Havuz sistemi, dolmuşçunun refah reçetesi oldu

Adana’da, toplu taşıma hizmeti veren Denizli Minibüs Kooperatifi, bağlı bulunan 63 aracın kazancı ortak şekilde bölüşmesi amacıyla, kendi içinde bir havuz sistemi oluşturdu. Aynı zamanda Minibüsçüler Odası 2’nci Başkanı olan kooperatifin 34 yıllık efsane başkanı Navaf Ok, dolmuşcu esnafının daha fazla yolcu almak amacıyla birbirleriyle yarış içine girdiğini ve bunun da bazı sorunlara yol açtığını belirterek, yeni uygulamanın sıkıntıyı ortadan kaldırdığını kaydetti.

***

RÖPORTAJ: YENER EKİNCİ

Adana’da, toplu taşıma hizmeti veren Denizli Minibüs Kooperatifi, bağlı bulunan 63 aracın kazancı ortak şekilde bölüşmesi amacıyla, kendi içinde bir havuz sistemi oluşturdu. Aynı zamanda Minibüsçüler Odası 2’nci Başkanı olan kooperatifin 34 yıllık efsane başkanı Navaf Ok, dolmuşcu esnafının daha fazla yolcu almak amacıyla birbirleriyle yarış içine girdiğini ve bunun da bazı sorunlara yol açtığını belirterek, yeni uygulamanın sıkıntıyı ortadan kaldırdığını kaydetti. Başkan Ok, ‘’Haksız kazancın önüne geçtik. Ayrıca, elden para alanlara ve güzergah değişikliği yapan üyelerimize, para cezası uygulanıyor.  Bu cezaları da havuzda toplayıp eşit şekilde dağıtıyoruz.  Bunun rahatlığını gördükten sonra diğer kooperatifler de bu sisteme geçiş yapmaya başladılar. Havuz sisteminden, üyelerimiz kadar yolcularımız da oldukça memnun…’’ dedi.  Navaf Ok’u kooperatif binasında ziyaret ederek, yeni sistemin işleyişi hakkında bilgi aldık ve sektörle ilgili güncel konular hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Diğer kooperatiflere de örnek olan havuz sistemi hakkına detaylı bilgi almakla söze başlayabilir miyiz?

Toplu taşımacılık, kolay yürütülebilen bir meslek değil. Sabır ve fedakarlık gerektiriyor. Şoför arkadaşlarımıza vermiş olduğumuz eğitimlerle, vatandaşlarımıza sorunsuz ve daha iyi hizmet sunma noktasında önemli adımlar attık. Kaliteyi yakalamak için çalışmalarımıza ve araştırmalarımıza devam ediyoruz.  Kooperatif olarak kendi içimizde, diğer kooperatiflere de örnek olan bir havuz sistemi başlattık. Bu sistemi, Seyhan Belediye meclis üyeliğim dönemimde gerçekleştirdiğimiz bir Avrupa gezisinde keşfetmiştim. Avrupa ülkelerindeki ulaşımın ve toplu taşımanın işleyişi hakkında çeşitli araştırmalar ve istişareler yaptığımda karşılaştığım ‘havuz sistemini’ proje halinde hazırlayarak, Adana’ya göre uyarladım. Bu projeyi, dönemin Belediye Başkanı Aytaç Durak ile paylaştığımda beğenmiş ve sahiplenmişti; ancak bir süre sonra bazı nedenlerden ötürü görevden alınınca hayata geçiremedi. Devamında, Zihni Aldırmaz ve Hüseyin Sözlü’yle de paylaştım; fakat istediğimiz gibi olmadı. Son olarak Zeydan Karalar’a ilettiğimde, ‘’Önce kendi içinizde havuz sistemi kurun, ilerleyen süreçte genel anlamda gelişimini sağlarız’’ dedi. Biz de bu görüşme sonrası kendi kooperatifimizde sistemi başlattık. Aracımız, 5 kilometrelik mesafeyi 5 dakikada alması gereken yerde, daha fazla yolcu toplamak için bir kilometreyi 4 dakikada kat ediyor, kalan 4 kilometreyi de bir dakikada tamamlıyordu. Bu da arkasında ki diğer araca haksızlık olarak yansıyor ve akabinde tartışmalar ve kavgalar çıkıyordu. Bu sıkıntıların tamamı havuz ile ortadan kalkmış durumda. Bizden sonra Yeşilevler, Barkal, Önderler ve Yavuzlar gibi kooperatifler de havuz sistemine geçiş yaptı. Zaman içinde bütün kooperatiflerin bu uygulamayı kullanacağını düşünüyorum.

Kooperatife bağlı kaç araç ve kaç şoför bulunuyor?

Adana’da, 18 minibüs kooperatifi çatısı altında toplam 1086 dolmuş çalışıyor. Bizim ise 63 aracımız ve bir o kadar da şoförümüz var. Kooperatiflerin tamamını değerlendirecek olursak, aileleriyle beraber 8-9 bin kişinin geçimi bizim sektörden sağlanıyor. Yeri gelmişken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile yaşadığımız bir soruna değinmek istiyorum. Bizler, minibüste çalışan bütün şoförlerimizin sigortasını yatırıyoruz. Bazı zamanlar şoför rahatsızlandığı ya da önemli bir işi olduğu zamanlar, yerine tek günlük bir başkasını ayarlıyor. Geçici şoför herhangi bir trafik cezası yediyse, SGK bu sayede yaptığı incelemede geçici şoförün sigortasız olduğunu tespit ediyor ve bize yüksek cezalar kesiyor. Bu bir insafsızlıktır. SGK yetkilerinden bu konuda duyarlılık bekliyoruz.

Büyükşehirler arasında en ucuz tarife Adana’da uygulanıyor. Buna mukabil mazot ve yedek parça fiyatları her geçen gün artıyor. 17 lira 50 kuruşluk yolcu ücreti minibüsçü esnafını kurtarıyor mu?

Adana’da, kooperatifler ilk kurulduğu yıllarda revaçta değillerdi. 1990 yılına kadar bankalar bize kredi dahi vermezlerdi. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Selahattin Çolak’a bu noktada vefa borcumuz var aslında. Araçlarımızın minibüse dönmesiyle beraber, 90’lı yıllarda dolmuşlar kıymete bindi. Esnaf para kazanmaya başladı; fakat şu an o dönemde ki gibi paralar kazanılmıyor artık. Bunun nedeni ise Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aytaç Durak’ın, seçimleri kazanmak için uyguladığı ‘Ucuz ekmek ve ucuz ulaşım’ politikasıdır. Ulaşım ücretinin diğer illere oranla düşük olması bundan kaynaklanıyor. Belli bir zam oranı vardır ve o oranın üzerinde tarifeye zam yapmak mümkün değildir. Yapılsa dahi mahkemeden döner. Şu an 17 lira 50 kuruşluk ücret yeterli olmuyor; fakat yapacak fazla bir şey yok. İnsanlarımızın da ekonomik durumu ortada. Bu nedenle zam talebini çok fazla gündeme taşımıyoruz. Önceleri bir minibüste iki şoför çalıştırılırdı. Şimdi bir şoför öğleye kadar çalışıyor. Günün diğer yarısında ise mal sahibi minibüsü kendi kullanıyor. Böyle idare ediyoruz anlayacağınız.

Özellikle varoş semtlerine çalışan minibüslerin şoförleri hız yapan, arabesk dinleyen ve argo konuşmaktan çekinmeyen bir profil çizerlerdi. Son 10 yılda bu imaj tamamen yok oldu. Bunu nasıl sağladınız?

Asıl amacı insanları huzurlu ve güvenli bir şekilde gidecekleri yere ulaştırmak olan bir misyon yüklendik. Ve bundan kesinlikle taviz vermedik. Teknolojinin de sunduğu imkanlardan faydalanarak böyle bir dönüşümü başardık. Şu an bir minibüsün nerede olduğunu ve hangi hızla ilerlediğini, uydu takip sitemiyle gözlemleyebiliyoruz. Her minibüste kamera var. Ses kaydı da alınıyor ayrıca. Bir şikayet halinde bunları inceleyebiliyoruz. Her şoförün kurallara uyması zorunlu. Çünkü hiçbir ayrıntının gözden kaçması mümkün değil artık. Yolcularımız da eskisi gibi değil, son derece duyarlılar. En küçük olumsuzlukta bizi arayıp bilgilendiriyorlar.

Şehir merkezinde kangrene dönen trafik sorununa toplu taşıma araçlarının neden olduğu söyleniyor. Bu eleştirilere katılıyor musunuz?

Buna kesinlikle katılmıyorum. Toplu taşıma araçlarının sayısı sabittir. Bu ne eksilir, ne çoğalır. Kooperatifimiz kurulduğu yıldan beri şehir merkezinin yollarında bir değişiklik yok. Buna karşın özel araç sayısı her geçen gün artıyor. Şehir merkezi bu kadar yükü taşıyamıyor haliyle. Göze batan nedense minibüsler oluyor. Alternatif yollar açılsa bu sorun ortadan kesinlikle kalkar. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde alt ve üst geçitlerle trafik sorunu ortadan kaldırılmış. Ayrıca özel araçlar genellikle yol kenarlarına park ediyorlar. Üç şeritli yollar, bu yüzden tek şeride düşüyor. Şehir merkezinin belirli yerlerine otoparklar açılırsa, araçlar buraları kullanır ve işgalden kurtulan caddeler daha da genişlemiş olur. Büyüksaat’e uzanan Ali MünifYeğenağa Caddesi’nin de trafiğe açılması gerekiyor. Bu caddeyi dolmuş ve özel araçlar kullanırsa trafik önemli ölçüde rahatlar.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Minibüsçü esnafının sorunlarına çözüm bulacağına inandığınız herhangi bir adaya ortak destek vermeyi düşünüyor musunuz?

Şu an sadece izliyoruz. Esnafın partisi olmaz. Herkesin bir görüşü elbette vardır; ama bizim önceliğimiz ekmeğimizdir. Bize gerçekten yakın olan, bizi destekleyen ve bize sahip çıkacak bir adaya destek vermeyi düşünüyoruz.

***

Metin Arık (Yönetici)

Havuz sistemiyle beraber huzura ve refaha kavuştuk. Dakika sistemiyle çalıştığımız dönemde, araç yetiştirmek için hız yapıyor ve hatta kırmızı ışıkta geçerek kuralları ihlal edebiliyordu. Kasisleri hızlı geçmek zorunda kaldığı için sıklıkla tamir masrafları da çıkıyordu. Havuz sisteminde her gün 7 aracımızı dinlendiriyoruz. Her bir araç ayda 5 defa dinleniyor. Bütün araçlar ay sonu havuzdan aynı parayı aldığı için dolayısıyla mazot gideri düşmüş durumda. Artık yolcu kapmak için çıkan kavgalar da son buldu.

Mustafa Yıldırım (Yönetici)

Kavgalar, tartışmalar son buldu. 26 yıldan bu yana bu sektördeyim ve artık bıkkınlık gelmişti. İşi bıraktıktan bir süre sonra havuz sistemi hayata geçirildi ve mesleğe yeniden döndüm. Kavga, gürültü ve stres yok artık. Çok rahat bir çalışma ortamına kavuştuk. Navaf Başkanımızdan ve yönetimden Allah razı olsun. Kendisine teşekkür ediyorum.

Ali Aksoy (Araç Sahibi)

Hep beraber şehrimizi daha yaşanabilir, daha kaliteli, daha konforlu bir ulaşımı olan şehir haline getirip güzel bir etki güzel bir iz bırakalım. Aksi halde bu durum içinden çıkılmaz iş olarak bir sarmal halinde sürekli önümüze gelir. Bu sistem bir şehir olmanın gerekliliğidir. Bizler, bu sistemle birlikte daha karlı bir duruma geçtik. Navaf Başkanımıza ve yönetime öncülük ettiği için teşekkür ediyorum.

Veysel Kanşıray (Araç Sahibi)

Kimse müşteri kapma derdine girmiyor ve ‘biz müşterisiz kaldık’ demiyor. Herkes havuzdan kendi payına düşen hakkını alıyor. Sistem hem dolmuşçu esnafını hem vatandaşımızı hem de trafiği olumlu etkilediği gibi sektörün her noktasına getiri sağladı. Navaf Başkanımıza ve yönetime teşekkür ediyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor