ADANALI FUTBOL HAKEMLERİNİN TÜLAY ABLASI

Söyleşi: Ramazan ŞANIVAR

 Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Adana Şube Başkanı eski milli atlet, futbol ve tenis hakemi ve Faal Gözlemci Tülay Tapçı, 2.5 yıldır sürdürdüğü görevinde Adana’da ilk kadın başkanı oldu. Hakemler tarafından çok sevilen Tülay Tapçı, hakemlerin sağlık ve eğitimleri, klasmana yükselmeleri, hatta ailevi sorunlarına kadar yakından ilgilendiği için “başkan” sözcüğü yerine “Tülay Abla” demelerinden çok mutlu.

Son yıllarda süper ligde takımı olmayan Adana’nın eksikliğini Süper Lig’deki hakemlerimiz ile giderdiğini ifade eden Tapçı, BÖLGE Gazetesi’nin sorularını şöyle yanıtladı:

Tülay hocam, kendinizden söz eder misiniz ? Eğitiminiz nedir ? Hangi sporlarla ilgilendiniz? Ne gibi başarılarınız var. Bunları anlatır mısınız ?

25 Temmuz 1974 yılında Mersin’de dünyaya geldim. 6 kardeşi bulunan dar gelirli bir ailemiz vardı. Babamı erken yaşta kaybettim; Ancak, annem bizlerin yetişmesi, gelişmesi ve iyi bir eğitim almamız için her türlü özveriyi gösterdiler.  Okul dönemlerinde sporun her türlüsüne ilgi duydum. Özellikle atletizmde 100-200 engelli 400, 800, bin 500 ve 5 bin metrelerde önemli dereceler elde ettim. Milli takım hazırlık kampına davet edildim. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın futbol takımlarından sayılan Mersin Camspor’da resmi olarak maçlara çıktım. Hatta, daha sonra ki yıllarda Adana’ya transfer olarak Yataşspor ve Sağlıkspor takımlarında uzun yıllar forma giydim.  Halen tenis oynamaktayım. Hülya Avşar Cup Tenis Turnuvası’nda 35 yaş üstünde birinci oldum. Bu branşta da milli takımlara kadar yükseldim. Tenis Federasyonu’na bağlı olarak Tenis hakemliği de yapmaktayım. Spor sayesinde 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğretmenlik bölümünü kazandım. 1998 yılında mezun oldum. Yeşilevler, Tepebağ, Öğretmen Zeynep Erdoğdu Orta Okulu’nda görev yaptım.  Kent Konseyi Spor Komisyonu’nda görevliyim. Hakem kökenli Ercüment Tapçı ile evliyim ve Mehmet Efe ve Alp Emir adında 2 çocuğum var.

Tülay hocam, futbol hakemliği kadınlar için pek uygun bulunmaz. Neden hakem olmayı istediniz ? Bundan hiçbir dönemde pişmanlık duydunuz mu?

Öncelikle asla futbol hakemliği yaptığım için pişmanlık duymadım.  Hatta zamanımızda diğer kadınlara rol model oldum. Kadın hakem sayısının artmasını sağladım. 1997 yılında Merkez Hakem Kurulu’nun Adanalı Üyesi Mahmut Çetiner’in açtığı kursa katıldım ve başarı gösterdim. Aday hakemliğim hemen kalktı. 6 yıl il, 5 yıl da (B) klasman hakemliği yaptım. Birçok PAF ligi, 2 ve 3 lig maçları yönettim. Genelde gözlemcilerimden yüksek not alırdım. Dönemin MHK üyeleri genelde Siirt, Şırnak gibi doğu ve güney doğu Anadolu’ya maçlara gönderirlerdi. Ben de büyük cesaretle maçları yönetir dönerdim. Maçların gözlemcilerinden yüksek not alırdım. Ayrıca,  yenilen kulüplerin yöneticilerinden bile teşekkür mektupları alırdım.

Hakemlikte saldırıya uğradınız mı ? Yaşadığınız ilginç olayları bizlerle paylaşır mısınız ?

