“Salgın nedeniyle ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkeler finansal destek vermeye çalışıyoruz” demecini gazete sayfalarında okuyunca inanın elim-ayağım titredi.
Başımı iki elimin arasına koyarak bir müddet kendime gelmeye, aklımı başımda toplamaya çalıştım.
Kendi kendime bu yazılanlar gerçekten doğru mu diye gazetelere bir daha göz gezdirdim.
Gerçekten de “Salgın nedeniyle ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkelere finansal destek vermeye çalışıyoruz” tekrar tekrar okudum.
Neler oluyor?
Sen daha pandeminin ilk günlerinde Mart 2019’da, kendi yurttaşlarına beş maskeyi dağıtamamışsın.
Ekonomik olarak nakdi yardım yapacağım demişsin, sadece AK Parti teşkilatlarından verilen listelere 1 ile 3 bin liralık nakdi yardımları geri ödemeleri koşuluyla ve sınırlı olarak ödemişsin.
Senin Merkez Banka’nın kasası eksi 48 milyor dolar.
Dış borcun 430 milyar dolar.
Aşağı-yukarı 11-12 milyon işsizin var.
Binlerce işletme kapısına kilit vurmuş.
Halk şu soğuk kış günlerinde elektrik ve doğal gaz faturalarını ödemekten aciz durumda, yorgana-battaniyeye sarılarak oturuyor.
Çöp kutularından ekmek-meyve toplayanların sayıları günbe gün artarken, ayda 118, günde 37 liraya çalışmak zorunda bırakılmışken, sen “Salgın nedeniyle ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkelere nakdi destek vermeye çalışıyorsun”
Ülke bu durumdayken kimin malını kime vermeye çalışıyorsun.
Sen kendini vahabi müslümanlığının halifesi zannedip, halkın sırtından paye edinmeye çalışamazsın.
Ne idiğü belirsiz tek adam rejimini “Dediğim dedik, istediğimi yaparım” mantığının işlemesi için, mühürsüz oylarla, kifayetsiz muhalefetle getirdin.
Yol yakınken dönün bu çıkmaz sokaktan.
Asgari ücreti 2825 TL olarak belirlerken bazı ülkelere y apacağın nakdi yardım gözünüzün önüne gelmedi mi?
Sizin ve bakanlarınızın lüks araçları, uçaklarınız, hele hel sayıları belirsiz danışmanlarınıza verdiğiniz üçer-dörder adet maaşları gözönüne getirseydiniz inanıyorum asgari ücreti 2825 TL değil en az 3000-3500 TL olarak belirlerdiniz.
İsrafın haram olduğunu ‘VAHABİLER’ hariç tüm islam alemi kabul ediyor.
Gerçekten ülkemizde öyle bir talan politikası izleniyor ki…
Haramzadeler işbaşında.
Yağma Hasan’ın böreği ye Memmet ye…
Iksırıncaya… tıksırıncaya… kadar ye politikası uygulanıyor.
İş fakire, fukaraya, işçiye, çiftçiye, köylüye, emekliye gelince tıssss…
Bu durumdaik halktan bile iban numarası vererek para topladı…
Kendi itibarını yükseltme adına o paraları da ona buna dağıt.
Hangi akla hizmet bir açıklayan var mı?
