HAKSIZ KAZANÇ İSTEYENLER “DİN KALDIRILACAK!” DİYOR

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Gazi Paşa, konuşmasının bundan önceki bölümlerinde, Adana’daki ekonomik koşulların iddia edildiği kadar kötü olmadığını ve iddiaların, har vurup harman savurarak bankalara borçlanmış bazı zenginler tarafından ortaya atıldığını, aynı kişilerin vergi vermemek için vergi toplayıcılarla anlaştığını söylemiştir. Devamını sunuyoruz.

“Vergi vermek istemeyenler içinde tahsil görmemiş olanlar için tasavvur edilebilecek bazı sebepler olabilir. Fakat anlayan ve düşünen insanların vergilerini vermemelerinde hiçbir makul sebep düşünülemez. Maliye memurlarının da suiistimal ve tekasül (ciddiyetsizlik, gevşeklik) göstermemeleri icap eder.

DEVLETTEN İSTERKEN AHLÂK SAHİBİ OLMALI

Bankalara olan borçlar da aynı sebeplerle teraküm etmiş (birikmiş) olabilir. Bundan başka birçok köylülerin, birçok mesâi erbabının muhtaç oldukları parayı şundan bundan hatta yüzde yüz elli faizle tedarik etmiş oldukları (sağladıkları) anlaşılıyor. Bunları ödemek bir vatandaşa nasip olmuyor. Mesâi erbabı mürabahacıları (aldıkları mala yüklü kâr koyarak satanlar)  memnun edemediği zaman derkap (hemen ardından) feryat başlıyor. Istırap sesleri işitiliyor. Sebep ne olursa olsun, vatandaşın derdine çaresaz olmak, ona muavenette, müzaherette (yardım ve yönlendirme) bulunmak cümhuriyet hükûmetinin şitap edeceği bir vazifedir (acil kabul edeceği görevdir). Fakat hükûmetin müzaharetini (yol göstericiliğini) talep ederken ona karşı hakiki ahlâk sahibi olarak çıkmak yegâne çaredir. Yoksa bir takım hasis ve âdi menfaatlerini gizlemeğe çalışmak, bu ferdî (kişisel) ıstırapları bütün millete şamil ıstırap gibi göstermek ve bu suretle cümhuriyet hükûmetini iğfal etmek isteyenler bilsinler ki daima aldanacaklardır.

SAHTEKÂRLAR HER HİLEYE BAŞ VURMUŞ

Arkadaşlar,

Vatandaşları, milleti iğfal etmek ve kendi nameşru ve menfi (yasa dışı ve olumsuz) hedeflerine sevk edebilmek için bu hususta müteşebbis olanların kullanmadıkları vasıta kalmamıştır. Her türlü hileye, sahtekârlığa tevessül (baş vurma) etmişlerdir. Bilhassa bu muhitte (çevrede) meşhut (tanık olunmuş) olan bazı faaliyetler ve bu faaliyetleri vücuda getirmek için ileriye atılanlar sizlerce benden fazla malûmdur. Bu gibiler suret-i umumiyede (genel olarak) vergilerin çokluğundan bahsetmişlerdir. Bu gibiler halihazırdaki rejimin dini kaldırdığından ve şeriatin iade olunacağından bahsetmişlerdir. Vatandaş olan bir insanın devlet kurmuş bir heyet-i içtimaiyeye (sosyal topluma) mensup bir ferdin verginin kalkabileceği hakkında fikir edinmesi ve buna sevkedilmesi, bu heyet-i içtimaiyenin izmihlâlini (mahvoluşunu) ve devletin inkırazını (çöküşünü) talep etmekle müsavidir (eşittir). Askerlik nasıl vatani bir vazife ise vergi de vatandaşın behemahal (mutlaka) ifaya mecbur olduğu bir borçtur. Vatandaşı millete karşı, milletin kemal ve kıvamını temin edecek tedbirlere karşı sevk etmek, millete, devlete karşı en büyük bir ihaneti irtikâb etmektir (yüklenmektir).

PAZARTESİNE: TARİHİ SÖYLEVE DEVAM 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor