ELEKTİRİKLİ OTOMOBİLİN MÜCİDİ GURURUMUZ MİLLİ YÜZÜCÜ: ÖNDER YOL

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Önder Yol, 27 Ocak 1963 yılında Adana’da doğdu.  İlkokulu Celalettin Sayhan, orta ve liseyi ise Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamladı. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği ile aynı üniversitenin ekonomi bölümünden mezun oldu. 

Yüzmeyi 3 yaşlarında öğrenen Önder Yol, küçük yaşlarda geldiği etrafı hurma ve palmiye ağaçlarıyla çevrili Atatürk Yüzme Havuzu’nda milli ve rekortmen yüzücü merhum Ünsal Fikirci’nin desteğiyle yarışlara katıldı. İlk lisanslı kulübü Tenis Dağcılık ve Su Sporları olan Önder Yol, Canan Bencan ve Şahin Ciğer’in desteğiyle kendini yüzmede sürekli geliştirdi ve girdiği yarışlarda önemli dereceler elde etti.

Sutopu da oynayan, başta serbest olmak üzere sırt ve karışık yüzmede önemli dereceler elde eden Önder Yol, henüz 17 yaşındayken İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandığı için aynı zamanda çok sevdiği yüzmeyi devam ettirmek adına İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne (İYİK) transfer oldu.

Derecelerini sürekli geliştiren Önder Yol, Milli takıma seçilerek antrenörler Haluk Emicioğlu, Yılmaz Özüak ve Orhan Mengi tarafından eğitilerek hem milli takım, hem de Yüzme İhtisas Kulübü ile defalarca uluslararası yarışmalar, İslam Oyunları ve Balkan Şampiyonaları için Almanya, Lüksemburg, Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Mısır’a gitti. 100’ün üzerinde milli mayoyu giydi.

Küçüklüğünden bu yana kendi otomobilini kendi üretme hayali olan Önder Yol, makine mühendisliğini tamamladıktan sonra bu hayalini gerçekleştirdi. Şimdilerde Ziraat Bankası ile ortak sözleşme imzalayarak, Kocaeli Dilovası’nda 9 bin metre kare alanda dünyada ilk kez seri elektrikli traktör üretimine başladı.

Üst düzeyde tenis oynayan Amerikalı eşi Sydney ve sporcu Cenk ve Kaan adında 2 çocuğu bulunan Önder yol ileri derecede İngilizce biliyor.

Kendinizden söz eder misiniz ? Eğitiminiz nedir? Yüzmeye kaç yaşında başladınız ? Kimi model aldınız?

1963 Adana doğumluyum. İlkokulu Celalettin Sayhan, ortaokul ve liseyi Tarsus Amerikan Koleji, daha sonra da İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Makine Bölümü, ardından aynı üniversitede ekonomi okudum.

Yüzmeye 3 yaşlarında sporu çok seven ve her konuda önümüzü açan, Sabancı grubunda üst düzey yöneticilik yapan rahmetli babam Behzat Yol’un desteğiyle başladım. Çok küçük yaşlarda etrafı hurma ve palmiye ağaçlarıyla çevrili Atatürk Havuzu’na gittiğimde ilk tanıştığım kişi 1960 Roma olimpiyatlarına katılan milli ve rekortmen yüzücü Ünsal Fikirci oldu. Kendime model aldığım Ünsal Fikirci, bana yüzmenin tüm tekniklerini öğretti ve yarışa girmemi sağladı.

İlk yarışımda uzun zamandır havuzda yüzen ve yarış deneyimi olan ağabeyleri geçince kendime güven geldi. Her hafta sonu yapılan teşvik ve hediyeli yarışlara katılarak kendimi hayli geliştirdim. Bu arada, ilk resmi kulübüm Tenis Dağcılık ve Su Sporları (TDSS) oldu. Orada antrenörler Canan Bencan ve Şahin Ciğer’den de büyük destek gördüm. Özellikle 100 metre serbesti bir dakikanın altında 57.05 ile yüzünce spor otoritelerinin dikkatini çektim. Sırt ve karışık yüzmede de önemli dereceler elde ettim.

