BAKİRE DENİLİYOR LAKİN AZICIK GEBE

Olur-olmaz şeylere “Olmaz” diyerek kestirip atmamayı öğrendik çok şükür. Örneğin, bakireler de gebe kalabiliyormuş. Yanlış anlaşılmasın, konumuzun Hazreti İsa’nın Annesi Bakire Meryem Ana ile uzaktan yakından ilgisi yok.

Elimizi uzatsak dokunabileceğimiz kadar yakınımızdaki Bakire Adalarından bahsediyoruz. Coğrafya kitaplarında olsun, atlaslarda olsun “Virjin Adaları” diye bilinir. İsim Latinceden gelir ve pek çok batı dilinde tek karşılığı var: Bakire…

Elimizi uzatınca dokunabileceğimizi yanlış söylemedim. Okullardaki ders aracı küre üzerinde o kadar yakın. Gerçek mesafesi ise kuş uçuşu 9 bin 300 kilometrecik kadar bir şey. Yan,i Adana İstanbul yolunun dokuz mislinden daha fazla… Vergi Cenneti olarak bilinen Off shore, yani kıyı ötesi yerler.

Anladınız değil mi? Durup dururken sarılmadık bakireye… Günlerdir, burada bulunduğu söylenen bir şirkete 2014 yılında verilmiş 1 Milyar 636 Milyon 770 bin 775 Amerikan Doları Kredi ile çalkalanıyor ülke.  Rakamlar yalanlanmış değil. Bizi paramızla yaklaşık ON İKİ MİLYAR TL ediyor… Desteleri yan yana koymaya kalksanız stadyumlar  almaz. Buraya kadarı bir yana, krediyi veren TC Ziraat Bankası. Ziraat demek ekim-dikim, yani tarım demek. Zaten Ziraat Bankası da ülke tarımını akılcı biçimde denetleyip desteklemek için kurulmuş. Yıllardır da bu temel esas doğrultusunda çalışmış. Virjin Adalarında olup da krediyi alan şirket acaba soğan-sarımsak ya da pırasa-patates ekip büyükbaş, küçükbaş hayvan mı besliyor diye merak etmeye başlamıştık ki, ucunda Turkcell olduğu iddia edilen bir komünikasyon alanı çıktı karşımıza.

Hadi diyelim bunu da anladık…

Kredi, 3 yılı ödememiz 10 yıl vadeyle tesis edilmiş. Aradan üç yıl geçmiş, ödeme yok. Uzatma yapılmış, İkinci taksit zamanı gelmiş, yine tık yok, üç öyle, dört öyle… Bir kaynak 17 Milyonluk ödeme yapıldığını söylemiş, o kadar. Yani, kredi miktarının sadece yüzde biri. Faizi bile değil…

Dinlerken, dinlerken çorba kazanından bir de Varlık Fonu çıktı. Hepsi bu değil, Maliye Eski Bakanı Müteveffa Kemal Unakıtan’ın, Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın ve daha birkaç yetkilin isimleriyle karşılaştık. Yaş icabı kavrama yetimizi kaybetmiş olmalıyız ki, bu para neden gitti, kim gönderdi, teminatı ne, tarım işin neresinde gibi manyak sorulara cevap bulamıyoruz.  Kafa karışıklığı yetmezmiş gibi, resmi ağızlardan “Tahsil edildi, edildi” gibi ses çıktı. Hemen bunun ardından Turkcell kamuoyunu aydınlattı: “Biz bu kredinin hiçbir yerinde yokuz. Ne aldık, ne de verdik” demez mi!..

Her ne ise ne!.. Önünde sonunda olay aydınlığa kavuşacaktır. Bizim baktığımız nokta buralarda değil. 12 Milyar TL gibi muazzam para, darlık-zorluk içindeki çiftçimiz için bugün neler yapmazdı ki… Yasaya göre, çiftçinin çalışma gereçleri haczedilemezmiş. Fakat sayısız traktör haczedildi. Şaka mı, ciddi mi bilmiyorum, bir arkadaşım, “Bankalar yakında traktör satıcısı olacak”  dedi.

Patatesçi, domatesçi perişan. Bizler de Adana ve çevresinde narenciyenin bile çökmekte olduğunu görüyoruz. O 12 Milyarın yarısı kadar bir para olsa da çiftçi rahatlasa ne güzel olurdu.  Dedik ya, bilmecelerle dolu işlemi kavrayamıyoruz. Fakat Virjin Adası gebe… Yakın vadede değilse bile orta vadede dünyaya getirecekleri sanırım şaşkınlık yaratabilecek boyutlarda olur. Şimdi ülkece, bakireden doğum bekliyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor