Milli Eğitim Bakanlığı ve Sabancı Vakfı 7 bin öğretmenin yolunu aydınlatacak

HABER: Mehmet APAYDIN

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı iş birliği ile hayata geçirilen “Köy Öğretmenleri Mesleki Gelişim Programı”, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğü Genel Müdürü Adnan Boyacı, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA) Genel Koordinatörü Mine Ekinci ile öğretmenlerin katıldığı törende kamuoyuna duyuruldu.

Türkiye’nin tüm köy öğretmenlerine ulaşarak mesleki gelişimlerine destek olmayı hedefleyen proje kapsamında ilk etapta 400 öğretmen eğitici eğitimi aldı. Eğitim alan öğretmenler görev yaptıkları bölgelerde genç meslektaşlarına bilgi ve deneyimlerini aktararak Türkiye’deki toplam 7.000 köy öğretmenine ulaşacaklar.

Program kapsamında köy öğretmenleri için hazırlanan iki yeni kitap da tanıtıldı. “Köy Öğretmeninin Başucu Kitabı” ile öğretmenlere mesleklerinin ilk yıllarında köyde yaşam ve nitelikli eğitime dair rehberlik yapılması hedefleniyor. “Birleştirilmiş Sınıflar İçin Etkinlik Kitabı”nda ise farklı yaş gruplarından öğrencilerin bir arada eğitim aldığı birleştirilmiş sınıflardaki müfredata yönelik etkinlik önerileri yer alıyor. Kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle tüm köy öğretmenlerine ulaştırılacak.

Törende konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, şunları söyledi: “Bugün buraya eğitim öğretim hayatına birleştirilmiş sınıflarda okumuş bir Bakan olarak çıkıyorum. Birleştirilmiş sınıflar veya köy okulları ülkemizin yüreği, kalbi ve geleceği ile ilgili bir konu. Bizim 2023 eğitim vizyonu çerçevesinde sürekli vurguladığımız şey imkanı daha zayıf olan okullara, öğretmen eğitimine, öğrenme güçlüğü olan çocuklarımıza daha fazla yatırım yapmak ve bu ülkenin her köşesindeki birleştirilmiş sınıflar başta olmak üzere bu programlarla destek vermek. Birleştirilmiş sınıflardaki 7 bin öğretmenimizin hepsine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu çabalarla yapmak istediğimiz şey ülkemizdeki tüm köy okullarının topyekûn olarak bir iyileşmeye doğru yönelmesi ve bunu yaparken de öğretmenlerimize destek verilmesidir. Eğer öğretmenimiz güçlü olursa, öğretmenimiz mutlu olursa bizler de mutlu olacağız. Çünkü öğretmenimin gülümsemesi çocukların gülümsemesi anlamına geliyor”

Ziya Selçuk, “Bu çalışma basit bir çalışma gibi görünmesin lütfen çünkü çok sayıda öğretmenin deneyimi var. Sabancı Vakfı’nın, MEB’in, KODA’nın ve meslektaşlarımın çok büyük çalışmaları var. Bu çabalarla ‘artık yalnız değilsiniz, tüm finansman ve kaynağımızla yanınızdayız’ mesajı verildiği için bu projeyi çok önemsiyorum. Emeği geçen tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyorum çünkü köy okullarının güçlendirilmesi konusunda çok daha somut bir adım attık ve çok daha güzel bir hedef ortaya koyduk. Sadece MEB’in çabalarıyla bu iş olmaz, bu bir millet ödevidir, bunu hep beraber yapacağız. Biz Türkiye’nin birikimini kullanacağız ve bunu kullandığımız için daha güçlü olacağız. Bu projenin geleceği için çok umutluyum, bu projenin ve bu kapsamdaki diğer çalışmaların tüm Türkiye geneline fayda sağlanacağına inanarak ‘güçlü öğretmen güçlü geleceğe’ hizmet eden tüm kişi ve kuruluşlara şükranlarımı tekrar sunarım” dedi.

Törende yaptığı konuşmasında eğitime ve öğretmene yatırımın, toplumsal gelişme için vazgeçilmez olduğuna değinen Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı olarak 45 yıldır bu topraklardan kazandıklarımızı bu toprakların insanlarıyla paylaşmaya çalışıyoruz. Tabi ki eğitime de elimizden gelen desteği vermeye çalıştık. Bugüne kadar birçok okullar, öğretmenevleri, kütüphaneler yaptık. 47 binden fazla burs verdik. Bütün bu projelerin yanında son 12 senedir hibe programlarıyla sivil toplumu güçlendirmeye çalışıyoruz. Sayın Bakanım, sizin de üstünde durduğunuz gibi ‘güçlü öğretmen güçlü gelecek’ mesajınızı gönülden destekliyoruz. Bizim de şu anda vakıf olarak desteklediğimiz projelerin hemen hemen tamamı toplumsal gelişme için vazgeçilmez olduğunu düşündüğümüz eğitim ve öğretmene yatırımla sonuçlanıyor” dedi.

Öğretmenlerin toplumun yetişmesinde ve gelişmesinde gösterdikleri emek ve azimle, toplumun geleceği için önemli bir kaynak olduğunu belirten Güler Sabancı: “Sabancı Vakfı olarak haklardan eşit yararlanılan bir toplumu hayal ediyoruz. Eğitim hakkının da tartışılmaz olduğuna inanıyoruz. 12 yıldır sürdürdüğümüz hibe programlarıyla özellikle eğitim konusunda çalışan sivil toplum örgütlerine destek veriyoruz. Bundan 3 yıl önce Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA) ile bu kapsamda başladı ilişkimiz. Mesleklerinin ilk senesinde köy okullarına atanan öğretmenlerimiz belki de daha önce hiç görmedikleri coğrafyalarda, çoğu zaman zorlu iklim şartlarında tüm güçleriyle, azimleriyle çalışıyorlar. Hem çocukların öğretmeni, hem okulun müdürü hatta köyün rol modeli oluyorlar. Hazırlanan bu önemli başucu kitabında bu konularla ilgili çok detaylı birikimler ve tecrübeler aktarılıyor. Öğretmenlerin hem mesleki gelişmelerine destek olan hem de bir araya gelip deneyim paylaşmalarına imkan tanıyan bir projeden bahsediyoruz. Toplumsal sorunların güç birlikleriyle daha çabuk yol aldığını biliyoruz. Sivil topluma ve Milli Eğitim Bakanlığımıza, özellikle Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu güçlü birliktelik ile hep beraber 7 bin köy öğretmeni hedefine ulaşacağız ve bu proje başarılı olacak. Türkiye’deki tüm köy öğretmenlerine ulaşacak olmak bizi umutlandırıyor. Bunu başaracağımıza inanıyorum” dedi.

Toplantıda yaptığı konuşmasında, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğü Genel Müdürü Adnan Boyacı, “Cumhuriyetimizin ve medeniyet iddiamızın yükselişine kaynak olan Anadolu’nun köylerindeki 236 bin çocuğumuzu daha fazla desteklemek için öğretmenlerimize mesleki gelişim ve görev hazırlık programı geliştirdik, uygulamasını yaptık ve kitaplarını bastık. Bu kitapları 2020 yılı içerisinde bu alandaki tüm öğretmenlerimize ulaştıracağız” dedi.

Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA) Genel Koordinatörü Mine Ekinci, “Bu projeyle çıkış noktamız ‘köy okullarında eğitim nasıl biraz daha iyi olur’un ötesinde; çoğu zaman dezavantajlı konumda olan kırsal kesimdeki çocuklar için bir kaldıraç görevi görebilsin, hatta bu küçük köy okullarındaki eğitim şehirdeki birçok okula da ilham kaynağı olabilsin diye düşündük” dedi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor