İZ KALSIN DİYE ÇAMUR ATANLAR İLE “İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR” DİYENLER

Ata sözlerini çok severiz.. Işık tutar insanlara..

Mesela “Çamur at izi kalsın” ata sözü.. Düşündük dün Ersin Ramoğlu’nun yazısına bir göz attık, tam da öyle.. İzi kalsın diye çamur atmaya devam ediyor..

Bir başka ata sözüne baktık, Orada da “İt ürür kervan yürür” diye çok anlamlı bir söz yakaladık..

Ersin Ramoğlu, yine döktürmüş CHP’ye.. Almış önüne bilgisayarı, CHP’nin cinsinden, cibiliyetinden başlamış, İmamoğlu’na doğru uzanmış, Zeydan Karalar ile noktalamış..

Düşündüm.. Bu adam ile ilgili yazı yazmak sıkıntı yaratmaya başladı.. Sanki ciddiye alıyor gibi gördüm kendimi.. Ama, köpeksiz köyde eli değnekli gezmesini de içime sindiremiyorum, ne yapayım!..

Tam da kendine göre bir uslup kullanmayı düşündüm.. Hani hesap soran, sorgulayan adam ya!..Ben de onun diline uygun bir dille yazmaya çalıştım, becerebildiğim kadarıyla..

Alo…Ersin.. Ne oldu o gelecek olan ve kamuoyuna açıklayacağını söylediğin Antalya’da denizde çekilmiş fotoğraf?.. Kandırdılar mı seni.. Ersin.. Kandırılan adam gazeteci olamaz, ahmak olur ahmak..

Öyleleri için denir ki, S… hıyar diyenlerin arkasından tuz alıp koşuyor

Aloooo…Ersin.. Hani o dediğin kız ile babası Zeydan Karalar’ın başkan olduğu belediyede işe başlamıştı.. O da yalan çıktı… Kısacası bir geçiştiriverdin, yazının bir köşesinde.. Oysa gazeteci dediğin, kesinleşmeyen bir duyumu yazar mı ?

İz kalsın diye attığın çamur yüzüne gözüne bulaştı Ersin, özür dileyeceğine devam ediyorsun sen ne yapmak istiyorsun?

Bak Ersin, köpeksiz köyde eli değnekli dolaşmaya  çalışma!.. Gazeteciysen, gazetecilik ilkelerine uy, uymadığın sürece bilesin ki senin peşini bırakmam, bütün gerçek dışı yazılarını yüzüne yüzüne vurmaya devam ederim.. Bundan hiç kuşkun olmasın..

Yahu benim bildiğim Karadeniz çocukları delikanlı olur.. Çokta arkadaşım var.. Sen Karadeniz çocuğuna benzemiyorsun be Ersin!.. Yani düşünüyorum, taşınıyorum, Karadenizli arkadaşlarımı gözlerimin önünden geçiriyorum, sonra kendi kendime “Bu Karadeniz çocuğu olamaz” diyorum.. Sonra ilk aklıma geleni düşünüp, kendi kendime gülüyorum..

Bak Ersin.. Yiğidin hakkını yiğide vermek lazım.. Dünkü köşe yazının girişini çok beğendim.. Demişsin ki; “İtin kavgası et, yiğitin kavgası devlet içindir.
İt kemikle avunur, yiğit ise vatanını savunur…
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine de deli derler.”

Soru bir.. Ersin, sen et ve devlet kavgasının neresindesin. Bu topluma bir anlatta hep beraber öğrenelim.. CHP ve CHP’li başkanlarla et ve devlet kavgası mı yapıyorsun.. Yahu güldürme insanı.. O CHP devleti kuran partidir, aptal mısın sen?

  Soru iki.. Sen bu kemikle avunan it ile vatanı için savunan yiğidi nasıl yan yana getiriyorsun? Senin vatana bakış açın bu mu ?

Soru üç.. Yiğidin iyisi, kötüsü mü olur.. Yiğit yiğittir.. Senin anladığın yiğitlik,  kendini tarif midir? 

Ersin!.. Sen saçmaladıkça benim canım sıkılıyor, mesleğim adına… Yeter Ersin yeter!..

Haaa.. Unutmadan… O genç kızdan, ailesinden, yakınlarından ve okurlarından daha özür dilemedin.. Peşini bırakmam Ersin.. O özrü dileyeceksin.. Bir gazeteci birinin namusuna bir hata sonucu da olsa dil uzatmışsa ve bunun doğru olmadığını bilmesine rağmen, hala özür dilemiyorsa, ben derim ki “Yiğit yattığı yerden belli olur”

Aslında senin bana teşekkür etmen gerekiyor Ersin.. Sana herkes bu uyarıları yapmaz.. Mesleki deneyimin anlaşılıyor ki, daha gelişmemiş.. Farkı fark et, her kulağına üflenenlere inanma.. Ama en önemlisi, yazmak için yazma..

Bir gazeteci elinde hiçbir bilgi, belge olmadan birinin kişilik haklarına saldırmışsa ve bunun yalan olduğu ortaya çıkmışsa yapılması gereken mesleği bırakmaktır.. En hafifi ile özür dilemektir.. Her ikisinden hiç olmazsa birini yapmayan, gazeteci olamaz.. Olsa olsa İFTİRACI olur ve bizim aramamızda yeri yoktur.. TERCİHİNİ YAP ERSİN RAMOĞLU!..

Bu sana, masa başında değil, alanlarda 50 yıla yakın gazetecilik deneyimi olan birinin tavsiyesidir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor