ADANA (BÖLGE)- Türk-İş’e bağlı BASS Çukurova ve Güneydoğu Anadolu Şubesi’nin (Banka, Finans ve Sigorta İşçileri Sendikası) 7’nci Olağan Genel Kurulu, gerçekleştirildi.
Mevcut Şube Başkanı Ömer Faruk Delikanlı, Aziz Yıldırım ve Memik Karaca Başkanlık için yarıştı. Anemon Otel’de gerçekleşen Genel Kurula BASS Sendikası Turgut Yılmaz, Genel Sekreter Mustafa Eren, Genel Mali Sekreter Nefiye Arslan, Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, Türk-İş’e bağlı Sendika Başkanları ve delegeler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Genel Kurulun Divan Başkanlığını BASS Genel Başkanı Turgut Yılmaz, yaptı. Genel Başkan Yılmaz, genel kurulda yaptığı konuşmada ülke ekonomisini yönetenlerin kamu bankaları üzerinde önemli bir baskısını gördüklerini söyledi. Genel Başkan Turgut Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biraz açacak olur isek, bankalar para ticareti yapan kurumlar yani siz halktan paraları topluyorsunuz, topladığınız mevzuata bir faiz ödüyorsunuz sonra o mevduatı krediye döndürerek satıyorsunuz. Şimdi size soruyorum. 10 liraya aldığınız bir malı 8 liraya satarsanız ayakta kalabilme şansınız var mı, bir ticaret erbabı olarak? Değerli arkadaşlar bakınız, kamu bankaları, Türkiye’ye lazım. Dün lazımdı, bugün daha fazla lazım, yarın daha da fazla lazım. Geçmiş dönemlerde bu ülke ekonomisini zora sokmak isteyen dışarıdaki mihraplar ve içeridekiler, hatırlayacaksınız, gezi hadiselerinde bu ekonomiyi bozmak için ciddi çaba sarf ettiler. Hatta o dönemlerde bir özel bankanın genel müdürü çıktı ben de çapulcuyum dedi. Ama o dönemlerde kamu bankaları bu ülkede krizin teğet geçmesini sağladılar. Ekonomik kriz nasıl olur? Verdiğiniz krediyi kullanan ticaret erbabı, sanayici, ticaretle uğraşan işadamı can suyu ister.O krediyi devam ettirmezseniz sıkıntıya düşer. Ya da kredileri geri çağırırsınız adam sıkıntıya düşer, iflas eder, orada işsizlik artar. Bakın Türkiye’de ekonomik krizin göstergesi şu, işsizlik ilk kez %14’e çıktı. Genç işsizlik % 27 küsur. Demek ki, biz krizin göbeğindeyiz. Dün ekonomik krizin sıkıntıya düşmesini engelleyen kamu bankaları üzerinde bir yıldan beri ne var? Diyor ki ekonomiyi yönetenler, siz %20’den faiz ile para toplayacaksınız, %18’den satacaksınız. Nasıl kar edeceksiniz peki? Nasıl bu çalışanların ücretleri çıkacak. Bu sistem devam eder ise 3 tane kamu bankasının yılsonuna kadar dayanması mucize olur. Serbest piyasa ekonomisinde faize, kura müdahale olur mu? Ama diyor ki kamu bankaları yöneticileri, netice itibarıyla atayanlar hükümet, sen 20’den fazla mevduata faiz vermeyeceksin. Öbür taraftan özel bankalar kaynakları topluyorlar, 21,22,23 veriyor faiz kaynak oraya gidiyor. Bankalar kendi topladıkları mevduatın üzerinde kredi verdikleri için bugün problem var. Nedir o fazla verdikleri? Sendikasyon kredileri. Şimdi kaynak toplamaları gerekiyor. Kaynak denilen şey de mevduat. Kamu bankalarına şundan öteye faiz vermeyeceksiniz derseniz, özel banka alır o kaynakları toplar, nitekim topladı. Siz %20 faiz verirken, 21,22,23 verdi diğer bankalar, kaynakları topladılar. Peki, ne olacak bunun sonu, nereye kadar gidecek? Şimdi hala 22,5 ‘a çıkardılar faizi, krediyi de aynı orandan satıyorsunuz. Nasıl kar edeceksiniz, nasıl sermayenizi arttıracaksınız, nasıl insanların maaşını ödeyeceksiniz. Bu sürdürülebilir bir hadise değil. Elini, ayağını bu ekonomiyi yönetenler kamu bankalarının önünden çeksinler, çekmeliler, yoksa durumumuz o kadar çok iyi değil. Yaşamıyor musunuz siz şubelerinizde. Bu işin bir kez daha altını çizerek söylüyorum, sürdürülebilir bir durumu yok. Temellimiz en kısa zamanda bu yanlıştan dönülür.”
