KÖRLER-SAĞIRLAR, BİRBİRİNİ AĞIRLAR MİSALİ SONUÇ ÇIKTI

Toplantı sona ermişti. Her iki taraf da sonuçları kendi yararına yorumladı. Fakat aradan geçen zaman, kazançlı tarafın Türkiye olduğunu gösterecekti. İngilizlerin, söz verdikleri silah, araç ve gereçleri ikmal etmesi öngörülenden çok daha uzun zaman alıyordu. Örneğin anlaşmaya göre 250’si normal, 8’i özellikli 8 savaş uçağının yarısını bile zor gönderebilmişlerdi. Bu arada Almanlar ve İtalyanlar cephelerde kan kaybını sürdürüyordu ki, Amerika’nın Japonya’da patlattığı iki cehennem bombası (atom)  savaşı noktaladı. 

Böylece, ülkemiz savaşa girmekten ve yüksek olasılıklı bir felaketten kıl payı kurtulmuş oldu. Ne var ki, savaş boyunca dışarıyla ticari her türlü ilişki kesildiği için piyasada mal darlığı ile teknolojik gereksinimler giderilemedi. Ekonomi sarsıldı. Kalkınma, doğal olarak hız kesti. Bugün Amerika Merkez Bankasındaki ufacık bir kararın dünya piyasalarını nasıl etkilediği dikkate alınırsa, sınırımıza dayanmış korkunç savaşa rağmen gösterdiğimiz direnç son derece önemli sayılmalıdır. Savaş mydanlarının kahramanı İnönü’nün önemli zaferlerinden biri de herhalde bu savaş boyunca uyguladığı siyasettir.

CHURCHILL’İN FİKRİ

BAŞKA ZİKRİ BAŞKA

İngilizlerin kudretli başbakanı toplantı sonrası diplomatik temaslarını değerlendirirken istediklerini elde ettiğini anlatıyordu. Fakat Yenice’den ayrılmak üzereyken toplantı vagonundaki cihazı kullanarak yardımcısı Clement Attlee’ye şu mesajı geçmişti: “TÜRKLER SAVAŞA GİRMEYECEK STOP FAKAT İSTEDİKLERİ KOŞULLARI YERİNE GETİRİREK DÜŞÜNEBİLECEKLER STOP”

Toplantıya katılan konuklardan Dışişleri Daimi Müsteşarı Cadogan, sonucu “Türk liderler içinde savaşa girilmesine taraftar olan tek kişi bile yoktu” şeklinde değerlendirmişti. Fakat Churchill, doktoru Sir Charles Wilsona, Adana’da elde ettiği sonuçlardan memnun olduğunu şu sözlerle belirtmişti: “Türkiye’yi savaşa sokacağıma bütün kalbimle inanıyorum. Bu güne dek yaşadığım en güzel gündü.”

ATMACA KOMEDİSİ

İlk günün yemek sonrasına dönüyoruz. İsmet Paşa ile Churchill birbirlerine az bildikleri yabancı dille hitap etmeye çalışırken her iki heyet mensupları kahkahalarla gülmekteydi. Bir tek Alen Brooke, pencereden dışarısını dikkatle ve adeta kaskatı kesilmiş gibi dikkatle izliyordu. Vagondakiler, general’in güvelikle ilgili endişe ile dışarıyı izlediğini sanmış ve bir şeyden kuşku duyduğu zannıyla telaşlanmıştı. Sonradan anlaşıldı ki, General Brooke aynı zamanda bir kuş meraklısıydı ve karşı ağaçtaki irice kuşu izlemişti. Hayatında ilk kez atmaca gördüğü için de mutlu olmuş. Kendinden geçmişti. Bunu söyleyince de güvenlik kaygısı yerini kahkahalara bıraktı.

DIŞ BASIN NE DEDİ

Resmi Tebliğ 1 Şubat’ta yayınlandı. Nazik ve diplomatik dille tarafların birbirlerine itimadı ve ele alınan konularda fikir birliğine varıldığı, Birinci Dünya Savaşı ile bozulan dostluğun bundan böyle çok daha sıcak biçimde korunacağı ve savaş sonrası davranışlarla ilgili öngörülerde bulunulduğu yazılıydı.

İngiltere’nin önemli gazetelerinden Daily Telegraph savaş sonrası sorunlarıyla ilgili anlaşmaya varıldığını yazarken, Daily Mail de “Türkiye, Büyük Britanya dostluğunu Almanya ile olan dostluğundan daha üstün tutuyor” şeklinde ifade etmişti. News Chronicle’da yayınlanan başyazıda da, İngiltere’nin, Türkiye’deki Rusya ile kuşkulu dostluğa karşı teminat verdiğini ve savaş sonrasında Türkiye’nin Balkanlarda ve doğuda taşıyacağı önemi belirtmişti.

İtalya’nın etkin gaztelerinden Giornale d’Italia, Türkiye-İngiltere arasında bir ittifak anlaşması bulunduğuna işaretle, bunun, Türk Hükümetinin tarafsızlığını bozmayacağının anlaşıldığını ve Mihver Devletlere karşı bir tutum olasılığından uzak durduğunu belirtiyordu.

Alman basını ise tek ses olarak şu iddiada bulunmuştu: “İnönü-Churchill arasındaki görüşmenin ana gayesi, Roosvelt’in ikinci plana atmaya çalıştığı Churchill’im kendini yeniden önemsetmesidir. İngiliz Başbakanın Türkleri savaşa sokma gayretleri Adana’da boşa çıkmıştır.”

Buraya sadece savaşın ana katılımcıları olan üç ülkenin basınından bir iki cümle ile görüşleri aldım. Gerçekte, elimde daha bir çok ülke gazetelerinden notlar var. Önlarla yazıyı şişirmek yerine, Adana Toplantısının dünya genelinde büyük yankı uyandırdığını belirtmekle yetineceğim.

BİTTİ

FOTOĞRAFLAR

İNÖNÜ-CHURCHILL

CHURCHILL UĞURLANIYOR: Adana Buluşması 1 Şubat’a kadar gizli tutuldu. Bundan amaç, dönüş yolunda Churchill’e yapılacak sabotaj tehlikesini önlemekti. Basın açıklaması 1 Şubat’ta yapıldı ve 2 Şubat gazetelerinde yer aldı. İngiliz Başbakan uğurlanırken,İsmet Paşa’nın Müselles’te olduğunu öğrenen Yeniceliler de merakla oraya toplanmıştı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor