Pazartesi günkü Panorama konularımız arasında en çok tepki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’la ilgili yazıya geldi. Önceki Pazar günü Hacı Bektaş Veli Cem Evi’ndeki geleneksel Aşure Günü son derece sıkı güvenlik önlemlerinin alınmasına değinmiş ve Ali Erbaş’a sormuştuk; “İğneden ipliğe, Günaydın’dan Ticarete her konuda laf yetiştirirken Alevilerin emniyet tarafından korunmasına uzanan saikler hakkında hiç mi sözünüz yok?”
Panorama’daki altı konunun sosyal medya’da yayınlanmasından sonra sayısız yorumlar geldi. Yazılar içinde en çok yorum da Ali Erbaş’la ilgili yazıyı referans alıyordu. İfadelerin bir kısmı zülf-ü yâre dokunabileceği için aralarından seçtiklerimi sunuyorum:
ELİFE DOĞAN: Bay Ali Erbaş, ben sünni bir ailenin kızıyım ve 29 yıldır bir alevi ile evliyim. Sizin gibi düşünenler bu ülkenin geleceğini tehlikeye sokuyor. Bu törenlere ben defalarca giderim. Alevi dediğiniz eşim ise daha cem evine gitmemiştir. Gidin, ziyaret edin; güzelliği, kardeşliği, paylaşımı görün, rica ediyorum.
ARZU AKARCALI GEORGE: Kendileri yaratıyor bu tip görüntüleri. Önceleri hiç kimse, kimselerin kutlamalarını yadırgamaz, karışmazdı. Ayrımcılığı yapıp böyle görüntülerin aktörleri onlar.
GÜLDANE SOYLU: Benim de bu etkinliklere bir-iki kez katılmışlığım var. Binlerce kişinin oluşturduğu kalabalığa rağmen coşkuyla, dostça, kardeşçe ve hiçbir olay olmadan gerçekleşmişti. Ali Erbaş hiç konuşmasa daha iyi. İşinden başka her şeye karışıyor. Aleviliğin bu coğrafyada ne kadar önemli olduğunu, ne kadar çağdaş, aydın, hoşgörülü vatandaşlar olduğunu bilmeliler.
HASAN ÇAĞMAN: Konuşmaz, konuşamaz; konuşturmaz birileri.
AYTEN BAKIR: Ayrımcılık bu hayatın en korkunç olayıdır bence. Bu Cem Evi ile ilgili yaşadığım bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim.
Ablamın evi Cem Evinin hemen üst tarafında. Komşusunun eşi vefat etmişti. Helva pişirecektim. Büyük tencere bulamadım ve Cem Evine gittim. Durumu izah ettim. Bana malzeme odasını açtılar ve “Neye ihtiyacınız varsa alın” dediler. Ben kimliğimi bırakmak istediğimde ise “Olur mu? Bizler hepimiz kardeşiz. Aldığınız gibi getireceğinize inanıyoruz” dediler. Başka bir şey yazmama galiba gerek yok. Var olsunlar.
NERİMAN GÖKCAN ULUGAY: Bitecek bir gün bu ayrımcılık inşallah…
SEDAT MEMİLİ: Dikkat ve hassasiyetiniz için takdirlerimi sunuyorum.
MÜNİR GÜMÜŞ: Farklı olduğunuz (pozitif yönde) fark ediliyor. Bu etkinliğin kime ne zararı var ki, kime karşı bu polisiye önlemler alınıyor.
MUZAFFER ÖZEN: Birliği, beraberliği, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, paylaşımı, kardeşliği… sağlaması gereken din, ayrımcı kafaların elinde, tam tersi bir anlayışla amacından uzaklaştırılıyor. Bu günlerde yaşadığımız budur…
HASAN ERSOY ARIK: Üstadım, Ali Erbaş’ın bu olaya cevap verecek kapasitesi var mıdır.
Yorumlarını yayınlayamadıklarımın hoşgörüsüne sığınıyor ve okurlarımızın hepsine teşekkür ediyorum.