TDSS kulübüyle birçok kez Türkiye finallerine katılarak önemli başarılar sağladım.

Her öğrencinin rüyası olan ve birçok ünlü bilim insanı, sanatçı, doktor, ekonomistin mezun olduğu tarihi Tarsus Amerikan Koleji’nde nasıl bir öğrencilik yaşadınız? Bunun yaşamınıza yansımaları oldu mu?

Tarsus Amerikan Koleji’nde yatılı okudum. Farklı kültürlerle birlikte yetişmek dayanışmayı, paylaşmayı ve kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmeyi öğrendim. Başarılı öğrenci olduğum gibi 24 saatimiz okulda geçtiği için spora ayıracak çok zamanımız vardı. Her gün aralıksız tüm öğrenciler sabah 5-6 gibi kalkar spor yapardık. Ekip çalışması ve disiplini öğrendik. Bu nedenle okul takımında basketbol, hentbol ve tüm branşlarda iyi bir sporcuydum. Hafta sonları da Adana’da yüzme yarışlarına katılırdım. Karakterim ve geleceğim bu okulda şekillendi. Öğretmenlerimi, sıra ve yatakhane arkadaşlığını asla unutamam.  Fırsat buldukça Tarsus Amerikan Koleji’ne giderek öğrencilere konferans veriyorum.

 İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne transferiniz nasıl gerçekleşti? Orada ve milli takımda ne gibi başarılar elde ettiniz ? Sanıyorum veteranlarda da rekorlarınız var.

Benim 2 sevdam vardı. Birincisi milli takım sporcusu olmak, ikincisi de kendi otomobilimi kendim yapmaktı. Ancak, akaryakıta alternatif otomobil en büyük hayalimdi. Şükürler olsun her ikisini de gerçekleştirdim. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliğini kazandığım gün, hemen yüzme sporunu nerede devam ettiririm diye araştırmaya koyuldum. İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde bana Adanalı Tayfun Gerek kucak açtı. Kendisi orada koordinatör olarak görev yapıyordu. Bana yatacak yerde ayarladı. İYİK’te hem yöneticiler hem de sporcu topluluğu çok kaliteli kimselerden oluşuyordu. Planlı, programlı antrenman yaparak derecelerimi sürekli geliştirdim. Bunun semeresini gördüm ve milli takıma seçilerek antrenörler Haluk Emicioğlu, Yılmaz Özüak ve Orhan Mengi tarafından eğitilerek hayli başarılı konuma geldim.  Hem milli takım, hem de Yüzme İhtisas Kulübü ile defalarca uluslararası yarışmalar, İslam Oyunları ve Balkan Şampiyonaları için Almanya, Lüksemburg, Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Mısır’a gittim. 100’ün üzerinde milli mayoyu giydim.

Veteranlarda halen İYİK kulübü adına yarışmalara katılıyorum ve rekorlarım var.  Özellikle 50 metre sırt branşında kendi yaş grubumda rekor bana ait. Orada gençlik dönemimde yarışmalarda rakiplerimi görüyor ve duygulanıyorum.

Sanıyorum dünyada ilk kez seri şekilde elektrikli traktör üretimi gerçekleştireceksiniz. Bunun ne gibi yararları olacak? Ne hedefliyorsunuz ? Bunları anlatır mısınız?

