MUHARREM GÜLERGİN’İ MODEL ALDI MİLLİ YÜZÜCÜ OLDU: FAHRİ GEZ

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Fahri Gez, 1 Ocak 1943 yılında Elazığ’da doğdu. Babasının görevi nedeniyle küçük yaşlarda ailece Adana’ya taşındılar. Lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Yüzmeyi küçük yaşlarda sulama kanalında öğrendi. Karataşspor’un başkanı eski milli atlet Ökkeş Koşkun, Fahri Gez’i sulama kanalından alarak Atatürk Yüzme Havuzu’na getirdi.

Fahri Gez, miniklerde girdiği önce 25, sonra da 50 metre serbest yüzmede Bora Özkök, Behçet Kurtiç ,Ahmet Özuzun, Erdal Acet gibi yüzücüleri geçerek kendini hissettirdi. Bu arada Adana Demirspor’un efsane sporcusu Muharrem Gülergin’in de dikkatini çekti. Fahri Gez’de ki yeteneği gören eski sporcu ve antrenörler destek vermeye ve yüzmede ki eksiklerini gidermeye çalıştılar.

 Fahri Gez, yüzme antrenmanları bitmesine rağmen eve gitmeyerek o dönemde Türkiye’ye kafa tutan  ilk kuşak “Yenilmez Armada Sutopu Takımı”nın antrenmanlarını izlemeye başladı. Önce genç takım daha sonra da büyük takımda yüzmenin yanı sıra sutopu oynamaya başladı. Kendine Muharrem Gülergin’i model aldı. 100-200 ve 400 metre serbestte önemli dereceler elde etti.

Fahri Gez, çok çalışarak, kendini kanıtlayarak Yenilmez Armada Sutopu takımının önemli bir elamanı oldu. 3 kuşak ile sutopu oynadı. Defalarca yüzme ve sutopunda milli takıma çağrıldı. Fahri Gez, arkadaşları tarafından çok sevilen, hoş sohbet, paylaşmayı ve yardımlaşmayı seven, şaka ve esprileriyle milli takım kamplarında aranan sporcu oldu. Sutopu takımıyla defalarca yurt dışına gitti.

Fahri Gez, aynı zamanda çok başarılı futbolcuydu. Demirspor’un Füze Selami, Coral, Kartal Yaşar, Çaça Yüksel, Yahya Kurt, Beygir Hasan, Metin Gören ile profesyonel kadroda yer aldı. Defalarca şampiyonluklar yaşadı. Vatani görevini Sivas’ta yaptı.

Genç, yetenekli sporcuları desteklemesiyle tanınan ve onlara kronometre tutan, derecelerini geliştirmelerini için çaba gösteren Fahri Gez, uzun yıllar yüzme ve sutopu antrenörlüğü yaptı. Ayrıca, Yüzme ve Sutopu Federasyonu İl Temsilciliği görevini uzun yıllar başarıyla sürdürdü. Hatta efsane il temsilcisi Ruhi Polisçi’den sonra en başarılı il temsilcisi denildi.

Futboldan kopamayan, bir ayağı havuzda bir ayağı statlarda olan Fahri Gez, Demirspor genç ve amatör takımlarında antrenörlük yaparak bir çok yetenekli sporcuyu önce Demirspor’a sonra da milli takımlara kazandırdı.

Diğer Demirsporlu futbolcu ve milli yüzücüler gibi Devlet Demiryolları kadrosunda gösterildi. Sümerbank Tekstil Fabrikası’nda da çalıştı. Son yıllarında Adana’ya ilk kez yabancı ünlü markaların mutfak, banyo ev dekorasyonu firması olan Koleksiyon Mağazası’na ortak oldu.

Fahri Gez, çok sevdiği Demirspor’da kulüp müdürlüğü görevinde bulundu. Ayrıca Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde de uzun yıllar genel koordinatör olarak görev yaptı.

Demirspor’da kulüp müdürlüğü sırasında 26 Ocak 1999 yılında kalp krizinden 56 yaşında vefat ederek sevenleri yasa boğdu. Fahri Gez, Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi.

KORHAN GEZ BABASINI ANLATTI

Babası Fahri Gez vefat ettiğinde 16 yaşında olduğunu, babasının sert görünümlü, çok yufka yürekli olduğunu ifade eden Korhan Gez, babasını şöyle anlattı:

“Babam evde çok disiplinli, otoriter ancak annemize ve bizlere değer veren şefkatli birisiydi. Yüzme ve sutopunda, ayrıca futbolda ki başarıları halen sporcu arkadaşları tarafından anlatılır. Hayırsever ve yardımsever birisiydi. Demirspor, istasyona çok yakındı. Memlekete gidecek parası olmayana bilet alırdı. Diğer ihtiyaçlarını karşıladığına tanık oldum. Arkadaşları arasında çok sevilirdi. Herkes babamla sohbet etmeyi isterdi. Şakacı ve eğlenceli tarafları da vardı. Ayrıca, spor konusunda otorite olduğu için fikirleri, görüşleri alınırdı. Güzel giyinirdi. Kime nasıl davranacağını çok iyi bilirdi. Babamızla gurur duyuyoruz. Ona layık olmaya çalışıyoruz. Fotoğraf çektirmeyi, gazetecilere röportaj vermeyi çok sevmezdi. Ama haber amaçlı arayan gazetecileri de geri çevirmez. Onlara değer verirdi. Babam sayesinde ağabeyim Volkan yelkenci, ben ve şu anda Amerika’da bulunan kız kardeşim Sinem de  iyi bir yüzücü olduk. Ancak, evin sorumluluğunu almak için çalışmam gerekiyordu. Zorunlu olarak sporu erken bıraktım. Şu anda Antalya’da 5 yıldızlı iyi bir otelde spor hocalığı yapmaktayım.  Ağabeyim Volkan’da yıllardır Demirspor Kulübü’nde görev yapıyor.”

RUHİ POLİSÇİ: “FAHRİ’NİN HIZLI YÜZMESİ SUTOPUNA YANSIDI”

Fahri Gez’in önce başarılı bir sporcu ardından da çok iyi yüzme ve sutopu antrenörü olduğunu ifade eden Yüzme Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İl Temsilcisi Ruhi Polisçi, Fahri Gez’in ayrıca Demirspor’un efsane futbol takımında Füze Selami, Çaça Yüksel, Kartal Yaşar, Coral ve diğer ünlü futbolcularla forma giydiğini ve birçok şampiyonluklar yaşadığını anlattı.

“Fahri Gez’de çok iyi bir sporcu zekası”vardı diyen Ruhi Polisçi, şöyle devam etti:

Fahri Gez, 9-10 yaşlarında havuza geldi. Ancak kısa zamanda özellikle yüzmedeki başarısıyla dikkati çekti. Yüzmede önemli dereceler elde ettiği gibi sutopunda da hayli başarılı oldu. Yenilmez armada takımında 2 kuşakla birlikte uzun yıllar sutopu oynadı ve milli takımlara kadar yükseldi. Fahri’nin çok iyi yüzmesi, sutopuna da yansıdı. Kendine özgü kolektif oyuna uygun hareketlerle takıma önemli katkılar sağlardı. Fahri ayrıca il temsilciliği döneminde de önemli çalışmalar yaptı. Yüzlerce genç sporcuyu yüzme ve sutopuyla tanıştırdı. Ayrıca, arkadaşları arasında çok sevilirdi. Şakacı birisiydi. Rahmetli Fahri’yi erken kaybettik. Birde çok sigara içerdi. Beni gördü mü sigarayı ya atar ya da gizlerdi. Mekanı cennet olsun.”

MİLLİ MARATONCU GÜRHAN BENCAN: “FAHRİ AĞABEY HAVUZUN MUHTARIYDI”

Milli yüzücü ve maratoncu Gürhan Bencan, Fahri Gez’in havuzda bulunan sporcu, hakem, antrenör ve çalışanlara bile önemli katkılarının bulunduğunu anımsatarak, “Fahri Gez, adeta havuzun muhtarı gibi herkesin sorunun çözümüne yardımcı olurdu” dedi.

Fahri Gez’in hasta bir Demirsporlu olduğunu, çok başarılı yüzücü, sutopuculuğunun yanı sıra Adana Demirspor profesyonel futbol takımında Füze Selami, Coral, Çaça Yüksel, Kartal Yaşarlarla futbol oynadığını da ifade eden Gürhan Bencan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Fahri ağabeyi havuzda herkes çok severdi. Arkadaşları için her türlü fedakârlığı yapardı. Ayrıca, çok iyi yüzme ve sutopu antrenörüydü. Çok iyi giyinirdi. Takım elbise, gömlek ve tişort alacağında beni ve Yılmaz Boztay’ı yanında götürürdü. ‘Bugün kıyafetin çok güzel dediğimizde, yarın daha iyisini göreceksiniz’ derdi.

Eşim Canan ile Günay Sanayi yüzme takımını çalıştırıyoruz. 1986 yılıydı. Rahmetli Turgut Haseki, Ergin Es ve Ertan Demirer önceleri çok duyarlı davranıyorlardı. Güney Sanayi sıkıntı yaşamaya başladı. O dönemlerde de Fahri Gez Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nün genel koordinatörlüğünü yapıyordu. Takımdaki tüm sporcuları Fahri Gez’in isteği üzerine Tenis Dağcılık Kulübü’ne verdik. Fahri ağabey de sporcuları maddi yönden mutlu etmişti. Yine aynı yıllar Fahri ağabey eski sutopuculardan Cabbar Yuva, Ahmet Gökbuket, Ertunç Tansuğ, Dr. Serdar Aydın, Cumali Kandilci’yi kısa zaman çalıştırarak ikinci ligden birinci lige çıkmasını sağladı. Allah rahmet eylesin hepimize katkısı oldu.” 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor