2002 3 Kasım’ında iktidara gelen AKP; ülkeyi tam 18 yıl 2 gündür tek başına yönetiyor.
Yönetime gelmeden öcne meydanlarda seçim progpagandası olarak halka verdiği söz “BİZ İKTİDARA GELİR İSEK, Kİ.. GELİYORUZ!.. BU ÜLKEDE
YOKSULLUĞU…
YOLSUZLUĞU…
YASAKLARI…
Mutlaka… ama mutlaka sonlandıracağız diyorlardı.”
Şimdi 18 yıl 2 günün, yani 19 yıldan 2 gün aldılar, verilen bu sözlerin değerlendirmesini yapalım istiyorum…
Önceilkle ana sorun olan YOKSULULK!..
19.yıla girdikleri şu günlerde AKP ve Recep Tayyip Erdoğan; Mustafa Kemal Atatürk’den bile daha uzun süre iktidarda.
Mustafa Kemal Atatürk 1923-1938 (15 yıl)
İsmet İnönü 1939-1950 (11 yıl)
Recep Tayyip Erdoğan 2002-2020 (18 yıl 2 gün)
Celal Bayar+Adnan Menderes 1950-1960 (10 yıl)
Bu 18 yıl 2 günde (Kasım 2020 günü itibarı ile) yoksululğun yok olup olmadığını artan ve %10’lara ulaşan işsizlikle değerlendirirsek yoksulluk AKP döneminde yok olmamış üstelik misli misli artmış görünmüyor mu?
Oysa 1923-1938 küllerinden doğan genç Türkiye Cumhuriyeti onbeş yılda on milyon genç yetiştirdi her yaştan.
Ülkede istihdamı artırdığı gibi Sümerbank, Uçak fabrikaları, Şeker fabrikalarıyla Anadolu’da çığır açarak Osmanlı’nın bile borçlarını ödediler.
Köy Enstitüleri ile ülkede okur-yazar sayısı artırılarak çağdaş ve üretken eğitim sistemi ile dünyaya örnek oldu.
Bugün bu sistemi İsrail ve Kanada uyguluyor. AKP ne yaptı? 4+4+4 sistemi ile okulların hemen hemen tamamını İmam-Hatipleştirerek öbür dünya özlemi ile yeni ve şükreden, biat eden bir toplum yaratarak dindar neslin imalatçısı oldular.
Yolsuzluğa gelince; Yolsuzluğa bulaşmayan AKP’li ve bürokrat kaldı mı diye kendi kendime soruyorum. Üstelik yolsuzluk yapmayanlara beceriksiz, yeteniksiz denilen bir algıyı ülke geneline yaydılar.
18 yıllık iktidarlarında yolsuzluklarla yeni bir sermaye grubu yarattılar. Bu ülkede yolsuzluklarla sermaye ve para el değiştirdi. Din ve para atbaşı yarışa girdi. Dindar olup ta zengin olmayan kalmadı.
Siyah peçeli kadınların altında son model ve pahalı araç olmayan yadırganır hale geldi.
Yasaklar kalkacaktı, yasakların kalkmasını bırakın yasaklarla beraber adalet de yerle bir edildi. Yasakların yanına bir -Y- daha eklendi. Bu da AKP iktidarının Türk halkına yeni armağanı YALAN…
Herkes her şekilde yalan söyler hale geldi. Bir bakanın söylediğini bir başka bakan başka şekilde açıklıyor.
Kısaca FETÖ ile uzun süren ortaklık AKP’ye çok şey katmış. Dahası muhalefetsiz 18 yıllık iktidar olmanın getirdikleri AKP’ye GÜÇ ZEHİRLENMESİ dediğimiz siyasetin KANSERİ siraet etmiş!
Bu hastalığın tedavisi ancak sandıkta yani demokratik ve eşit koşullarda yapılacak seçimlerle mümkündür.
Benim kaygım bu güç zehirlenmesi ile anketlerdeki olumsuz havayı SEÇİM MEÇİM YOK diyerek anket yapılmasına da son verilir mi diyorum!..
Bu; erki-AKP’yi yozlaştırarak halktan kaçmalarına neden oluyor gibi geliyor bana…
