HUZUR MU KALDI?

Hani bir şarkı vardır ya, “Huzurum kalmadı, Yalan Dünya’da”.. Tam da bu gerçeği yaşıyoruz.. Huzurumuz kalmadı.. Bakın son 24 saatte Adana’da yaşanan olayların satırbaşları şöyle;
-Mersin ve Adana’nın enflasyonu yüzde 16.80..Zam şampiyonu domates..
-Cezaevinden izinle çıktı, sahte parayla dolandırdı.
-Adana’daki evdeki patlamanın sebebi el yapımı bomba çıktı.
-Evden uzaklaştırma aldı, kapanmada sokakta kaldı, ortalığı birbirine kattı.
-Sahte parayla cep telefonu alınca yakalandı.
-Adana’da 5 milyon 550 makaron ele geçirildi.
-Kaçakçılık operasyonunda 4 şüpheli gözaltına alındı.
-Öğretmen, husumetli olduğu komşusunu vurdu.
Zam, sahte para, evde patlama, el yapımı bomba, husumet. Hayat pahalılığı. Bize ne oldu böyle?
Adana’nın şöyle bir geçmişine bakın.. Kentin 4 bir yanı fabrikalarla doluydu.. İnsanlar işiyle-gücüyle meşguldü, mutluydu, huzurluydu.. Sinemaya giderlerdi, sporun her dalında söz sahibiydiler..
Hangi biri kaldı?
Futbol kulüplerimiz bile özelleşti.. Şimdi Adana Demirspor’un bundan böyle Adana’yı temsil ettiğini söyleyebilir misiniz? Hayır.. Adana Demirspor artık bir şirkettir.. Tıpkı Adanaspor gibi..
Peki amatör takımlarımıza sahip çıkılabiliyor, gençler yetiştirilebiliyor mu ? Hayır..
Zenginimiz kaldı mı, zenginimiz!..
Fabrikası, çiftliği, tarlası olan var mı?
Teker teker elden çıkarıldı..
Dün, Adana’da Alman fabrikası, Cumhuriyet un, Adana çimento, Adana sigara, Bossa, Çukobirlik, Güney Sanayi, Marsa, Milli Mensucat, Paktaş, Paksoy ve irili ufaklı bir çok fabrika vardı, kaldı mı ?
Buralardan yüzbinlerce insan kazanç sağlıyordu, kaldı mı?
Bir vatandaş şöyle anlatıyor;
“Geçenlerde Tarsus’a gittiğimde yol boyu gördüğüm boş fabrika binalarını izledikçe içim burkulmuştu.
Hikayelerinin sonu kötüydü zira.
Kalkınma ve sanayileşme hamlelerinin ülke sathına yayılmış hali bu fabrikalar.
bir dönemin hızlı üreticileri, Adana-Mersin hattındaki yol boyu dizili fabrikalar artık boş.
Otlar yükselmiş, pencereleri kırık ya da komple yok.
Kapıları zincirli…
Bir dönemin parlak ışığının kaynağı fabrikalar…
Yol boyu 10-12 tane boş bina gördüm araçla giderken sadece.
Arkalarda dahası da vardır kim bilir.
12 fabrika ortalama 200-250 işçi çalıştırsa 3bin kişi doğrudan para kazanır, 12 bin insanın karnı doyar, 24 bin insan dolaylı yoldan ekmek yer en az.
Ne acayip diyorum hep.
Fakirleştik.
Ülkece, toplumca…
Zenginler bir kaç deste oldu sadece.”
Bu görüntü sadece Adana’nın, sadece Çukurova’nın değil, Türkiye’nin görüntüsü..
Bize ne oldu böyle? Birbirimizi yemekten, birbirimizi kırmaktan, birbirimizi kıskanmaktan ne kazandık?
TOPLUM OLARAK KAYBETTİK..
Mekanın cennet olsun Sakıp Sabancı.. Bu topraklar için, bu toprağın insanları için çok çaba gösterdin, büyük bir hırsla ülkenin kalkınmasına katkıda bulundun..Tungut Yeğenağa, Hikmet Savatlı, Gani Girici, İzzettin Özgiray, sizi de saygı ve rahmetle anıyoruz, bu kente ve bu kentin halkına verdiğiniz hizmetler için..