GAZETECİLİĞİ AYAĞA DÜŞÜRDÜNÜZ

Çok değil, basın şehidi Milliyet Gazetesi başyazarı Abdi İpekçi dönemine dönelim..

Arşivleri açıp bakalım.. Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Cumhuriyet, Günaydın..  Hangisini isterseniz onu inceleyin.. Bugünkü bazı köşe yazarlarının uslubunda yazan bir tek kişi bulabilir misiniz ?

Hükümeti uyaran, halkı bilgilendiren, ülke ve ülke halkı hakkında tarafsız yorum yapan köşe yazarları..

Düşünün, Nazlı Ilıcak, Tercüman gazetesinde merhum Abdi İpekçi’yi eleştiren bir yazı kaleme alıyor. İpekçi, o eleştiriye kendi köşesinde değil, yazılı bir açıklama olarak Nazlı Ilıcak’a gönderiyor. Ve Nazalı Ilıcak, kendisini yalanlayan o açıklamayı noktasına virgülüne dokunmadan kendi köşesinde kullanıyor.

Nezaketi, zerafeti, eleştirdiği kişinin savunma hakkına saygıyı görüyor musunuz ?

Bugün öyle mi ?

Birileri türedi son yıllarda kimliğinde gazeteci yazan, günümüzde kullanılan terimiyle tetikçi olanlar..

Harbiden tetikçi.. Körü körüne yazıyorlar. Eline bir silah versen tetiği çekecek kadar düşmanlıkla..

İnandığı, ya da doğru bulduğu için mi? Hayır, görevi tetikçilik olduğu için..

Üstelik, bu tiplerin sayısı hızla artıyor ve bazı kesimler tarafından hem destekleniyor, hem itibar görüyor.. Yanlış  ve korkutuğu olan bu!

Aşağıdaki haberi okuyun lütfen.. Geldiğimiz noktayı  ve öldürülen gazeteciliği görün lütfen.. Ve kendi kendinize sorun, “Biz neden böyle olduk?” diye

İşte ibretlik yazı;

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, kripto FETÖ’cü Cem Küçük’ü işaret ederek “Bizi ölümle tehdit eden bu ‘gazeteci’nin yaptığı suç… Yargının artık harekete geçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Aytunç Erkin, bugünkü yazısında, “Biz bu filmi görmüştük. O dönem bu yalanları haberleştiren gazetecilerin nasıl itibarsızlaştırıldığını iyi biliyoruz. C.K. ve FU. da biliyordur!” diyerek şöyle devam etti:

“Ki onların o yargı mensuplarını ve polislerini nasıl savundukları, operasyonları nasıl destekleri arşivlerde. Ha aklıma geldi… C.K., hep ‘devlet’ adına konuşuyor ya… Önceki gün yine ‘racon’ kesti… Devam edelim…”

“TIPKI BAADER-MEİNHOF ÇETESİ GİBİ BUNLAR DA…”

Cem Küçük’ün “Tıpkı Baader-Meinhof çetesi gibi bunlar da Sözcü-Odatv çetesidir” sözlerini hatırlatan Aytunç Erkin,  Baader-Meinhof’u şöyle anlattı:

“Tarih 30 Ocak 2019… C.K. diyor ki: ‘Biz Türkiye gazetesi olarak işte bu Sözcü-Odatv çetesiyle ölümüne mücadele ediyoruz. Sözcü-Odatv çetesi lafını biz uydurmuyoruz. DEVLET literatüründe bu örgütün adı bu. Güvenlik bürokratlarımız arasında adamların ismi bu. Tıpkı Baader-Meinhof çetesi gibi bunlar da Sözcü-Odatv çetesidir.’

Uzun zamandır yazıyorum: Hangi devlet? Hangi yargı? C.K. bunu açıklamalı. Devlet adına çalışan gazeteci olur mu? Halk adına çalışan olur, araştıran, yazan ve gerçeği ortaya çıkaran… Ama devlet adına bilgi topladığını itiraf eden gazeteci’ kimden güç alıyor? Ve bir de tehdit ediyor: ‘Baader-Meinhof çetesi…’ Kısaca RAF tan bahsediyor ‘gazeteci’!

14 Mayıs 1970’te kurulan Rote Armee Fraktion- Kızıl Ordu Fraksiyonu… Örgütün eylemlerini ya da kimlerle işbirliği içinde olduğunu anlatmak ve tartışmak uzun sürer. Ancak… Örgütün beyinlerinden gazeteci Ulrike Meinhof, 15 Haziran 1972 de yakalandı. Almanya’nın en iyi korunan Stammheim hapishanesinde tam 4 yıl boyunca tecrit hücresinde tutuldu. 9 Mayıs 1976’da hücresinde ölü bulundu. Uluslararası bir araştırma komisyonu ölüm nedenlerini araştırdı. Araştırma sonucu, Alman devletinin iddia ettiği gibi Meinhof un intihar ettiği tezi kuşkulu bulundu, infaz fikri öne çıktı.

Şimdi C.K. ne yazmış okuyalım: ‘Tıpkı Baader-Meinhof çetesi gibi bunlar da Sözcü-Odatv çetesidir.’

Elimizde o örgüt gibi silah yok, kalem var! Racon kesmekten anlamayız. İstihbarat örgütleriyle işbirliğini en iyi FETÖ ve türevleri bilir. Bizi ölümle tehdit eden bu ‘gazeteci’nin yaptığı suç… Yargının artık harekete geçmesi gerekiyor.”

Beyler;

Lütfen yukarıda adını verdiğim gazetelerdeki ağabeylerinizin yorumunu, başyazılarını, karikatürlerini bir okuyun, bir inceleyin. Vallahi, bulunduğunuz durumdan utanacaksınız..

Yeter yahu! Millet ekonomik sıkıntının cenderesinde sızlanırken, siz-biz durumuna düşmüşsünüz.. Sizin mesleğiniz kendi sorununuz değil, halkın sorununu gazete sayfalarına aktarmaktır.. Bir inceleyin gazetecinin görev alanlarını, sorumluluklarını!

Bu halka da, kendinize de, bize de yazık ediyorsunuz..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor