Başarısı uygulamalar içinde kanıtlanan ve Türkiye’nin gücünü oluşturan Cumhuriyet uygulamaları, günün koşullarına göre yeniden geçerli kılınmalıdır. Bu yapılmazsa ulusal varlığımız korunamayacaktır. Önce, Cumhuriyeti yıkma eylemi durdurulmalı, ardından ve zaman yitirilmeden Atatürk politikaları uygulamaya sokulmalıdır. Geç kalınırsa, uzun olmayan bir zaman diliminde KORUNACAK BİR CUMHURİYET KALMAYACAKTIR
Bu savın kanıtları, günlük yaşamda açık olardak görülüyor. Bilgi yetersizliği nedeniyle çıkış yolu bulamayanlar, içine düştükleri karamsarlık ve edilgenlikten kendilerini kurtarmalıdır. Çıkış yolu vardır ve ulusun birliği sağlanırsa başarı kaçınılmazdır.
Birliğin sağlanması durumunda Türklerin Anadolu’da neler yapabileceğini, Atatürk göstermiştir. Yapılacak iş açık ve yalındır. Ulusçu aydınlar, önce kendilerini sonra halkı örgütlemeli ve Türk devrimini yeniden toplum yaşamına sokmanın yolunu bulmalıdırlar.
Türk ulusunun gerçek gücü görülmeli, bu gücün harekete geçirilmesinin herkesin üzerine düşen bir görev olduğu bilinmelidri. Bu görev, hem geçmişe karşı ödenmesi gereken bir borç, hem de gelecek için yerine getirilmesi gereken bir görevdir.
Geç kalınan hergün, kaçınılmaz gibi görünen ilerideki karmaşa günlerinde, çekilecek acıların artması demektir. Ulusu ve özgürlüğü savunanlar, haklı ve meşru oldukları için güçlüdür. Bu gücün kaynağı görülmeli, gerçek dışı olaylara, aldatıcı söz vermelere ve hayali amaçlarla, halkın kandırılmasına izin verilmemelidir. Örgütlenerek toplum içinde saklı olan gizli güç harekete geçirilmelidir.
Türk ulusunun çimentosu olan ATATÜRK ve gerçekleştirdiği büyük devrim, güçlü dayanaklardır. Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmanın, kendi hakkına ve geleceğine sahip çıkmak olduğu bilinmelidir. Bu günü anlayıp geleceğe yön vermek için, yakın tarihi öğrenmek şarttır.
Bunlar yapılmazsa yani ulusal bilinç ve örgüt yaratılmazsa; Türkiye Cumhuriyeti; 776 bin kilometrekare yızölçümü, başkenti Ankara olan ulus devlet yapısıyla korunamayacaktır.
Ekonomik ve siyasi çürümüşlük, bugün devlet yapısını etkisiz kılmıştır. Bu görüntünün ne kadar korunacağı ya da yerine neyin ne zaman konulacağı, yabancıların kararına kalmış durumdadır. Avrupa Birliği ve ABD ilişkileri; ayrılıkçı, terör ve Ortadoğu’nun durumu, Türkiye’nin götürüldüğü yeri göstermektedir. Kendi ülkesinde özgürce karar alamayan bir devletin uzun süre ayakta kalması olası değildir.
18 yıldır kesintisiz, hem de tek başına iktidarda olan AKP ve Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeyi yönetiyor. 2002-3 Kasım’ında bu ülke ne çektiyse Koalisyon Hükümetleri’nden çekmiştir diyerek tek başına iktidara gelmiştir. Ülkeyi yaşanabilir bir yurt olmaktan çıkarttıklarını, bundan sonraki köşe yazımda dile getireceğim.
Neden bir an önce AKP ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarından kurtulmamız gerektiğine katkı vermeye çalışacağım.
