Pozantı, Akçetekir’e 10 kilometre mesafede..
Bir gidin, görün Elmalı Boğazı’nı..
Şaşırırsınız, bembeyaz bir örtü gibi.. Sanki beyazlara bürünmüş gelin gibi..
Dalarsınız, etrafınıza baktıkça, bir tabiat harikası..
Kayseri –Palandöken’den daha güzel, Uludağ’dan daha güzel, Bolu’dan daha güzel..
Peki eksik olan ne?
İlgisizlik..
Sayın Adana Valisi Süleyman Elban’a, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Zeydan Karalar ve AKP, CHP, İYİ PARTİ, MHP, HDP Adana Milletvekillerine sesleniyoruz;
Neden bu güzelliği iç ve dış, dünyaya, dünya turizmine açmak için girişimde bulunmuyorsunuz?
Neden proje üretip, ilgili bakanlığa sunmuyorsunuz..
Derler ya,” ağlamayan çocuğa meme verilmez”, biz sizden ağlamanızı değil, talep etmenizi bekliyoruz..
Kayak ve spor merkezleri kurulsun.. Yerli ve yabancı turistler akın etsin.. İstihdam sağlansın..
Hem yerel, hem genel ekonomiye katkıda bulunsun..
Şurada yahu!.. Burnumuzun dibinde..
Böyle bir değer, değerlendirilmez mi?
Bu kentte yaşayan bir insan olarak çekilmiş fotoğrafları gördüm, bayıldım, elimizin altındaki değerleri, değerlendirmekten aciz miyiz?
……………….
KARNE ALAN ÇOCUKLAR
PROPOGANDA ARACI MI?
AKP’nin Tekirdağ İl Başkanı.. Adı, Mestafa Tezcan..
İddiaya göre kapı kapı dolaşıp, başarılı öğrencilere karne dağıtmış..
Bu olay, sosyal medyaya yansıyınca, tepkiler gelmiş, Türkiye genelinde duyulmaya başlanmış ve bir skandala dönüşmüş..
AKP İl Başkanı, olayın sosyal medyaya yansıması ve güç durumda kalması üzerine , yeni bir paylaşımda bulunarak ““Cuma günü yurt genelindeki tüm okullarımızda dijital karne dağıtımı gerçekleştirildi. Bizler de şehrimizde ikamet eden ve halihazırda iletişimde olduğumuz üç ailemizin üç başarılı evladına bir sürpriz gerçekleştirdik.Bu sürprizimiz, zaten iletişim halinde olduğumuz velilerimiz tarafından (Burada belirtiyor olmaktan mahcubiyet duyuyorum, ama his yoksunlarına belki bir cevap olacaktır. (Kızlarımızdan bir tanesi babasını Covid 19 belasından dolayı kaybetti)Talep edildi. Veliler karneleri bastırmışlar ve bizi davet ettiler” diyor..
Öğrenci ailelerinin sosyal medyada paylaşımda bulunmak için izinlerinin alındığını da ifade ediliyor.
Hayret!.. Yani veliler sizi davet etti, karneleri verdi “Alın bu karneleri çocuklarımıza siz verin, onları sevindirin, sonra da fotoğraflarını çektirip sosyal medyada paylaşın mı dediler?
İnandırıcı mı ?
Bitmedi.. Açıklamanın daha ilginç olanı şu;
“Bu karnelerin dağıtımında ve adresleriyle alakalı bilgi paylaşımında Milli Eğitim Bakanlığımız ve okul müdürünün herhangi bir bilgisi ve dahli yoktur. Hatta belki de sosyal medyada paylaşımımız ile haberleri olmuştur”
Yani bu öğrencilerin adresini muhtarlıktan, karnesini kitapçıdan mı aldınız sayın Başkan? Diyelim ki öyle değil, böyle. Sosyal medyada neden paylaştınız, çocukları niye propaganda aracı haline getirdiniz? Bu da ailenin iznine göre mi uygulandı? Yani çocuklarının propaganda aracı olarak kullanmaları mı istendi?
Buna ne derler biliyor musunuz?
“Şecaat Arz Ederken Merd-i Kıbtî Sirkatin Söyler”
Çevirisi; Mert çingene hırsızlığıyla övünür..
