kalp krizi sonrasında vefat etti.

SELMA UÇAR EŞİ ALİ UÇAR’I ANLATTI

Eşi Selma Uçar, milli yüzücü rahmetli Ali Uçar’ın iyi sporcu olduğu gibi, işinde başarılı çalışmalarla kendini kanıtladığını, aynı zamanda iyi bir aile reisi olduğunu, ancak çok erken kaybettiklerini belirterek şunları söyledi:

“Ben Paksoy Lisesi’nden mezun oldum. Ali ile bir arkadaşın vasıtasıyla tanıştık. Ben Ali’yi tanıdığımda sporu bırakmıştı. Ancak, dürüst, nezaketli, sakin, iyi bir sporcu olduğunu öğrendim.  Bir süre birbirimizi tanıdık. Daha sonra da evlendik. Hatta nikâh şahitliğimizi Ali’yi çok seven Güneş Sigorta Genel Müdürü Ömer Yalnızoğlu yapmıştı. Sporcu arkadaşları da nikâhımıza gelmişlerdi.  O sıralarda ben de MENSA Fabrikası’nda ihracat bölümünde çalışıyordum. 7 yıl çalıştım. Hayli de başarılıydım. Müdür ve diğer yetkililer benim çalışmamı, iş disiplinimi beğeniyorlardı. Ali ile evlendikten sonra iki de çocuğumuz oldu. Ali, çalışmamı istemedi. Çok sevmeme ve başarılı olmama rağmen işten ayrılmak durumunda kaldım. Ali Güneş Sigorta’nın Bölge Müdürü oldu. İşine çok düşkündü. Himayesinde çalışanlar Ali’yi çok seviyorlardı. Biraz temposu yüksekti. Yorgun düşüyordu. Maalesef 24 Haziran 1993 yılında henüz 42 yaşında kalp krizi sonrasında vefat etti. Çok üzüldük. Kahrolduk.”

ÇOCUKLARA HEM ANNE HEM DE BABA OLDU

Çocukların eğitimine büyük önem verdiğini ifade eden Selma Uçar, şöyle devam etti:

“Ali’nin ani vefatından sonra adeta ailece yıkıldık. Çocuklarımdan birisi 5, diğeri 8 yaşındaydı. Kısa sürede kendimi toparlayarak çocuklarımın eğitimine önem verdim. Allaha şükürler olsun her ikisi de herkesin rüyası olan ODTÜ’yü kazandılar. Emeklerimiz boşa gitmedi. Önder şu anda Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde görevli, diğer çocuğum Sencer ise Marmara Üniversitesi Sinema Bölümü’nde yüksek lisansını yapıyor. Hayat devam ediyor. Çocuklarımın başarısı biraz da olsa acımı unutturuyor. Hayatımı onlara adadım.”

RUHİ POLİSCİ (YÜZME FEDERASYONU ESKİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ)

Ali Uçar Demiryolcu bir babanın oğluydu. Hatta amcası da 6. Demiryolları Bölge Müdürlüğünde önemli bir görevdeydi. Ali’nin havuza geldiği ilk günleri hatırlarım. Sakin, önceleri kimseyle pek konuşmayan, kulvarda oturarak milli yüzücülerin antrenmanını izlerdi. Ali, önceleri karışık yüzüyordu. Ancak, depar ve dönüşü zayıftı. Daha sonraları kendini geliştirerek sırt ve kelebek yüzmeye başladı. Özellikle sırt branşında Demirspor’a puanlı yarışlarda önemli katkıları oldu. Ben Ali’yi Muharrem Gülergin’in Gar lokantasında yemek kampına aldım. Böylece derecelerini sürekli geliştirdi ve kendine güven geldi.

HAKSIZLIĞI ÖNLEYEREK ALİ’NİN ROMANYA’YA GİTMESİNİ SAĞLADIM

Romanya’da Balkan Şampiyonası var. Baraj yarışında 100 metre sırtta Atilla Çağlar birinci, Sezai Söker ikinci ve Ali Uçar üçüncü oldu. Daha sonra 200 metre sırta ise Atilla Çağlar yine birinci olurken, bu kez Ali Uçar ikinci, Sezai Söker ise üçüncü oldu. Federasyon Başkanı Fahiman Akdağ ile milli takım seçicileri Romanya’ya Ali Uçar’ı götürmek istemediler. Fin puan cetveline göre Ali’nin gitmesi gerekiyordu. Yüzme Federasyonu’nun İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde irtibat bürosu vardı. Yönetim kurulu toplantısında söz alarak Fahiman Akdağ’ın Adanalı sporculara haksızlık yaptığını anlattım. Fin Puan cetveline göre Romanya’ya iki sporcu götürülecekse birisinin Ali Uçar olması gerektiğini kanıtladım. Aksi takdirde istifa edeceğimi söyledim. Ve toplantıyı terk ettim. Rahmetli Nejat Nakkaş peşimden gelerek haklı olduğumu söyledi ve toplantıya geri dönmem için ricada bulundu.  Ve Ali Uçar Romanya’ya götürüldü. Ali Uçar, Romanya’da çok iyi bir yarış çıkartarak Türkiye’de 100 ve 200 metrede birinci olan Atilla Çaglar’ı geçerek bizleri mahcup etmedi. Daha sonra Fahiman Akdağ benden özür dileyerek gönlümü almıştı.

Alli Uçar, daha sonra sigorta konusunda önemli görevlerde bulundu. Sanıyorum Güneş Sigortanın bölge müdürlüğünü yaptı. Ancak, çok genç kaybettik. Mekanı cennet olsun.  

GÜRHAN BENCAN (Milli maratoncu)

Ali Uçar, Atatürk Yüzme Havuzu’nde tanıdığım en nezaketli, saygılı, dürüst ve başarılı sporculardan birisiydi. Onunla çok şey paylaştık. Çok konuşmayı sevmezdi. Milli sporcu ve bölge antrenörü Ünsal Fikirci vatani görevi için askere gidince bu görevi bana verdiler. Ali Uçar’ın ilk antrenörü benim. Kışın salonda ağırlık çalışır, yazın da çok ciddi ağır antrenmanlar yapardık. Ali, yüzmeyi çok seviyordu. Günün büyük bölümü havuzda geçiyordu. Eksikliğini hissettiğim, çıkış, depar ve dönüşlere çok çalıştık. Güçlü kolları ve ayakları vardı. Bir defasında İstanbul’dan milli yüzücü Sezai Söker’i 1.11’lik derecesiyle geçmişti. Milli takıma seçildi. Adanalı yönetim kurulu üyesi Ruhi Polisci’nin de çok desteği olmuştu.  

MEHMET DİLMAÇ (MİLLİ YÜZÜCÜ)

Ali Uçar, benim çok sevdiğim, kişiliği, ahlakı, efendiliğine saygı duyduğum bir kardeşimdi. Adana’da, Sevket Erden, Cengiz Sarıaslan (Taşkafa Cengiz), İrfan Verekdal, Cevdet Canbolat ve Ali Uçar havuzda çok sağlam dostluklarımız oldu. 1974 yılında aynı dönemde Adana Demirspor’dan İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne transfer olduk. 4-5 yıl aynı evi paylaştık. Dağınıklığı hiç sevmezdi. Çok başarılı sırt ve kelebek yüzerdi. Zaman zaman rakip de olurduk. 1971 yılında milli takım ile İzmir Akdeniz Oyunları’na ikimiz de gittik. Türkiye genelinde önemli yarışmalara katıldık. 1974 yılında yine İzmir’de Balkan Şampiyonası katıldık. Daha sonra Romanya’da yapılan yine Balkan Şampiyonası’na gitmiştik. Ali, sanıyorum 8-10 kez milli takım mayosu giydi ve Bayrak yarışlarında rekor kırarak yarışlarda başarı gösterdi. Bu sıralarda üniversite de okuduk.  Ali İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Antropoloji bitirdi. İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde çok saygın yöneticiler vardı. Ali ile beni ENKA’ya alacaklardı. O dönemlerde Güneş Sigorta’nın Genel Müdürü Emre Omur, Ali’yi çok beğeniyordu.  Adana’ya giderek güney ve güneydoğu Anadolu için rapor hazırlamasını istedi. Ali çok düzenli rapor hazırladı. Bu gelişmeleri çok yakından şahıt oldum ve Ali böylece Adana Bölge Müdürü oldu. Ali, çok çalışkan birisiydi. Ali Adana’ya döndü ben İstanbul’da kaldım. Ancak, ilişkilerimiz hep sürdü. Çok erken yaşlarda kaybettik. Mekânı cennet olsun. Özel bir insandı. O’nu asla unutamıyorum.”

ŞEVKET ERDEN (Eski yüzücü ve sutopucu)

Rahmetli Ali Uçar ile adeta kardeş gibiydik. Hatta Ziyapaşa Ortaokulunda birlikte okuduk. Ali, Fransızcayı seçti. Daha sonra Atatürk Yüzme Havuzu’nda  Demirspor genç takımında birlikte yarışlara katıldık. Yüzme ile ilgili serenatlara da gittik. Hatta çok maceralı Şanlıurfa Balikli Göl’de maceralı yüzme ve sutopu şölenine katıldık. Ali, çok küçük yaşta babasını kaybetti. Demiryolcu olan amcası ve teyzesi onu kendi çocuklarından asla ayırmadı. Her türlü gereksinimi karşıladı. Hatta yarışlara bile gelirdi. Ali kendini kanıtlayarak İstanbul’da hem üniversite bitirdi, hem de Yüzme İhtisas Kulübü’nde yarışmalara katıldı. Milli takımlara kadar yükseldi. Güneş Sigorta Bölge Müdürü oldu. İyi bir evlilik yaptı. Hatta çocuğuna kirveydim. Erken kaybettik. Mekanı cennet olsun.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor