Organ Bağışı Görev yapmayacak kadar hasta ve hatta bedene zararlı hale gelen bir organın, bir yenisi ve sağlamı ile değiştirilebilmesi işlemine Organ Nakli veya Organ Transplantasyonu denilir.
Günümüzde göz, böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, kemik iliği, kalp-akciğer, kemik ve ince barsak en çok nakledilen organlardır. Bu nakillerde organlar hemen hemen daima ölülerden ya
da 1. derecedeki akrabalardan sağlanmaktadır.
Organ bağışı hayat kurtarır. Beyin ölümü gerçekleşmiş ya da tamamen ölmüş insanlardan alınan organların kullanılabilirlik durumuna göre hastalara nakledilmesi, hastaların hayatını kurtarmaktadır. Organ bağışı her ne kadar tuhaf karşılansa da tıbbın geldiği noktayı gösterirken insan hayatının da ne kadar önemli olduğunu ve yardım etmenin ne kadar hayati olduğunu açıklayan bir unsurdur.
İşin tarihçesine baktığımızda İnsanda canlıdan ilk böbrek nakli 1947 de Boston da gerçekleştirilmiştir. İlk başarılı kalp nakli ise 1967 yılında Dr. Christian Barnard tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de ilk kez 22 Kasım 1968 de Ankara Yüksek İhtisas Hastanesinde Dr. Kemal Beyazıt tarafından kalp nakli yapılmış ancak hasta kaybedilmiştir.
Bu hayatta herkes ölümlüdür. İnsan, öldükten sonra bedeni toprak olmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Durum böyle iken organ nakli bekleyen hastalara organlarımızı bağışlayarak onları hayata döndürmemiz çok güzel bir davranıştır. Organ nakli bekleyen insanların sayısı ülkemizde on binlerle ifade edilmektedir. Bu hastaların yakınlarının durumunu düşünmek bile isteyerek organ bağışında bulunmak için yeterlidir.
Her insan organ bağışı konusunda duyarlı olmalıdır. Evet, ölüm insanlara acı verir. Ancak herhangi bir yakınımızın ölümü, başka bir hastaya organ bağışı yapmanın önüne geçmemeli. Organ bağışında bulunarak aslında bir anlamda sevdiğimiz kişinin bir parçasını yaşatmış oluruz.
Bu yazılanlar çoğu insan için bir anlam ifade etmeyebilir belki de ancak hastanelerde organ bağışı bekleyen hastalar ve onların aileleri için değeri ölçülemeyecek bir durumdur. Bu nedenle organ bağışı konusunda toplumumuzda bilinçlenmenin arttırılması büyük önem taşımaktadır.
