ADALETE GÜVENİYORUZ

Duran Can Koruyucu…
Ramazan Ayı’nın ilk gününde Çatalan Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son verdi.
Medyaya yansımadı, ailesi ve dostları dışında pek kimsenin haberi olmadı. Adana Şehir Hastanesi’nde görev yapıyordu…
Malumunuz Adana Şehir Hastanesi’nde yürütülen bir soruşturma vardı. Kanser ilaçlarını kanunsuz bir şekilde dışarıya çıkarıp satan bir şebekeye yönelik operasyon yapıldı.
Hastalara ilaçlarını vermeyip, dışarıda satmışlar!
Hatta kanser hastası olmayan yurttaşlara bile ilaç yazdırılıp dışarıda pazarlanıyormuş. Bir hemşire tutuklandı, lakin sınırlı kalacağını sanmıyorum, daha doğrusu ihtimal vermiyorum!
Bir hemşirenin tek başına yapabileceği bir yolsuzluk değil bu!..
Tüm zarar devletimize; yani hepimize…
Neyse adalete güveniyoruz, bu suça ortak olan kim varsa, ortaya çıkarılacaktır…
Peki hastanenin başka bölümlerinde buna benzer yolsuzluklar yapılıyor mu?
Kuşkusuz bu soruya evet veya hayır demek bizim işimiz değil, kimseyi zan altında bırakmak istemeyiz.
Lakin “insanoğlunun bulunduğu her yerde, kanunsuz, haksız bir şekilde para kazanma hırsına sahip olanlar mutlaka olacaktır“ diye bir genelleme yapmak yanlış olmaz…
Şimdi yazının girişindeki isme yani Duran Can Koruyucu’ya yeniden dönelim.
Hastanede görev yaptığı bölümde, işitme cihazlarıyla ilgili yapılan hukuk dışı uygulamalara karşı çıkan idealist bir genç. Ailesi ve mesai arkadaşları öyle anlatıyor…
Çalıştığı bölümdeki kanunsuzluklara yönelik yürütülen soruşturmada ifadesini değiştirmeye zorlanmış, mobing uygulanmış, psikolojik sorunlar yaşamaya başlamış…
Sonunda dayanamayıp Ramazan Ayı’nın ilk günü 27 yaşındayken yaşamına son veriyor…
Ailesi olayın peşini bırakmıyor. Bu konuyla ilgili de yürütülen bir soruşturma var…
Umarız gencecik bir insanı intihara sürükleyen bu olayların perde arkası aralanır ve sorumlular cezalarını çeker..