Hakemler her zaman günah keçisidir. Forvet oyuncuları defalarca gol kaçırır. Kalecileri hatalı gol yer. Suçlu her zaman hakem olur. Çünkü, hakemler kendilerini savunamazlar. Maçtan sonra raporlarını neler yaşanmışsa yazarak federasyona en acil şekilde ulaştırırlar. Samimi bir itirafta bulunmak istiyorum. Belki de kadın olmamdan dolayı hem amatör, hem de görev yaptığım lig maçlarında tüm futbolcu, antrenör ve yöneticiler saygılı davranırlardı. Elbette olumsuz durumlar da yaşadığımız oldu. Özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu’da bizi gören kulüp başkanı ve yöneticiler yüzümüze söylemiyorlardı ama “elinin hamuruyla erkek işleri ne alaka” dediklerini duyardık. Şırnak ve Siirt’te hakemler olarak özel araba ile gider ve benzin-mazot parasını paylaşırdık. Terörün yoğun olduğu günlerdi. Bazen terör korkusu yaşayarak gece yolculuğu yapardık. Yol üzerinde ki jandarma karakollarına uğrayarak kendimizi tanıtır ve yolun durumunu sorardık. Niğde’de olaylı bir maç yönettik. Polis ekipleri bizi kent dışına kadar çıkartarak döndüler. Çılgın taraftarın yolumuzu kesecekleri haberi aldık.  Büyük korku yaşadık.  Aksilik gibi çorak bir arazide lastiğimiz patladı. İmdadımıza çobanlar yetişti.

Dernek başkanlığı nasıl gelişti? Aday olduğunuz dönemde rakip olarak karşınıza çıkan oldu mu? Ayrıca hakemlere yönelik neler yapıyor sunuz ?Bundan 2 yıl kadar önce eski Klasman hakemi olan, şimdilerde Federasyon temsilciliği görevini sürdüren eşim Ercüment Tapçı’dan büyük destek gördüm.  Beni yüreklendirdi. Camiamızın zor durumda olduğunu ve bana ihtiyaç duyduklarını söyleyen diğer hocalarımın da destekleri ile Başkanlığa seçildim. Ayrıca en önemli desteği bizlere her zaman sunan Genel Başkanımız Dr. Abdurrahman Arıcı Adana’ya pozitif ayrımcılık yaparak her türlü olanakları bizlere sundu. Bizleri kesinlikle sahipsiz bırakmıyor. Bizler de asla genel başkanımızı mahcup etmedik. Birlikte koordineli çalışıyoruz. Adaylığım sırasında karşıma rakip çıkmadı. Adana’nın ilk kadın dernek başkanı unvanını taşıyorum. Türkiye genelinde Antalya’da Melahat Öğretmenoğlu, Çankırı’da ise Seda Boduroğlu başkanlık yapmaktadır.  Öncelikle talihsiz sakatlık yaşayan ve FİFA’ya aday olacağına inandığımız Zorbay Küçük ile Caner Ak ile yardımcı hakemler Murat Temel ile Furkan Ürün’ün yanı sıra 22’si klasmanda toplam 128 faal hakemimiz var. Onların gelişmeleri için sürekli eğitim çalışma imkanlarını sunuyoruz. Hakemlerimizin seminer ve antrenman yapabilmelerinin imkânlarını sunuyoruz. Tamamen amatör bir ruhla görev yapıyoruz. Güçlü bir sponsor ağımız var. Konumumuz nedeniyle herkesten yardım talep etmiyoruz. Özellikle bizlere sağlık raporları ve diğer konularda büyük katkı sağlayan ana sponsorumuz olan Özel Adana Hastanesi kurucuları Şule ve Bülent Özülkü’ye şükran borçluyuz.  Üyelerimizin başta eğitim çalışmaları olmak üzere, klasmana yükselmeleri, sağlıkları hatta ailevi sorunlarının bile çözümüne destek oluyoruz. Bu nedenle bana “başkan” yerine “Tülay Abla” diyorlar. Bu beni mutlu ediyor. Hakemlere her sezon açılışta eşofman, Yağmurluk, ayakkabı tişört ve değişik spor malzemeleri veriyoruz. Ayrıca 2 dönem yaptığımız ama bu dönem Pandemi nedeni ile yapamadığımız yemekli toplantılar düzenliyoruz.

Tülay hoca, dernek binanızın adını İlyas AYAN Hakemevi, konferans salonunuzun adını da Orhan Demir Eğitim ve toplantı Salonu isimlerini vererek ahdı vefa gösterdiniz. Bunlar nasıl gelişti ?

Eski Klasman hakemi olan eşim Ercüment ve ben kendimize rol model olarak her daim İlyas Ayan’ı aldık.  Yurt dışında da maçlar yöneten MHK üyeliği, Futbol Federasyonu Bölge Müdürlüğü görevlerinde de bulunan İlyas Ayan,  başta FİFA kokartlı başarılı hakemimiz Ayhan Yücebilgiç, Kadir Tozlu ve en son olarak Zorbay Küçük olmak üzere yüzlerce hakemin yetişmesinde ve bir yerlere gelmesinde büyük katkıları var. Bu bağlam da; insanlar yaşarken de anılmalı sloganıyla yola çıkarak 250 spor insanının ve çevre illerden gelenlerin katılımıyla dernek binamızın 21 Mart 2019 tarihinde İlyas Ayan’ın da bulunduğu görkemli bir törenle derneğin adını “İlyas Ayan Hakemevi” yaptık. Konferans salonunu da Adana’da başta futbol hakemi olmak üzere, basketbol, atletizm, voleybol, masa tenisi hatta 19 Mayıs törenlerini hazırlama komitesi başkanı olarak uzun yıllar hizmet eden merhum Orhan Demir hocamızın adını verdik. Bundan dolayı da çok mutluyuz. Tüm çabamız Adana hakemliğini üst düzeylere taşımak. Bunu yaparken eski hakem hocalarımızı asla unutmuyoruz.

Hakem olmak isteyen özellikle kadınlara ne gibi önerileriniz var? Sizce kadın futbol hakemi sayısı yeterli mi? Bu konuda federasyon teşvik edici neler yapıyor ? Genç hakemlere ne gibi önerileriniz var ?

Gerçeği söylemek gerekirse kadın hakem sayımız yeterli değil. Futbol Federasyonu özellikle MHK üyeleri ve Genel Başkanımız Dr. Abdurrahman Arıcı’nın büyük çabalarına rağmen kadınlar futbol hakemliğine sıcak bakmıyorlar. Aslında çok keyifli tarafları da var. Bir düdüğünüzle tüm tribün hop oturup hop kalkıyor. Genç hakemler kendilerini sürekli geliştirmeli, yabancı dil ve iyi bilgisayar kullanmaları, çok maç ve özellikle hakem izlemeli. Yastıklarının altında uluslararası futbol oyun kuralları kitapçığı olmalı. Bunları sürekli okumalıdırlar. Antrenman, beslenme ve sağlıklarına özen göstermeleri gerekir. Hepsinden öte özel yaşamlarına itina göstermelidirler. Dünya ya yeniden gelirsem yine futbol hakemi olmayı arzularım.  

NE DEDİLER…NE DEDİLER….NE DEDİLER….NE DEDİLER…..

Ayhan Yücebilgiç (FİFA Kokartlı Eski Hakem)

Tülay Tapçı Çukurova Üniversitesi’nde öğrenci olduğu yıllarda hakemlerle antrenmana çıkardı ve onları koşuda geçerdi. Spor kökenli eski atlet olduğu için her branşta yabancılık çekmezdi. Bayanlar futbolda forma giymiş olan Tülay Tapçı, hakemlikte de klasmanda iyi yerlere geldi ve başarılı maçlar çıkardı. Doğru kararlar almasının sürekli yararlarını gördü. Eşi Ercüment’in de futbol hakemi olması nedeniyle evde sürekli spor ve futbol konuşulurdu. Tülay hoca, daha sonra büyük cesaretle Faal Hakemler ve Gözlemciler Derneği Adana Şube Başkanı oldu ve çok yararlı çalışmalar yaptı. Tenis antrenörü olarak da özellikle genç kızları tenise kazandırdı. 

