(HABER MERKEZİ)-İnovatif Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Gürkan Avcı, Gençlik buluşmaları toplantılarında ve gençlerle yaptığı ikili görüşmelerde; Türk gençliğinin iktidarıyla muhalefetiyle siyasetçilere asla güvenmediğini ve hesap sormaya hazırlandıklarını söyledi.
İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı, siyasetçilere öğüt ve uyarılarda bulunduğu açıklamasında şunları söyledi:
Türkiye’nin gençliği, artık işsizlik, eğitimdeki adaletsizlikler ve siyasi ayrımcılığa sessiz kalmayacak! Torpil, adam kayırma ve koltuk sevdası yüzünden gelecekleri çalınan gençler, umursamaz ve ikiyüzlü siyasetçilerden hesap sormak için harekete geçiyor. Gençlerimiz, hak ettikleri adil, liyakat esaslı ve fırsat eşitliği sunan bir gelecek için mücadele edecek.
Türkiye’nin geleceği olan gençliğimizin belki de en büyük ve en yıkıcı sorunu olan işsizlik meselesini özellikle gündeme getirmem lazım. Ama önce, bu sorunun neden bu kadar büyüdüğüne, bu tabloyu kimin çizdiğine bakalım.
Türk siyasetçileri, sizler! Evet, sizler! Bu ülkenin gençlerine, bu ülkenin geleceğine sırtınızı döndünüz. Umursamazlığınız, bencilliğiniz ve kendi koltuklarınızı, kendi ailenizi, ceplerinizi doldurma hırsınız yüzünden, milyonlarca genç, işsizlik batağında yüzüyor.
Sizler, ekonomiyi yönetmek için seçildiniz ama ne yaptınız? Ekonomik dalgalanmaların, yatırımların azalmasının, iş olanaklarının sınırlanmasının sorumluluğunu kim üstlenecek? Gençlerimizin geleceğini kararttınız!
Eğitim sistemimiz, gençlerimize iş hayatında kullanabilecekleri yetenekler kazandırmaktan aciz. Mezunlarımız, aldıkları eğitimle iş bulamıyor, çünkü sizler, bu uyumsuzluğu gidermek için hiçbir somut adım atmadınız.
EĞİTİM VE İŞ PİYASASI UYUMSUZLUĞU!
Gençlerimiz, kalıcı ve güvenceli işler yerine, sadece hayatta kalabilmek için güvencesiz, kısa vadeli, part-time işlerde çalışmak zorunda bırakıldı. Bu, sizin politikalarınızın, sizin umursamazlığınızın bir sonucu.
Gençlerimizin hayalleri, umutları var ama sizler, onların bu hayallerine ulaşmasını engelliyorsunuz. Onlara, yaşam kalitesi ve iş beklentileri konusunda umutsuzluk, hayal kırıklığı aşıladınız.
Ve bunların üzerine, eğitim kalitesi ve fırsat eşitliği konusundaki yetersizlikleriniz, gençlerimizin geleceğini daha da karartıyor. Eğitimde reform yapmak yerine, sadece kendi siyasi çıkarlarınızı düşündünüz.
Mental sağlık? Bu konuda da sınıfta kaldınız. İşsizlik, stres, kaygı ve depresyon gibi sorunlar, gençlerimizin ruh sağlığını tehdit ediyor ama siz, bu konuya da sırtınızı döndünüz.
Ey siyaseti geçim yolu bellemiş siz siyaset esnafı, gençlerimiz adına size sesleniyorum: Artık yeter! Bu sorunları çözmek için somut adımlar atmanızı istiyoruz. Eğitim sisteminde reformlar, ekonomik politikaların gözden geçirilmesi, genç girişimciliğinin desteklenmesi ve mental sağlık hizmetlerinin derhal iyileştirilmesi gerekiyor.
SÖZDE REFORMLAR!
Eğitim planlama ve istihdam politikalarındaki yanlış ve dar vizyonunuzla sizler bu konuda da büyük bir sınavdan geçtiniz ve maalesef sınıfta kaldınız!
Sizler, eğitim sistemini, iş dünyasının ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmak yerine, eski ve modası geçmiş yöntemlerle gençlerimizi yetiştirdiniz. Üniversitelerden mezun olan gençler, aldıkları eğitimle doğrudan ilgili iş bulamıyor çünkü eğitim müfredatları, piyasanın dinamiklerine ayak uyduramıyor. Bu uyumsuzluk, gençlerimizi işsizlikle yüz yüze bırakıyor.
Eğitimde kalite sağlamaktan ziyade, nicelik peşinde koştunuz. Kaliteli eğitim altyapısı ve öğretim kadrosu yerine, sadece daha fazla okul, daha fazla öğrenci hedefi koydunuz. Fırsat eşitliği yok, çünkü eğitimde bölgesel dengesizlikler, ekonomik farklar, gençlerimizin eşit şartlarda yarışmasını engelliyor. Türkiye’yi paran kadar eğitim, paran kadar sağlık ve paran kadar adalet alınabilen bir ülke haline getirdiniz! Kaliteli eğitim yalnızca zenginlerin ve siyasi elitlerin çocuklarının ulaşabildiği bir hizmet oldu. Milyonlarca fakir, dar sabitli vatandaş kalitesiz ve baştan savma kamusal eğitime mahkum edildi.
YANLIŞ SEKTÖR POLİTİKALARI!
Teorik bilgiye odaklanıp, pratik ve uygulamalı eğitimi göz ardı ettiniz. Gençlerimiz, okuldan mezun olduklarında iş hayatına hazırlıksız kalıyor, çünkü onlara gereken pratik deneyimler sağlanmıyor. Staj imkanları, işbirlikleri, uygulamalı dersler yetersiz, bu da onları iş dünyasına adım attıklarında şaşkına çeviriyor.
İş olanaklarını artırmak için gerekli ekonomik reformları yapmadınız. Yatırımlar azaldı, çünkü güven ve istikrar sağlayamadınız. Gençlerimiz için yeni iş alanları yaratmak yerine, mevcut iş yerlerinin kapanmasına, yabancı yatırımcıların çekilmesine göz yumdunuz.
Sektörlerin gelişimini desteklemek yerine, bazı sektörleri ihmal ettiniz. Teknoloji, yenilikçilik ve girişimcilik gibi alanlarda ilerlemek için gerekli destekleri sağlamadınız. Bu, gençlerimizin geleceğe dönük iş fırsatlarını kısıtladı.
İş yasaları ve düzenlemeleri, gençlerimizin iş bulmasını zorlaştırdı. Kalıcı işler yerine, geçici, güvencesiz çalışma modelleri, gençlerimizi sürekli bir belirsizlik içinde bıraktı. Esnek çalışma modelleri, yenilikçi istihdam politikaları yerine, eski ve katı sistemlerde ısrar ettiniz.
İşsizlik sorununa kısa vadeli, geçici çözümlerle yaklaştınız. Gençlere verilen destekler, eğitimler, iş bulma programları kısa süreli ve yetersiz kaldı. Uzun vadeli, kalıcı çözümler üretmek yerine, seçim dönemlerinde popülist yaklaşımlarla, sorunun üstünü örtmeye çalıştınız.
Bu yanlışlıklar, gençlerimizin geleceğini çalıyor! Artık, eğitimde reform, ekonomide canlanma, istihdamda adalet istiyoruz. Gençlerimize hak ettikleri geleceği verme zamanı geldi de geçiyor bile!
PARTİ AYRIMI VE İDEOLOJİK BASKI!
İşe alımlarda liyakat aranmıyor; kimin kimi tanıdığı, kimin kimin akrabası olduğu önem kazanıyor. Gençlerimizin yetenekleri, bilgileri, çalışkanlıkları bir kenara itiliyor, çünkü sizler, siyasetçiler olarak, kendi yakınlarınızı, yandaşlarınızı işe yerleştirmeyi tercih ediyorsunuz. Bu, gençlerimizin adil bir şans bulmasını engelliyor.
İş bulmak için artık referans şart. Ne kadar yetenekli ne kadar eğitimli olursanız olun, eğer doğru bağlantılara sahip değilseniz, kapılar suratınıza kapanıyor. Bu, sizin, iktidar ve muhalefet olarak, gençlerimizin önüne koyduğunuz büyük bir engel.
İşe alımlarda, terfilerde, hatta işten çıkarmalarda bile parti ayrımı yapıyorsunuz. Bir partiyi desteklediği için gençlerimize fırsatlar sunulurken, diğerlerine kapılar kapatılıyor. Bu, demokrasiye, adalete, gençlerimizin geleceğine vurduğunuz büyük bir darbe.
LİYAKAT DEĞİL TANIDIK!
İktidar olsun, muhalefet olsun, gençlerin ideolojilerine göre ayrıştırılması, iş hayatında da devam ediyor. Farklı düşünen, farklı bir siyasi görüşe sahip olan gençler, dışlanıyor, iş bulmakta zorlanıyor, hatta mevcut işlerinden olabiliyor. Bu ikiyüzlülük, gençlerimizin özgür düşünme ve çalışma hakkını yok ediyor.
Seçim dönemlerinde gençlere vaatlerde bulunuyorsunuz, ama seçildikten sonra bu vaatleri unutuyorsunuz. İşsizlik sorununa çözüm bulmak yerine, sadece kendi koltuklarınızı sağlamlaştırmakla meşgul oluyorsunuz. Gençlerimizin umutlarını, hayallerini seçim malzemesi yapıyorsunuz.
Eğitim ve istihdam alanında sözde reformlar yapıyorsunuz, ama bunlar sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Gerçek adımlar atılmıyor, çünkü sizin umursadığınız tek şey, kendi çıkarlarınız, kendi iktidarınız, kendi cepleriniz.
Türk siyasetçileri, sizler gençlerimizin geleceğini çalmaktan vazgeçin! Torpil, adam kayırma, siyasi ayrımcılıkla gençlerimizin önüne koyduğunuz engelleri kaldırın. Adil, liyakat esaslı, herkes için eşit fırsatlar sunan bir iş piyasası istiyoruz.
Gençlerimiz, bu ülkenin geleceği! Onların haklarına, hayallerine, umutlarına sahip çıkmanız gerekiyor. Sizin göreviniz bu! Aksi takdirde, bu gençler, sizin bu umursamazlığınızı, ikiyüzlülüğünüzü asla affetmeyecek ve gereken dersi verecek!
Sizler, Türkiye’nin gençliğine borçlusunuz. Onların geleceğini daha fazla karartmayın, aksi takdirde, bu ülkenin gençleri, sizin bu umursamazlığınızı, bencilliğinizi asla unutmayacak ve dillere destan bir şekilde hesap soracak!
