BU CHP’LİNİN İSYANINA KİM HAKSIZ DİYEBİLİR?

“Örgütün sesi olmalıyım. Üzülerek söylüyorum, adayların objektif kriterlere göre belirlendiğini söylemek mümkün değil. Her seçim çevresinde adeta farklı bir kriter, farklı bir standart ortaya koyuldu. Birçok büyükşehirde, kamuoyu anketlerinde en çok destek bulan arkadaşlar aday gösterilmedi.Hayatını İstanbul’a vermiş, ben dahil birçok arkadaşımızın ne yazık ki fikirlerine bile danışılmadı. Biz eskiden kim CHP’ye bir oy fazla kazandırırsa o aday olmalıdır derdik. Bugün CHP’nin oy kazanmasından ve başarısından başka ölçütler de devreye girmiş durumda. Kişisel, şahsi ölçütler ve keyfilik ne yazık ki maliyetsiz değildir. 31 Mart’ta bu maliyet ile partimizin karşılaşmamasını umut ediyoruz.Biz liyakatı savunan bir partiyiz. Liyakat ilkesinin her yere egemen olmasını isteriz. Liyakat ilkesi bir kenara bırakıldı, şahsi yakınlık ve tutum öne çıkartıldı. Birçok ilde partimize ve vatandaşa başarıyla hizmet eden belediye başkanlarımız yalnızca olağanüstü kurultay talep ettikleri için yeniden aday gösterilmedi. Yine bazı illerde seçimi kazanabilecek seviyede olan halk desteği bulunan arkadaşlarımız da aynı gerekçeyle adaylık dışında bırakıldı. Bu CHP tarihine, kültürüne yakışan bir adım değildir. Son 1 yılda market enflasyonu yüzde 70’e ulaşmış durumda. Bir zamanlar dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olmakla övünen Türkiye’de bugün marketlerden patlıcan, biber yasaklanıyor, koca ülke soğan ithal ediyor. Borç boğazı aşmış durumda. İcra dairelerinde tam 20 milyon icra dosyası var. Son 5 yılda 516 bin esnaf kepenk kapattı. Bankalar arası kart merkezi verilerine göre, 32 milyon kişi kredi kartı borçlusu, 2 milyon vatandaş kredi kartı borcu nedeniyle takipte. Yani işin açığı vatandaş sofrasına bir parça soğan, bir ekmek, bir tabak yemek bile koyamıyor. Sahada olan bir insan olarak söylüyorum, daha önce görülmedik bir mutsuzluk ve öfke var. Böyle bir dönemde bizim de görevimiz halkın değişim beklentisinin sesi olmak.

 Hiçbir koltuk başarısızlık üzerine kurulamaz. Halkımızın, tabanımızın, örgütümüzün beklentisi mutlak başarıdır. Bugünden itibaren ben de seçim bitene kadar canla, başla CHP’nin her ilçede, her ilde zafer kazanması için çalışacağım. Bütün örgütümüze ve seçmenlerimize de büyük bir heyecanla çalışma çağrısında bulunuyorum. Mühür kimdeyse Süleyman O’dur. Başka kimse yoktur. Herkesin de bu sorumluluğunu yerine getireceğini umuyorum.” 

Yukarıdaki açıklamaların sahibi CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin..

Her satırını dikkatle okuduk..Uygulamalara baktık, geçmişte telefonla tartışmış olmamıza rağmen “Yıllarını CHP’ye vermiş Gürsel Tekin’in isyanına kim haksız diyebilir” diye düşündük.

Ben şahsen haksız diyemem.. Ama “Sabırsız” diyebilirim. Keşke bekleseydi 31 Mart’ı..Parti disiplini ve sorumluluğu bunu gerektirirdi.. Ama söz ağızdan çıkmış bir kere..

Ancak şunu söyleyelim;

Bu gemi bu kaptanla DENİZ’leri A- Ş –A- M- A- Z

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor