73 yıllık ömrümün 45 yılında, en az 125 kez olmak üzere yurtdışı iş gezileri yaptım. Çok insan tanıdım. Ülkelerde yaşayanların genel karakterlerini incelemek de işimin başarısı açısından önemliydi. Çok dostum oldu. Halen de görüşüp haberleştiklerim var.
Öte yandan, sosyal medya denilen muhteşem sistem yüzünden insanlar istedikleri an nerede ne oluyor, kim ne diyor, nasıl bakıyor, saniyeler içinde öğrenebiliyor..
Şu kadarını söyleyebilirim; bizde toplumu liderler yönlendirir. Gelişmiş ülkelerde ise toplum liderleri yönlendirir.
İstediğimiz kadar falan cumhurbaşkanıyla, filan başbakanla, feşmekan başkanla görüşüp derdimizi anlatalım, içtenlikle söylüyorum, o ülke halkı için hiç bir anlam ifade etmez. Yapmamız gereken, nerede ve neden haklı olduğumuzu ülkelerde yaşayan halka anlatabilmektir.
Dün, birkaç dakikamı ayırıp Rus, Ürdün, İran, İngiliz, Fransız ve Suriye haber kaynaklarına girdim. Bunlardan birkaç kupürü ekliyorum. Okuduklarım beni hem üzdü, hem de kafamı karıştırdı. Hiç biri de bizim haklı yönümüze değinmiyor, aksine, işgalci ve bazıları saldırgan olarak niteliyordu. Suriye’deki varlığımızı haklı görmüyorlardı. Ayrıca, onların yazdıklarıyla bizim resmi açıklamalar arasında dağlar kadar fark vardı.
Sıcak olaylar bir yana, mültecilerin durumu son derece dramatik biçimde veriliyor. Henüz iltica olmadığı da belirtilirken bizde yüz binin üstünde mültecinin Yunanistan’a girmiş olduğu şeklinde algıladığım açıklamalar yapıldı.
Bütün kalbimle ateşin bir an evvel ve hiçbir tarafta daha fazla kan dökülmeden sona ermesini diliyorum. Fakat ateş devam etse de, sönse de, demek ki bizim diğer ülkelerde kamuoyuna kendimizi anlatma konusunda ciddi atılımlar yapmamız çok önemli.
Tekrar ve bilerek, inanarak yazıyorum; gelişmiş ülkelerde lider toplumu yönlendirmez, toplum lideri yönlendirir. Halkını ikna ettiğimiz milletin yöneticisi eli mecbur bizden taraf olduğunu ilan edecektir.
