HALUK LEVENT’E DAİR VE BAŞKAN KOCAİSPİR

Sanatçı Beşiği kentimizin son dönem en parlak gurur yıldızlarımızın başındadır Halûk Levent. Sahne hakimiyeti, sesi ve şarkılarıyla tanınmışken, bir de baktık ki “AHBAP” isimli hayır kurumunu oluşturmuş. Hayret edilecek yanı, ülkemizin adı-sanı duyulmamış ücra köşesindeki bir köyde yaşayan muhtaç çocuğa bile yetişebilmiş olması. Tesadüfler olmasaydı, duymayacaktık. Çünkü Ahbap, yardımlarını geleneklere uygun biçimde ulaştırmakta. Yani, sağ el verirken, sol el asla görmüyor.

6 Şubat Depreminde, felâket Bölgelerine Kızılay’dan önce yetiştiğini unutmadık. Canla-başla ve gece gündüz demeden bir yandan tırnaklarıyla moloz altında can aradı, diğer yandan açıkta kalmışlara barınacak ve yiyecek sağlamaya çalıştı. Kızılay’dan önce, üstelik Kızılay’dan satın alarak sağladığı çadırların hikâyesi son derece dramatik. Bu köklü hayır kurumumuzun, felâketzedelere çadırı en önce yetiştirmesi beklenirdi. Yapmadılar. Ellerinde çadır varmış, göndermediler. Halûk Levent ne yaptı; gitti parasını ödeyerek o çadırları alıp getirdi. Spekülâsyonla adını duyurma heveslilerinin bir kısmı da, bu olağanüstü fedakârlığı diline dolayarak Levent’i adeta suçlarcasına müzevirlik yapmaya başladı. Yine yılmadı… Haftalarca, bölge insanlarına şu veya bu şekilde yardım için çırpındı, durdu.

YA BİZ, YA BİZ ADANA OLARAK NE VERDİK?

Ülkenin her yanında hayırseverliği ile de tanınıp sevilen Haluk Levent’e Adana olarak hak ettiği değeri veriyor muyuz? Bence hayır!.. Evet; seviyoruz, adı geçtikçe gururlanıyoruz. Başka?.. Başka yok, o kadar.

Çok saygın Belediye Meclislerimizden her hangi bir sayın üye kalkıp da bu canlı abide gibi algılanması gereken hemşerimiz için kayda değer, dişe dokunur öneri yaptı mı? Ben duymadım. Yapılsaydı, her halde duyardım.Ne bir meydana, ne bir bulvara veya hatırlı caddeye adını vermedik. Bir küçük parka olsun, “Halûk Levent Parkı” diye levha  asmadık.  Asıldıysa bile, duyurulmadı, çünkü bu gurur kaynağı değerimizle öğünmek her Adanalının doğal hakkı olduğunu bile fark edebilmiş değiliz.

Adana doğumlu ses, sinema, tiyatro, resim ve sair sanat dallarında isim yapmış nice değerlerimizin pek azını duymuşluğumuz var. Ben dahil, “Aaa, o da mı hemşerimizmiş…” demek durumunda kalıyoruz.

İKİ KAYNAK YAZAR

Yaşar Yanardağ’ın Facebook’ta, “ESKİ  ZAMANLARDAKİ ADANA FOTOĞRAFLARI” adlı sitesine giriniz. Göreceksiniz, sanat dalında isim yapmış o kadar çok hemşerimiz varken biz sadece birkaç tanesini biliyoruz. Sayın Yanardağ bu çalışmalarıyla binlerce teşekkürü hak eder.

Diğer bir kaynağımız da Taner Talaş. 560 Sayfalık büyük boy mükemmel bir kitapla yüzlerce sanatçı, siyasetçi, yazar ve benzer hemşerilerimizi tanıttı. Bana imzalı kitabını hediye  “Bu birinci cilt, inşallah ikincisini de hazırlayacağım” demişti, sağ olsun. Bilmediğimiz pek ünlü ile hemşeri olduğumuzu tesâdüflerle öğreniyoruz. Pekiii, Haluk Levent’i bilmeyen, duymayan Adanalı  var mı? Yok!.. Eee,  daha ne yazayım.

KOCAİSPİR’DEN BEKLENEBİLİR

Yüreğir Belediye Başkanımız Sayın Fatih Mehmet Kocaispir’in başarılı çalışmalarını sevinerek takip ediyorum. Kent estetiği ve yeşil alan açılarından gayreti ortada. Yine, kültür alanında faaliyetiyle de dikkatleri çekiyor. Bence, kendi ilçesinin çocuğu olan Halûk Levent’in uygun simgesini Yüreğir’e ve dolayısıyla Adana’ya mal edebilir. Gerçi yakın vadede seçim var ama, ben yine de Sayın Kocaispir’in bu öneriyi dikkate alacağından eminim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor