Bakınız bölgemizdeki ülkelere, tamamına yakınında yaşayan insanlar huzursuz, mutsuz.. Barut ve kan kokuyor..
Neden? Coğrafyamızdan mı kaynaklanıyor, emperyalist güçlere teslimiyetten mi? Onların düşündüklerini uygulamakla görevlendirilen insanların çoğunun Müslüman ülkelerden çıktığı gerçeğini de ayrıca değerlendirmek gerekir.
Suriye bataklığına itildik, şimdi çıkmak için çırpınıyoruz. Milyonlarca lira paramız gitti, şehitler verdik, uykularımız kaçtı, ne kazandık?
Bakın aşağıda iki fotoğraf var.. Biri iyi eğitim almış kadın militanlar ellerinde silah.. Kimi vuracaklar? İnsan..
Bir diğerine bakın.. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad.. Ülkesini savunmak için harita üzerinde çalışmalar yapıyor.. Olası savaş değerlendirmesi denilebilir..
İki sınır komşusuyuz.. Böyle olmasını biz mi istedik, Suriye mi? Yoksa birileri tarafından itildik mi bu bataklığa?
Dün arkamızdaki Amerika bugün, karşımızda bize karşı oyun üstüne oyun kuruculuğu yapıyor.. Hadi dost ve müttefik ülkeydik?
Şimdi Rusya bizi yanına çekip fırsattan yararlanmak istiyor.. İnanıyor gibiyiz.. Oysa PKK’nın Rusya’da bürosu yok mu ?
İnönü ne demişti ?
Ayıyla aynı yatağa girilmez..
Biz bir insan saydıklarımızın aslında ayı olduğunu ve aynı yatağa girilemeyeceğini bir görebilsek..
Gazetelerin baskıya girdiği saatlerde anlaşma kurallarının tamamen uygulanacağı, silahların susacağı umudumuzu gelecek haberlere bağladık.. İnşallah uyulmuştur, silahlar susmuştur, taahhütler yerine getirilmeye başlanmıştır, militan güçlerin elinden silahlar alınmıştır..
Bugün güzel haberlerle uyanmak istiyoruz, usandık her gün kabus görmekten.