1863 yılında kurulan Ziraat Bankası’nın tarihinde ilk kez benimle yüzde 50 sermaye ile ortaklık sözleşmesi imzaladı.  Haziran ayı içerisinde Kocaeli Dilovası İlçesi’nde 9 bin metre kare alanda kurulan fabrikada seri olarak elektrikli traktörünü üretimine başlayacağız. Çocukluğumdan bu yana otomobillere büyük tutkum vardı. Yaklaşık 25 yıldır en büyük hayalim akaryakıta alternatif araç üretmekti. Bunun için çok kafa yordum ve büyük sabırla çok zaman ayırdım. Nihayet bunu gerçekleştirdim. Türkiye artık gelişmiş teknolojiyi daha fazla kullanıyor, araştırıyor ve üretiyor. İnsansız hava aracından otomatik silahına, tankından uydusuna kadar birçok alanda başarılı projelere imza atıyor.  Küçük, orta ve büyük 3 tip elektrikli traktör üreteceğiz. Şu anda 25 traktör hazır. Hazirandan sonra seri üretime geçeceğiz. Traktör satışında önceliğimiz Türk çiftçisi olacak. Ve gereken kolaylığı göstereceğiz. Kasım ayında Almanya’da fuarda elektrikli traktörleri sergileyeceğiz. Yurt dışından büyük talep var.

Çukurova verimli topraklara sahip ve tarım yapılan çok uygun bir bölge, buradan elektrikli traktörlere şimdiden talep var mı?

Elbette Adana ve çevre illerden çok talep var. Pozitif ayrımcılık yaparak ilk traktörümü Adana Çiftçiler Birliği Eski Başkanı Cumali Doğru’nun oğlu Müslüm Doğru’ya verdim. TİGEM’de yoğun şekilde traktör talep ediyor. Traktörün bataryaları maalesef Çin malı. 40 kadar farklı yazılım gerçekleştirdik. Gelecekte bataryaların da üretimini bizler yapacağız. Batarya ömrü 12 yıl. 4 bin defa doldurularak kullanılacak durumda. Elektrik enerjisi bulunan her mekanda şarj yapılabilir. Doğaya ve çevreye saygılı fark yaratan bir teknoloji.  Sessiz çalışır. Yakıt maliyetini sekizde bire düşürür. Bakım ve tamir masrafları çok düşük.  45 dakika şarj ile 7 saat durmaksızın çalışır. Her yönüyle Türk çiftçisinin tercih edeceği elektrikli traktör büyük avantaj sağlayacak ve girdi maliyetlerini düşürecek.

ŞAHİN CİĞER: “ÖNDER KURALLI VE DİSİPLİNLİ BİR SPORCUYDU”

Adana’da yüzmeye sporcu, antrenör, havuzlar müdürü, uluslararası yüzme ve sutopu hakemi, Sutopu Federasyonu eski Merkez Hakem Kurulu Başkanı Şahin Ciğer, Önder yol ile 5-6 yıl kadar birlikte çalıştıklarını, Önder Yol’un kurallı ve disiplinli, zeki, verileni anında alan iyi bir sporcu olduğunu söyledi.

Babası Rahmetli Behzat Yol, Demirsporlu eski futbolcu ve antrenör Ahmet Arıboğan ve Uluslararası Voleybol Hakemi Nevzat Karazincir her hafta sonu yapılan teşvik yarışmalarına gelerek Önder’i izlediklerini belirten Şahin Ciğer şöyle devam etti:

“Önder Karataş’ta yazlıkta yüzmeyi öğrenmiş olarak geldi. Önce Demirspor, sonra da Tenis Dağcılık ve Su Sporları kulübünde yüzdü. Biraz kilosu vardı, ayrıca, tekniği, kol sayısı, çıkış (depar) ve dönüşlerde yavaştı. Antrenör olarak bunların giderilmesini sağladım. Özellikle serbest sitilde 1 dakikanın altında yüzmesine destek oldum.  Ben aynı kulüpte sutopu takımının antrenörü olduğumda Cenan Bencan’da Önder’in gelişmesine yardımcı oldu. Önder hem üniversite hem de sporunu sürdürmek için İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne transfer oldu. Daha sonra elektrikli araç konusunda Türkiye’nin saygı duyduğu bir mucit oldu.  Onunla gurur duyuyorum. Yolu açık olsun.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor