ÇİN’DEN GELEBİLECEK “AÇIKGÖZ” VATANDAŞ

Önce şaşırdım, sonra da “Neden olmasın ki!..” dedim. Duyduğuma göre, milyonlaca ÇiN’li 250 bin Dolar’a TC vatandaşlığı için hazırlık yapıyormuş. Çin denilen umman gibi ülkede uzun mesafeler kat ederek şehir-şehir dolaşma şansım olmuştu. Sonraki yıllarda da, Çin’le yakın ilişkiler kurduğum için, bu milleti az çok tanıdım. Atılımcı, zor koşullara direnebilen, çatlamayan sabır taşı gibi ve her an “Ne yapsam daha iyi olur?” sorusuna sayısız alternatif getirebilen insanlar.

Allah zeval vermesin, Devletimiz, görebildiğim kadarıyla Arabın parasını hedefleyerek 250 bin Dolar’a TC vatandaşlığı vereceğini ilan etti. Arap televizyonlarında uzun süredir “Bastır 250 bin yeşil kaymeyi, başla Türkiye’de rahat gezmeyi” reklamı dönüp duruyormuş. Reklamın omurgasında da, Kanal İstanbul var.

Araplar şöyle dursun; nasılsa adamlarda kok gibi para var. Bir gecelik eğlenceye daha fazla para verebilenleri az okumadık gazetelerde, dergilerde. Asıl dokunacağımız vatandaş adayları Çin’den gelebilecek olanlar. Söylentiler doğruysa, sürpriz fikirlerle, alışılmadık tepkilerle ve de tuhaf zikirlerle görebildiğimiz Çinliler, TC vatandaşlığını ucuza getirmenin yolunu bulmuş. Türkiye’deki adamları ilginç sondajlar yapıyormuş. Belli emlakçilerle görüşüp, “Biz100-110 bin Dolarlık konutu 140-150 bin Dolar’a almaya hazırız. Ama faturayı 250 bin Dolardan keseceksiniz” diyorlarmış. Yol alabildiler mi; aldılarsa ne kadar aldılar bilemem. Fakat bu tür teklifi ballı görüp üstüne atlayan aracıları bulmak pek zor olmaz. Döviz konvertasyonunda sıkıntı yok. Taraflardan biri kendi kendini ihbar etmediği takdirde sistem  yürür.

Haberin kaynağına göre, Çinliler Türliye’de yaşamak, buranın güzellikleriyle mest olmak gibi hedeflere ilgisiz. Amaçları, TC vatandaşı olarak Çin mallarını satan mağazalara sahip olmak. Üstelik bu mağazaları sadece Türkiye’de değil, Türk vatandaşlarının işletme kurabileceği her ülkede yapmak. Kısacası, bizi hem Pazar hem de dünyaya daha fazla açılabilmenin yolu olarak görüyorlarmış. Türki Cumhuriyetleri de dikkate alırsak, Tarihi İpek Yolu Ticaretini bu kez kendi tekellerinde yeniden kurmak hevesindelermiş.

Emlakçilerle anlaşılıp ucuza vatandaşlık yolu açılırsa, abartısız, on milyon Çin’li Türk vatandaşı olup çıkar. Nedeni basit; biri vatandaşlık alırsa, herhalde eşi ve çocuğu da vatandaş olabilecektir.

Belki bilirsiniz; Çindeki  maliyet hesabı bizdekine benzemez. Biz, tıpkı pek çok ülkede olduğu gibi, “Hammadde artı işletme maliyeti artı pazarlama gideri artı vergiler artı kar eşittir satış fiyatı” deriz ya, Çin öyle değil. Elalem otuza satıyorsa yirmisekiz der. Rakip inat edip yirmibeşe düşerse, bu kez yirmi der. Çünkü onun maliyet  hesabı şöyle: “Hammadde, işçilik, ve sair girdiler sınırlarım içinden sağlanıyor. Sınır dışından ne para getirirsem o, ülkemin karıdır”. Bu sistemi, Sovyetler Birliği dağılmadan önce birçok komünist ülke de uygulamaktaydı.

Kendi değer yargılarıma göre 250 bin Dolar’a vatandaşlığı satmak onur kırıcı. Ama Devletin hesabına da saygı duymak zorundayım. Burada vurgulamak istediğim şu; 250 bin doları gösteren belgelerin ne kadar sağlıklı olduğunu titizlikle irdelemek gerekli olabilecek bir, bir de, satılık TC vatandaşlığı için ülkeler bazında akılcı kota koymak iki. Aksi gelişmelerle ilgili olasılıkları düşünmek bile istemiyorum. Tabii burada avanta yaşam sürüp üstüne üstlük bedavadan vatandaş olan Suriyelileri içim kan ağlayarak da olsa kutlamak istiyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor