‘Demokrasinin gereği yerine getirilmelidir’

ADANA (BÖLGE)-Eğitim Sen genel Merkez Mali Sekreteri Ahmet Karagöz yaptığı yazılı açıklamada, “Demokrasinin gereğini yerine getirmeyenler, asla democrat olamazlar” dedi.

Ahmet Karagöz, “Eğitim sisteminin sorunları ve çocuklarımızın nitelikli eğitime erişmeleri önündeki engellerin sayısı her geçen gün artıyor. Öğretmenlerimiz bin bir fedakarlıkla görevlerini yerine getirmeye çalışırken, çalışma koşulları ve özlük hakları kötüleşiyor.

Bizler, Eğitim Sen olarak, mücadele tarihimizin önemli bir parçası olan KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN 79. YIL DÖNÜMÜNDE, ataması yapılmayan öğretmenlerle, aynı işi yapmamıza rağmen sözleşmeli-kadrolu-ücretli denilerek ayrıştırıldığımız meslektaşlarımızla bir araya gelip sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi paylaşmak, çocuklarımız ve öğrencilerimiz için; kamusal, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitimin imkanlarını üretmek için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik.

Ancak, Türkiye’nin farklı illerinde; Köy Enstitülerin fiziki mekanlarında yapacağımız buluşmalarımız, Valiliklerin keyfi kararıyla yasaklanmıştır. Osmaniye Düziçi’nde yapacağımız buluşma da bu yasaklardan nasibini almıştır. Türkiye’de demokrasinin kırılgan yapısı zaten karşımızda duruyorken, eğitimin içler acısı hali uluslararası raporlara damgasını vuruyorken ve MEB öğretmenleri doğrudan ilgilendiren bir meslek kanunu hazırlığı yürütüyorken Valiliklerin öğretmen buluşmalarını dolaylı olarak yasaklaması demokrasi kültürümüze vurulmuş ağır bir darbe olarak görüyoruz.

Üstelik söz konusu yasak, “eğitim öğretim hakkı” gerekçe gösterilerek tarafımıza sunulmaktadır. Halbuki bizler, tam da “eğitim ve öğretim hakkına” sahip çıkmak üzere bu buluşmayı gerçekleştirme arzusundaydık.

Söz konusu yasakçı tavrın anlamı bizler için nettir! Farklı kuşaklardan, farklı statüden öğretmenlerin bir araya gelmesi, sorunlarını konuşması iktidar sahiplerince istenmemektedir. Çünkü öğretmenlerin dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduklarını çok iyi bilmektedirler. Çünkü çıkarmak istedikleri Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun tartışılmasından, içeriğinden daha fazla öğretmenin bilgi sahibi olmasından korkmaktadırlar! Çünkü emeğimize, mesleğimize, haklarımıza ve öğrencilerimizin eğitim hakkına sahip çıkacağımızı çok iyi bilmektedirler.

Eğitim Sen olarak, bu keyfi ve yasakçı tavrı kabul etmediğimizin bilinmesini istiyoruz. Hangi koşullar altında olursa olsun meslektaşlarımızla, bizlere mücadele kararlılığını öğreten öğretmenlerimizle bir araya gelerek bilgilerimizi, deneyimlerimizi paylaşacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Bizler, birlikte başarabileceğimizi biliyor ve örgütlü gücümüze inanıyoruz. Bakanlığın ve Valilerin kendilerini dayatan, eleştirilere kulak tıkayan bu tutumuna inat kendi haklarımıza sahip çıkıyor, sözümüzü ve gücümüzü birlikte üretmeye devam edeceğiz.

Bizler, yüz yılı aşan bir mücadele geleneğini yad etmek üzere değil, bu geleneğin ne kadar diri olduğunu, mücadelemizi sürdürürken ne kadar kararlı olduğumuzu herkese göstermek için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik.

“Öğretmen boyun eğmez” şiarı bizlere rehber olan öğretmenlerimizin okullarında, Köy Enstitülerinde bu buluşmayı gerçekleştirmek için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik.

Yıllardır dile getirdiğimiz bir talebin, 3600 ek gösterge talebimizin seçim vaatleri arasında ilk sırayı alması tesadüf değildir. Ancak seçimlerin ardından verilen sözlerin unutulması da hiç şaşırtıcı değildir. Çünkü atılmak istenen adım, öğretmenlerin haklarını geliştirmek değil, öğretmenleri güvensizleştirmektir. Bunun için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik.

Vizyon belgesi yayınlandıktan hemen sonra ise MEB ile arasında oldukça yakın ilişkiler olan ve Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından, üstelik hiç de üzerine vazife değilken, bir kanun taslağı önerisi yayınlandı. Aynı şekilde Eğitim Bir Sen de bir rapor hazırlayarak Cumhurbaşkanlığı’na görüşlerini sundu. Özetle AKP, MEB, Eğitim Bir Sen ve TEDMEM el ele verip aynı hedefe ulaşmaya çalışarak öğretmenlerin, öğrencilerin ve eğitimin geleceğine yön vermeye odaklanmalarını teşhir etmek için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik.

15 Temmuz Darbe girişimi sonrası OHAL’lın ilanı ile birlikte çıkarılan KHK ile 43 Bini aşkın eğitim ve bilim emekçisine savunma hakkı tanınmadan hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. İhraç edilen üyelerimizle dayanışmada bulunmak, görevlerine iade edilmeleri için mücadele araçları ve mücadele programı oluşturmak için Osmaniye/Düziçi’nde buluşmak istedik.

Eğitim Sen olarak, işletilen bu süreci kabul etmeyeceğimizi her defasında yüksek sesle dile getirdik. Bu kapsamda, “Öğretmen Dünyayı Değiştirir” diyerek başlattığımız kampanya ile işyerlerimizde, öğretmen odalarında taleplerimizi örgütleyerek, öğretmenler bir araya gelip, birlikte taleplerine sahip çıkmadıkça yeni haklar elde etmek bir yana, var olan haklarını da kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.

Bizler haklarımızı geliştirmek, sorunlarımızı çözmek yerine haklarımıza göz diken, emeğimizi değersizleştiren, sorunlarımızı derinleştiren sürece ilişkin mücadele araçlarımızı ve mücadele programını oluşturmak için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik

Emeğimiz, mesleğimiz, haklarımız, yaşamlarımız yoğun bir tehdit altındadır. İşsizliğe mahkum edilmek istenen, yaşamları değersizleştirilen, bin bir fedakarlıkla görevini yapmaya çalışan, hakları tırpanlanan, talepleri yok sayılan meslektaşlarımızla yan yana olduğumuzu söylemek için; Osmaniye Düziçi’de buluşmak istedik. Çünkü topyekûn bir saldırıya karşı ancak birlikte hareket edebilirsek başarılı olabileceğimize inanıyoruz.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor