“BİRE 10 VEREN ADANA TOPRAĞI İTİNA İLE BİRE 20-30 VEREBİLİR”

ONBİRİNCİ BÖLÜM

Mustafa Kemal Paşa’nın çiftçiler tarafından düzenlenen ziyafetteki konuşmasından ilk bölümünü sunmuştuk. 2 saat 15 dakika süren ve her tümcesi bir öncekinden daha önemli olan konuşmasından pasajlar almak yeterli olmayacak. Bu nedenle, bazı bölümleri özetleyip günümüz için bile ders ve öğüt niteliği taşıyan kısımları olduğu gibi vermeyi uygun gördüm.

KILIÇ-SABAN KIYASLAMASI

Gazi, kılıçla zafer kazanılabileceğini fakat asıl zaferin sabanla, yani üretimle elde edilebileceğini vurgulayan ifadeleri içinde bir de nitelik kıyaslaması yapmıştı:

“Kılıcı kullanan kol çok geçmeden yorulduğu halde sabanını kullanan kol zaman geçtikçe toprağın daha çok sahibi olur. Kılıç ve saban; iki fatihten birincisi, ikincisine daima mağlup oldu. Tarihin bütün vakaları ve hadiseleri hayatın bütün gözlemleri bunu teyid ediyor. Milletimiz çok büyük elemler, mağlubiyetler, facialar görmüştür. Bütün bu olanlardan sonra yine bu topraklarda bulunuyorsa, bunun asıl hikmeti şundadır: Çünkü Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sabanla topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.”

KARA GÜNLERDEN SONRAKİ UYANIŞ!

“Arkadaşlar; felaketler, elemler, mağlubiyetler, milletler üzerinde birtakım etkenler vücut bulmasına sebebiyet verir. Bu etkenlerin başlıcası, öyle kara günlerinden sonra Miletlerin uyanış ve ağırbaşlılığını bulması, kendi benliğini duymasıdır. Uzun asırların elemleri neticeleri nihayet bizim milletimizde de bu hassaları doğurdu. Tam bir emniyetle söylerim ki, milletimiz baştanbaşa böyle bir uyanışa nail olmuş, tamam ve kâmil bir millet halindedir. Açıklıkla ve büyük bir iftiharla ilan ederim ki, bu millet milli benliğini idrak ve bunu bütün dünyaya ispat eylemiştir. Milletimiz son zaferleri hep bu hassaları, bu idraki sayesinde kazandı.

(…)

Düşmana merhamet, aciz ve zaaftır. Bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının (niteliğinin) bitişini ilan etmektir. Arkadaşlar, milletleri kurtaran bu hassaların ve etkenlerin gelişmesini en ziyade çiftçilerimizden temin etmeliyiz. Çünkü çiftçi ve çoban, bu millet için asli unsurdur. Gerçi diğer unsurlar bu asli unsur için lâzım ve faydalıdır. Lâkin hiçbir vehme kapılmadan bilmeliyiz ki, o asli unsur olmazsa diğer unsurlar da yoktur.

 

ADANA TOPRAĞINI DEĞERLENDİRMEK

Gerçek Dünya Lideri Mustafa Kemal Paşa günümüzde bile son derece önem  ve özenle dikkate alınması gereken ifadelerle yöremiz toprağını irdelemişti:

“Hemşerisi olmakla iftihar ettiğim bu vilayetin toprağının verimliliğini, toprağındaki serveti anlamak için Adana ile Mısır arasında ufak bir mukayese yapacağım. Bilirsiniz ki, Mısır toprağı bereketiyle, verimli ve mahsuldar (verimli) olması ile “Altın Yuvası’’ denmekle tanınmıştır. Hâlbuki güzel Adana’mız hiçbir vakit Mısır’dan aşağı değildir. (…) Bildiğime göre, Mısır’ın asıl kıymetli sahası olan kısmı 16 bin kilometrekaredir. Hâlbuki Adana’nın aynı kıymette bulunan bu toprakları 50 bin kilometrekaredir. Bu saha içinde ovalar parçası ile Seyhan ve Ceyhan arası 20 bin kilometrekaredir. (…) Yalnız bu kısım bile (…) Nil Deltası’ndan büyüktür. Sonra Mısır toprakları asırlardan beri işlene işlene çok eskimiştir. O topraklar yorgundur, ancak gübre ve fen sayesinde kuvvetini muhafaza edebilmektedir. Hâlbuki Adana toprakları henüz genç, dinç, her türlü berekete hazır ve amadedir. Mısır toprakları fenni (teknolojik) araçlardan istifade edebilmek sayesinde ancak bire on veriyor; hâlbuki Adana, alelade ve basit hallerde bire on daima vermektedir. İtina edildiği takdirde bire yirmi, otuz verebilir.

YARINA: PAŞA’DAN DEVLET ADAMLIĞIN DERSİ

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor