KAS ÇEŞİTLERİ (5)

Fibril Çeşitleri
Kaslarımızda var olduğunu söylediğimiz Fibriller iki çeşittir. Tip I ve Tip II olarak isimlendirilirler.
Tip I fibrillere yavaş kaslar (ST), Tip II fibrillere de hızlı kasılan (FT) fibriller de denir. Tip II ayrıca Tip IIa ve Tip IIb olarak da kenid içinde ikiye ayrılır. Bu morfolojik görünümlerin fizyolojik anlamı da vardır.
Hayvanların çoğunda kaslar fibril tipi yönünden homojen bir yapıya sahip olmalarına (ya tek tip fibril ve bir tip çoğunlukta) rağmen insane kasında bütün tip fibriller karışık bulunurlar ve mozayik şeklinde bir yapı gösterirler ve bir kasın performans özelliği kendisinde fazla oranda bulunan fibril tipinin özelliklerine bağlıdır.
Genellikle insane kaslarının çoğunda fibril tipleri birbirlerine yakın oranlarda bulunurlarsa da bazı istisnaları vardır.
Örneğin poster ile ilgil ibir kas olan sokus kasında St bulunur. M.Orbiculais oculide ise FT fibrilleri yüksek ornanda bulunur.u
Hızlı lifler (Beyaz Kaslar) çok hızlı ve kuvvetli kontraxionlarına, sıçrama ve kıza onenafe koşmalarına uyumdan, yavaş lifler (Kırmızı kaslar) vücudun yer çekimine karşı desteklenmesi, maraton yarışları gibi uzun süreli atletik olaylara uyumdan sorumludurlar. Hızlı ilflerde yorulma çabuk, yavaş liflerde geç gelişir.
Son yıllarda kaslardaki fibril tipleri konusunda özellikle sporcularda yapılan araştırmaların sayısı artmıştır. Yüksek performans gösteren süratçilerin bacak kaslarında belirgin bir şekilde süratli kasılanf ibril tipleri, mukavemetçilerin kaçak kaslarında ise yavaş kaslar fibril tipleri daha fazla oranda bulunmuştur. Fazla kuvvet istemeyen güçlü aktivitelerimizde daha çok kullandığımız tip I’dir.
Fibriller antrenmanla geliştirilebilir. Bugünkü inanışa göre kişinin kaslarının fibril bileşimi genetic olarak doğumda belirlenmiş durumdadır. Özel antrenmanlarla kasın fibril bileşiminde bir değişiklik yapmak, yani fibriller arasında bir dönüştürme yapmak amadanan spor tipi açısından çok önemli olsa da bugüne dek böyle bir değişim gerçekleştirilememiştir.
Kas kasılması sırasında enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerjiyi sağlamak için kullanılan kaynaklar şunlardır:
1)ATP
2)CP
3)Glukoz; anenop ve aneoup yıkımı sonucu ATP olur.
4)Serbest yağ asitleri
Egzersiz sırasında bir sınıra kadar enerji tüketimi ile oksijen tüketimi orantılı olarak artar (cenobik). Daha sonra gereken enerji anaerobic yoldan sağlanır, laktik asit birikir.
Egzersiz bittikten sonra biriken laktik asidi uzaklaştırmak ve enerji depolarını doldurmak için oksijen tüketimi bir süre yüksek kalır. Diğer bir deyişle egzersiz sırasında kaslar oksijien borçlanır, egzersiz bitince bu borcu kapatırlar.
Kas hipertnofisi, kas kuvveti ve dayanıklılığı
Giderek artan yüklerle yapılan çalışmalarla kas gelişir, büyür, enine kesit yüzeyi büyür. Bu büyümeye kassal hiperdrofi denir. İnsanda hiperdnofinin gelişimi 6 haftadan uzun bir süre ister. Kasda büyümeye sebep kası oluşturan fibrillerin büyümesidir. Fibrillerin sayıca artması söz konusu değildir.
Maksimal gücün %50-60’ı düzeyinedki (mutedil) yüklerle ve sık sık tekrarlamalarla (20 ve daha fazla) antrenman yapıldığında zamanla kuvvette anlamıl bir artma olmaksızın hiperdrofi oluşturmak mümkündür.
Bir kasın hipordrofik olması mutlaka daha kuvvetli olması anlamına gelmiyor. Kasların kullanılmaması fibrillerin büyüklüğünü azaltır.Kas dokusu içindeki yağı çoğaltır.
Her fibrilin kasılma kuvveti kasılmamaktan dolayı düşer. 3 haftalık bir yatak istirahati ardından bazı araştırıcılar kalp volümünde %11, kalbin gözlemişlerdir. Bu gözlemler gerek kasların gerek kalbin optimal bir çalışma düzeyde tutulabilmesi için devamlı aktivitenin zorunlu olduğunu gsötermektedir.
Hareketsizlik, kas fonksiyonu için en tahrip edici unsurdur. Her sporcunun disiplinine uygun optimal bir k as kitlesine sahip olması gerekir. Kassal hiperdrofi erkeklerde daha fazla gelişir.
Yaş arttıkça hızlı kasılan fibriller adrofiye olur. Atletler yaşlandıkça bu yüzden hızlarını kaybederler. (DEVAMI HAFTAYA)