Ali Refah Keskin (Tenis Dağ ve Su Sporları Kulübü Başkanı)

Tülay Tapçı, sporun her dalında hizmeti geçen spor emekçisi. Özellikle tenis sporunda hayli başarılı ve önemli dereceleri bulunan birisi. Ayrıca tenis antrenörü olarak da yüzlerce yeni yetenekli sporcu kazanılmasında etkili rol oynadı. Tenis hakemliğinde hayli başarılı. Kulübümüzün üyesi olan Tülay Tapçı’yı model alan birçok kadın tenise başladı. Beden Eğitimi Öğretmeni olan Tülay Tapçı herkesle ilişkisi iyi olduğu gibi çalışkan heyecanlı birisi.  Ayrıca Tülay hocaya görev verdiğinde en iyisini hem de eksiksiz yapar. Tülay hocadan her alanda yararlanıyoruz. Yolu açık olsun.

Kazım Tekin (Eski Futbol Hakemi)

İlyas Ayan ile birlikte Adana’da ilk Faal Futbolcu ve Gözlemciler Derneği’nin kurucu üyeleriyiz. Şu anda bu görevi başarıyla sürdüren TülayTapçı’yı her zaman takdir ediyorum. Çalışkan, heyecanlı, beden eğitimi öğretmeni, futbolun yanı sıra tenis hakem ve antrenörü olan Tülay Tapçı, her alanda başarılı oldu. Bana göre futbol hakemliğini de erken bıraktı. Daha iyi yerlere gelebilirdi. Özellikle ahdı vefaya önem vererek hakem lokaline İlyas Ayan Hakem Evi yapması çok isabetli oldu. Konuştuğum hakemlerde Tülay Tapçı’dan memnuniyetlerini dile getiriyorlar.  

Cahit Kum (Eski Futbol Hakemi)

1987 yılından bu yana futbol hakemliğinin içindeyim. Bu sıralarda birçok hocamız derneğe başkan oldu. Elbette hepsinin emeği ve hizmeti büyüktür. Ancak, Tülay Tapçı bana göre son dönemlerin en başarılı başkanlığını sürdürüyor. Hakemlerin tüm sorununu kendi sorunu gibi görerek yakından ilgileniyor. Eski atlet, futbolcu, futbol ve tenis hakemi olmasından dolayı da iyi bir çevresi var. Rahat sponsor buluyor. Daha önceleri sağlık raporlarını hakemler 300 TL’ye çıkartıyordu. Tülay hoca Bülent ve Şule Özülkü sayesinde bunu ücretsiz yaptırıyor. Genel Başkan Abdurrahman Arıcı’nın da hakkını teslim etmek gerekiyor. Adana’ya her alanda destek veriyor. Hakemler malzemeye doydu.

Ercüment Tapçı (Tülay Tapçı’nın esi ve eski hakem)

Eşim diye söylemiyorum Tülay 24 saat Adana sporuna ve futbol hakemlerine yardımcı olmak için büyük özveride bulunuyor. Çalışkan, mücadeleci, hırslı ve idealist olan Tülay hoca ayrıca tuttuğunu koparın bir yapısı var. İyi bir anne ve eş olan Tülay hoca dernekte önemli yenilikler yaptı. Hakemlerin sağlığı, beslenmesi, kıyafetleri, özel yaşamları hatta ailevi sorunlarının çözümüne bile büyük zaman ayırıyor. Bizlere güvenen, destek olan görevimizi kolaylaştıran Genel Başkanımız Abdurrahman Arıcı’ya minnet borçluyuz.  Elbette ben de gerekli desteği sağlıyorum. Dileğimiz Adana’dan daha çok klasman hakemi çıkarmaktır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor